İtalya'da Pazar günü yapılan genel seçimlerin ardından ortaya çıkan tablo, hiçbir parti ya da ittifak mutlak çoğunluğu elde edemese de göç ve AB karşıtlarının güç kazandığını gösteriyor. Merkez ve sol kanat ise hezimete uğrarken Demokratik Parti Genel Sekreteri Matteo Renzi istifa kararını açıkladı.
2013 genel seçimleriyle kıyaslandığında bu seçimlerde oy oranını en çok artıran parti, göç ve İslam karşıtı, AB'ye şüpheyle yaklaşan aşırı sağcı Lig oldu. Lig (eski Kuzey Ligi) 2013'te yüzde 4 seviyesinde olan oy oranını bu seçimlerde yüzde 17,4'e yükseltti.
Göç ve AB konularında Lig'e benzer söylemlerde bulunan popülist 5 Yıldız Hareketi de oylarını önemli seviyede artırdı. 2013'te yüzde 25,5 olan 5 Yıldız oyları bu seçimlerde yüzde 32,6'ya çıktı.
Lig ve 5 Yıldız'a, sağ ittifakın diğer ortağı İtalya'nın Kardeşleri'nin aldığı yüzde 4,3'lük oy da eklenince, AB'ye şüpheyle yaklaşan partilere verilen oyların yüzde 55'e yaklaştığı görülüyor.
Buna karşılık AB'ye en yakın duran, göç "krizinden" sorumlu tutulan merkez sol ittifak 2013'teki yüzde 29,5'lik sonuçtan 22,8'e geriledi.
Sağ ittifak içinde AB'ye en yakın duran merkez-sağdaki Haydi İtalya da 2013'e kıyasla oy kaybetti. Eski Başbakan Silvio Berlusconi'nin o dönemki adıyla Özgürlükçü Halk Partisi yüzde 21.6 oy almıştı. Berlusconi'nin şimdiki adı Haydi İtalya olan partisi ise yüzde 14'te kaldı.
Sağ ittifak 2013'te yüzde 29 oy alırken bu seçimlerde 37'ye yükseldi ve mutlak çoğunluk için gerekli yüzde 40 oy oranına en çok yaklaşan grup oldu. Ancak sağ ittifakın bu yükselişi tamamen aşırı sağdaki Lig'in oylarının sıradışı şekilde artmasından kaynaklanıyor. Seçim öncesi yapılan anketler, sağ ittifak içinde Berlusconi'nin partisinin Lig'den daha fazla oy alacağını gösteriyordu ancak sonuç tam tersi oldu.
Bu yılki seçimlere katılım oranıysa 2013'e kıyasla 2 puan düşerek yüzde 73'e indi.
Kuzey sağın, Güney 5 Yıldız'ın
Oyların bölgelere göre dağılımına bakınca İtalya'nın kuzey-güney hattında neredeyse tam olarak ortadan ikiye bölündüğü görülüyor. Kuzey bölgelerde sağ koalisyon açık ara öndeyken, Güney İtalya'yı 5 Yıldız hareketi silip süpürmüş durumda. 5 Yıldız'ın oyları Sicilya adasında yüzde 50 seviyesine ulaşıyor.
Sol ise, kalesi olarak görülen merkezdeki Emilia-Romagna bölgesinde bile sağın gerisinde kaldı. En çarpıcı verielrden biri de aşırı sağcı Lig partisinin "solun kalesi" Emilia-Romagna'da ulusal oy ortalamasının da üzerine çıkarak yüzde 19'a ulaşmış olması.
Bu sonuçlar karşısında ülkenin yeni hükümetine kimin liderlik edeceğini net olarak söylemek henüz mümkün olmasa da seçimin ilk etkisi solda yaşandı.
Renzi: Net bir mağlubiyet aldık
İktidar partisi olarak seçime giren ve merkez sol ittifakın en büyük partisi olan Demokratik Parti'nin Genel Sekreteri Matteo Renzi bugün istifa kararını açıkladı. Renzi, oyların neredeyse tamamı sayıldıktan sonra bir basın toplantısı düzenleyerek, aldıkları hezimeti kabul etti ve "Çok açık ve net bir mağlubiyet aldık. Bu da bize yeni bir sayfa açma zorunluluğu veriyor. Bu sonuç karşısında benim parti yönetimini bırakmam gerektiği açık" dedi.
Partinin genel kurulunu toplantıya çağırdığını açıklayan Renzi, toplantının yeni hükümetin kurulmasından sonra yapılacağını da söyledi.
Renzi öte yandan, seçimin galipleri olarak görülen 5 Yıldız ve Lig partilerini "anti-Avrupa" ve "anti-politika" diye tanımladı ve kullandıkları "nefret dilini" eleştirdi.
Bu partilerle koalisyon kurmayacakları mesajı veren Renzi, "Anti-sistem güçleriyle asla ittifak kurmayacağız. Bizim yerimiz muhalefet, İtalyanlar bizden muhalefete geçmemizi istedi" diye konuştu.
Renzi, Aralık 2016'da yaptığı anayasa değişikliği referandumunu kaybettikten sonra başbakanlığı bırakmıştı. Ancak "referandumu kaybedersem politikayı bırakırım" diyen Renzi bu sözünü yerine getirmemiş ve Demokratik Parti liderliğinden ayrılmamıştı.
"3. Cumhuriyet başlıyor"
Öte yandan mutlak çoğunluğu elde edemeseler de seçimin "kazananı" olarak görülen 5 Yıldız Hareketi ve sağ ittifakın en güçlü partisi Lig'den hükümet kurma çalışmalarıyla ilgili açıklamalar geldi.
5 Yıldız Hareketi'nin başbakan adayı Luigi Di Maio, bugün yaptığı açıklamada "Bu seçimler 5 Yıldız Hareketi için bir zafer niteliğinde. Seçimlerin mutlak galibi biziz" dedi. Di Maio, "Bu, sağ-sol şemalarının ötesine geçen post-ideolojik bir sonuçtur. Bugün 3. Cumhuriyet başlıyor, bu İtalyan vatandaşlarının cumhuriyeti olacak" diye konuştu.
Geçmişte ittifak ve koalisyonlara yanaşmayan 5 Yıldız'ın başbakan adayı Di Maio bugünse "Tüm siyasi güçlerle görüşmeye açığız" dedi.
Lig lideri Matteo Salvini ise hükümeti kurma görevinin kendilerine verilmesi gerektiğini söyledi. Salvini, "Lig, merkez sağ ittifak içinde seçimlere girerek kazanmıştır ve merkez-sağın başında kalacaktır" diyerek "tuhaf koalisyonlara" girmeyeceklerini belirtti. "Önce İtalyanlar" yazılı seçim afişlerinin süslediği bir salonda basına açıklama yapan Salvini ayrıca, "Popülistim ve popülist kalacağım" diye de ekledi.
Salvini'yi ilk tebrik edenler arasında da Hollandalı aşırı sağcı lider Geert Wilders ve Fransız Marine Le Pen yer aldı.
Avrupa'nın 4. büyük ekonomisi olan İtalya'da Lig ile 5 Yıldız'ın koalisyon kurması ihtimali piyasalar ve AB'ye yakın çevreler tarafından "en kötü senaryo" olarak değerlendiriliyor. Bu partilerin seçim başarısı, ABD'de Donald Trump'ın başkan seçilmesine ve İngiltere'nin AB'den ayrılması kararıyla sonuçlanan Brexit oylamasına benzetiliyor. Trump'ın eski baş stratejisti Steve Bannon da seçimlere birkaç gün kala geldiği Roma'da, popülist partilere açıkça destek vermiş ve olası bir Lig-5 Yıldız koalisyonunu "mutlak rüya" diye tanımlamıştı.