Japonya'nın başkenti Tokyo'da geçtiğimiz günlerde halka açık bir ziyaret günü düzenlendi.
Ancak ailecek ziyarete gelenlerden oyun alanlarına ve atıştırmalıklara kadar hayli dolu bir program olmasına rağmen Öz Savunma Kuvvetleri (GSDF) işe alım standına uğrayan pek kimse olmadı.
Alanda görevli iki askerden biri, yeşil zırhlı aracın yanıbaşındaki masanın üzerinde duran broşürleri gösterirken, "Gerçek bu... Festival her zaman tıklım tıklım ama kimse (bizim standımıza) gelmiyor." diye iç geçirdi.
Japonya yönetimi, Çin'in artan askeri gücü ve Kuzey Kore'nin füze denemelerinin sıkılaştığı bir dönemde alarma geçerek, gelecek beş yıl içinde savunma harcamalarını önemli ölçüde artırmaya karar verdi.
Ancak temmuz ayında uzmanlardan oluşan bir panel tarafından hazırlanan bir rapor, silahlı kuvvetlerin personel eksikliği nedeniyle zayıflaması riskinin "son derece yüksek" olduğunu ortaya koydu.
Rakamlar yıllara göre değişiklik gösterse de 1990'dan bu yana Öz Savunma Kuvvetleri'nin (Japonya ordusu) gücü yüzde 7'nin üzerinde azalışla 230 binin altına düştü.
Geçen yıl (2022) orduya katılım 4 binin altında kalarak hedefin yarısına bile ulaşılamamıştı. Japonya, orduya alım hedefine en son 2013 yılında ulaşmıştı.
"Asker olduğumu söylemeye utanıyordum"
Birçok gelişmiş ekonomi, yeterli sayıda insanı askere almakta sorun yaşıyor. Özellikle de her 10 kişiden 1'inin 80 yaş ve üzerinde olduğu Japonya'da durum çok daha vahim.
Bununla birlikte mevcut ve eski askerlere göre bunun tek suçlusu demografik özellikler değil.
"Öz Savunma Kuvvetleri'nde olduğumu söylemekten utanıyordum. Beni hiç gururlandırmıyordu." diyen 45 yaşındaki eski paraşütçü Yuichi Kimura, şimdilerde eski askerlerin sivil işlere girmesine destek olan bir firmayı yönetiyor.
Kimura, morallerin "düşük ücret" ve İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana rolü Japonya'nın "pasifist" anayasası doğrultusunda tamamen savunma amaçlı olan silahlı kuvvetlerin "hırs yoksunluğu" nedeniyle "düşük" olduğu değerlendirmesinde bulunuyor.
Ülkede birçok kişi doğal afetler sırasında halka yardım etmek amacıyla orduya katılsa da kendilerini askeri görevler yaparken buluyor.
Ordudan ayrılan askerlere göre bu durum onları "dehşete" düşürüyor.
Eski bir çavuş olan 25 yaşındaki Kohei Kondo, "Askerlerin çoğu (orduya katıldıklarında) ulusal savunmayı hiç düşünmüyordu" diyor.
Savunma Bakanlığı sadece uygun adayları silah altına almakta ısrar ediyor. Ancak basında çıkan haberlere göre, şimdilerde psikolojik testler dahil standartlar hayli düşmüş durumda.
Haziran ayında meydana gelen bir hadisede, bir talim alanında iki kişi yeni göreve alınan bir asker tarafından öldürülmüştü.
Eski paraşütçü Kimura, Japonya'nın "hemen herkesi askere aldığını zira kimsenin gerçek anlamda bir silahlı çatışma beklemediğini" dile getiriyor.
Kadın askerlere yönelik cinsel taciz iddiaları
Japonya orduya katılmadaki ilgi düşüşünü durdurmak amacıyla 2018 yılında yeni askerler için yaş sınırını 26'dan 32'ye yükseltti.
Temmuz raporuna göre bir başka çözüm de hava, deniz ve karada daha fazla insansız araç kullanmak.
GSDF'nin geleneksel olarak yakuza ile ilişkilendirilen dövmeli askerlere izin vermeyi bile düşündüğü bildiriliyor.
Japonya ayrıca halihazırda yüzde 9 olan kadın asker oranını 2030 yılına kadar yüzde 13'e çıkarmayı hedefliyor.
Gülümseyen asker kadınların fotoğraflarının yer aldığı Savunma Bakanlığı web sitesi "kadınlara uyarlanmış bir ortam" vaat ediyor.
Ancak Hitotsubashi Üniversitesi'nden askeri sosyoloji ve toplumsal cinsiyet sosyolojisi profesörü Fumika Sato'ya göre, "sahadaki gerçeklik" ile önemli arada bir uçurum var.
Sato, GSDF'nin "taciz ve cinsel şiddete elverişli bir ortam" olduğunu iddia ediyor.
Ordu son bir yıldır kendi içindeki cinsel saldırı olaylarına ilişkin bazı ifşaatlarla çalkalanıyor.
Olaylar, eski kadın asker Rina Gonoi'nin ulusal ve uluslararası medyada büyük ilgi gören cinsel taciz iddialarını kamuoyuna açıklamasıyla başladı.
Kendini "cinsel istismara savaş açan eski kadın asker" olarak tanımlayan Gonoi, diğer askerler tarafından maruz bırakıldığı cinsel istismar nedeniyle kuruma karşı savaş açmış.
Kadın askerin acı tebrübesi, onlarca diğer kadının da kamuoyu önüne çıkıp yaşadıklarını anlatmalarının önünü açtı.
Cinsel taciz vakalarının ifşası ile arada doğrudan bağlantı olduğuna dair somut bir kanıt olma sa da her yıl artan kadın asker sayısı Mart 2023'ten itibaren yüzde 12 düştü.
Bir başka eski asker olan 27 yaşındaki Kodai Suzuki, "Benim bölüğümde de aynı etkilere yol açabilecek hadiseler oluyordu." diye konuştu.
Adının açıklanmamasını isteyen bir astsubay ise "Hangi anne baba kızının böyle bir kuruma katılmasına izin verir ki?" diye soruyor.
Japonya Öz Savunma Kuvvetleri
Japonya’nın, İkinci Dünya Savaşı sonrası ABD işgali altında hazırlanan 1947 Anayasası'nın 9'uncu maddesi, ülkenin esasen pasifist bir ulus haline geleceğini ve bir daha asla "kara, deniz veya hava kuvvetleri" kurmayacağını belirtiyordu.
Anayasası’nın 9’uncu maddesi gereğince ülke, de facto olarak silahlı kuvvetlere sahip değil bunun yerine Japon Öz Savunma Kuvvetleri görev yapıyor.
Öz Savunma Gücü ise 1954’te kuruldu.
Kaynak: Euronews