Joe Biden görevdeki ilk yılında kamuoyu destek oranı en çok düşen ABD başkanlarından biri oldu. Son bir yılda iç ve dış politika, ekonomi ve salgınla mücadelede vaatlerinin ne kadarını yerine getirebildi? Uluslararası ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nden (CSIS) Bülent Alirıza, Biden’ın son bir yılını değerlendirdi.
Bülent Alirıza, “Tarih Biden’a baktığında onun en önemli rolünün sanırım Trump’dan sonra Trump dönemindeki farklı olanlardan bir dönemi başlatan ve tabiri caiz ise ABD’yi Trump’dan kurtaran bir başkan olarak görecek. Jimmy Carter benzetmesi yapıyorlar. Bu benzetme bir başkan için en kötü benzetmedir. 1976’da Nixon’dan sonra seçilen Carter dört yıl sonra Ronald Reagan’a seçimi kaybetmişti. Biden seçime tekrar girmesi durumunda aynı akıbeti paylaşacağına dair emareler çok. Sanırım Demokrat Parti üç yıl sonra başka bir başkan adayını gösterir ya da Biden kendisi çekilebilir. Fakat o zamana kadar cumhuriyetçi partililer kongre devralmışsa onların da bundan sonraki seçimde favori olma ihtimali çok yüksek. Bunu da bence Biden dışarıya pek yansıtmasa bile kendisi de hissediyor” dedi.
“Biden enflasyonu küçümsedi”
ABD siyasetinde, Clinton dönemine dayanan ve ekonominin her şeyden önemli olduğu bir yaklaşım olduğunu hatırlatan Alirıza, Biden’ın tüm çabalarına rağmen Amerikan halkının kendisinden bu açıdan memnun olmadığını söyledi.
“Biden hem kendisi hem Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell ve Maliye Bakanı Yellen enflasyonu küçümsedi. Hızla yükselen enflasyonu geç fark etmiş oldukları bir gerçek. Ona şimdi tepki gösteriyorlar. Bu yıl 3 hatta belki 4 faiz artışı olacak FED’in. Ona rağmen buradaki algı olumsuz olduğu yönünde’’ diyen Ali Rıza, algının siyasette hemen her şey olduğuna dikkat çekti.
Alirıza 2022 Kasım ayında Temsilciler Meclisi’nin tamamı, Senato’nun 3’te birinin seçileceği ara seçimlerde, Demokratlar’ın Temsilciler Meclisini kaybetme olasılığının çok yüksek olduğunu, hatta ikisini de kaybetme olasılığı bulunduğunu kaydetti; “Zayıf bir başkanla seçime giren Demokratlar seçimde başarısız oluyorlar. Bu, Kongre’deki her demokrat üyeyi korkutuyor. Cumhuriyetçiler iki kanatta da çoğunluğu bekliyorlar” diye konuştu.
Amerika Ukrayna’da her senaryoya hazır mı?
Bülent Alirıza’ya göre son bir yılda Biden iktidarı Afganistan’la başlayan süreçle birlikte dış politika konusunda da iyi bir sınav vermedi. Alirıza, “Afganistan fiyaskosundan sonra takımında da herhangi bir değişiklik yapmadı. O konuda da eleştiriliyor. O dış politika sayfası da iyi bir sayfa değil. Önümüzdeki dönemde Ukrayna’daki krizin bir savaşa dönüşmesi\ ona benzer biçimde örneğin Çin’in Tayvan’a karşı daha agresif bir siyaset sürdürmesi ile gelebilecek bir krize, buna Kuzey Kore’yi de ekleyebiliriz Biden yönetimi ne kadar hazırlıklı olduğunu söylemek şu anda mümkün değil” yorumunda bulundu.
Biden Türkiye ilişkileri nasıl bir yılı geride bıraktı?
Joe Biden yemin ederek göreve başladığında, S-400 yaptırımları, F-35 programından çıkarılması gibi gerginliklere ev sahipliği yapan Türkiye ABD ilişkilieri tarihinin en kötü dönemlerinden birini yaşıyordu. CSIS Türkiye Programı Direktörü Bülent Alirıza Biden yönetimi ile geçen bir yılı şu sözlerle değerlendirdi:
“Biden’la değişen en önemli şey en üst düzey direkt temas eskisine nazaran daha az oldu. Telefonda bir kez konuştular. İki defa görüştüler. Olumlu bir faktör. Fakat Kongre’deki olumsuz havanın değiştiğini söylemek mümkün değil. Biden’ın da Trump gibi devreye girip onu düzeltmeye özel bir çabası yok. Genellikle Türkiye ile ABD arasındaki problem yönetimden kaynaklanmaz. Biden yönetimi doğal olarak Ukrayna krizi ve diğer krizlerde Türkiye’yi yanında görmek ister. Türkiye ile iyi ilişkiler ister. Fakat Kongre’ye başka konularda da sözünü geçiremeyen Biden acaba Kongre’ye Türkiye ile daha iyi ilişkiler için daha ılımlı bir siyaset uygulaması konusunda baskı yapabilecek mi o konuda ciddi şüphelerim var.”
Kaynak: Amerika'nın Sesi