"Köklü medeniyet tasavvuru ve yabancılaşmış üniversite tasallutu" başlıklı yazısında Kaplan, Boğaziçi Üniversitesiyle ilgili tartışmaları da köşesine taşıdı.
Kaplan'ın yazısından öne çıkan kısımlar şu şekilde:
"Boğaziçi Üniversitesi etrafında yaşanan tartışmalar, imajinatif, özgün ve köklü bir medeniyet fikrine sahip olmadığımız için, bu ülkede üniversitenin nasıl Batılıların gönüllü acentalığını yaptığını görmemizi engelliyor.
Üniversite, bir ülkenin önünü açacak öncü kuşaklarını yetiştirir. Bunun için, o topluma ruh kazandıracak köklü fikrî, estetik, ahlâkî yapıtaşlarını döşer. Toplumun medeniyet dinamikleri ekseninde yüzyıllardır ortaya koyduğu zorlu mücadele ile inşa ettiği ruhu, hem diri tutar hem de çağa sunar; çağın düşünce, sanat, bilim ufkuna açar...
Bizim böyle üniversitemiz yok, ne yazık ki. Bu ülkenin tersaneleri, limanları, toprakları işgal altında değildir. Bu ülkenin zihni, beyni işgal edilmiştir, ruhu bitkisel hayata mahkûm edilmiştir.
Bu ülke dışarıdan fiilen işgal edilmedi,içeriden ele geçirildi, zihnen işgal altında.
Köklü bir medeniyet tasavvuruna sahip olamayan aksine kendi medeniyet dinamiklerini dinamitlemekten, başka medeniyetlerin bakış açılarını sorgusuz sualsiz bizim genç kuşaklarımıza bir sömürgeci gibi zerketmekten başka bir şey yapamayan bir üniversite, ülkenin geleceğini yok ediyor, altını oyuyor demektir."
Yazının tamamı için tıklayın