İslam Hukuku Profesörü Hayrettin Karaman bugün Yeni Şafak gazetesi köşe yazısında muhafazakar kesim ve zenginleşme ilişkisini yazdı.
Karaman, “Ahlak herkese lazım” başlıklı yazısında, “Kendi ahlaksızlığını bir şekilde meşrulaştırıp veya bunu bile yapmadan yoluna devam edip başkalarına ahlak dersi vermek de bir çeşit ahlaksızlıktır” ifadelerini kullandı.
Bürokrat ve siyasetçilerin ait oldukları toplumun içinden çıktıklarını hatırlatarak, “Taban ne kadar ahlaklı ise tavan da o kadar ahlaklı olur” diyen Karaman’ın yazısının bir bölümü şöyle:
“Eline para geçen ve zengin olan “dindarlar”, lüks ve israfta dinsiz veya dini hayatı gevşek/kusurlu olanları fersah fersah geçtiler.
Müslümanca örtünmenin ictimai hayata katılmaya engel olmaması için yıllarca mücadele ettik, değerli bedeller ödendi, sonunda engeller kalktı, bu defa da sözde örtünenler “örtülü açıklar” nitelemesinin örneği haline geldiler.
Birçok “dindar” işadamının işyerinde Müslümanca düzen, hakkını verme ve liyakati gözetme yok.
Birçok “dindar” (böyle görünen ve bilinen) olup kamu otoritesi kullanan kimsenin elindeki imkân ve yetkiyi kötüye kullandığına dair pek çok örnek var.”