Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, "Erdoğan kendi geçmişini düşünsün" diyerek Cumhurbaşkanı'nın şiir okuduğu gerekçesiyle tutuklanmasını hatırlatarak HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve iş insanı Osman Kavala'nın tahliye edilmesi gerektiğini söyledi.
"HDP meşru bir parti"
Özel bir televizyon kanalında katıldığı program açıklamalarda bulunan Karamollaoğlu, HDP'nin meşru bir parti olduğunu kaydederek, Saadet Partisi'nin ise ittifaka sıcak bakmadığını söyledi.
Karamollaoğlu, "HDP şu anda meşru bir parti. Meclisteler, Meclisi yönetiyorlar şu an meşrular. Haklarında bir dava var. Eğer kapatma kararı alınırsa o başka. Ama kapatılana kadar meşrular. Fakat HDP ile bir ittifakın şu an için kolay olmadığını söylüyorum" diye konuştu.
"Tasvip etmeyebilirim ama düşmanlaştıramam"
HDP meşru durumdayken Demirtaş'ın cezaevinde tutulmasının doğru olmadığını söyleyen Karamollaoğlu, "Cumhurbaşkanlığına aday olduğum zaman bazı söylemlerim oldu. Demirtaş, aday fakat cezaevinde.
Fakat TRT gidiyor kanun emrettiği için Demirtaş’ın konuşmalarını yayınlıyor. Bu kadar çelişki olmaz. Bu kadar çelişki içinde ülkeyi yönetemezsiniz. HDP şu an meşruyken siz aday olan kişiyi cezaevinde tutamazsınız. Demirtaş tahliye edilmeli. Erdoğan kendi geçmişini düşünsün. Şiir okuduğu için tutuklandı. Bu bir hukuk cinayetiydi. Kendisi yapınca ‘ben iyi niyetle okudum’ başkası okuyunca ‘onun canına okurum' böyle şey olmaz. Ben hareketleri, tavırları, politikaları itibarıyla bir şahsı veya bir partiyi tasvip etmeyebilirim ama bunun üzerine bir şeyler daha ekleyerek onu düşmanlaştıramam.
Yapmadığı işi, söylemediği sözü ona istinat edemem. Zaten Türkiye'nin problemi şu anda bu. Sayın Erdoğan bunu görse bile görmezden geliyor. Düne kadar, kendisi hukuksuzluğa maruz kaldığı için bütün dünyayı arkasına alarak Türkiye’ye geldi, siyasete girdi. Osman Kavala için de aynı şeyi söylüyorum. Türkiye'nin AİHM kararına uyması gerekiyor, Sayın Erdoğan bunu kendisi getirdi" ifadelerini kullandı.
"Tayyip beye ne düşmanım ne de hasmım"
"Oğuzhan Asiltürk'ün vefatından sonra Cumhur İttifakı'yla tamamen bağlar koptu mu?" sorusunu yanıtlayan Karamollaoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanı ile elbette görüşeceğim. Yaklaşımım bazı kesimlere göre farklı anlaşılıyor. Tayyip beye ne düşmanım ne de hasımım. İttifak içinde de olabiliriz. Bizim prensiplerimiz var. Biz şu anki Başkanlık sistemine karşıyız. Doğrudan doğruya Parlamenter Sisteme dönebiliriz, arkasından nasıl bir sistem kurulacak konuşulabilir. Başkanlık Sistemine de dönülebilir" ifadelerini kullandı.
Merkez Bankası'nın faiz kararını ve ekonomideki son gelişmeleri değerlendiren Temel Karamollaoğlu, "İktidar, AK Parti zayıfladı. Seçimde başarılı olma ihtimali gözükmüyor. Bu noktada en büyük etken ekonomi. Ekonomi problemlerini çözemiyor. 'Ben ekonomistim' demişti, onun için kendisini bir bakıma Merkez Bankası’nın başkanının yerinde görüyor. Ekonomi artık rayından çıktı, artık iktidar ekonomiyi kontrol edemiyor. Merkez Bankası'nın kasasının dibi delindi. 125 milyar dolar rezervi borçla birlikte evet var.
Elimizdeki realitede ise Merkez Bankası'na 50 milyar dolar borçlu. Faiz indirimiyle ekonomi düzeltilemez, ekonomi bir bütün olarak ele alınmalı. Milli gelirimizi artırmadan problemlerimizi çözemeyiz ve zenginleşemeyiz. Üretime dönük yatırımları artırmadan ekonomiyi büyütmek mümkün değil. Böylelikle istihdam alanları artar ve milli gelirde dengelenme söz konusu olabilir. İşsizlik ve enflasyon almış başını gidiyor" şeklinde konuştu.
"Millet İttifakı hayat tarzına müdahele etmeyecek"
'Anket sonuçlarına göre muhafazakar kesim, Millet İttifakı iktidar olursa hayat tarzına müdahale edeceğinden korkuyormuş.' Böyle bir korku var mı tabanda?” sorusunu yanıt veren Karamollaoğlu, “Kesinlikle böyle bir şeyin olacağına ihtimal vermiyorum. Biz içinde de olsak, dışında da olsak her zaman karşısında oluruz. Kazanılmış haklardan kesinlikle taviz verilmez. Şu anda da Millet İttifakı; Kılıçdaroğlu da dahil, Sayın Akşener de dahil bu konuda ittifak halindeler. Buna kimsenin teşebbüs edemeyeceği kanaatindeyim" dedi.