Kenya'nın Somali'de sivillere karşı savaşı

Muhammed Enes Öztürk

Kenya Hava Kuvvetleri'ne ait savaş uçakları Haziran ayından bu yana Somali'nin güney bölgelerindeki saldırılarına hız vermiş durumda.

Başta Orta Cuba ve Gedo vilayetleri olmak üzere düzenlenen hava saldırılarında Somalili sivillerin yaşam alanları hedef alınıyor.

Saldırılara ilişkin Kenya'dan resmi bir açıklama yapılmamış olmasına rağmen bölge kaynakları saldırılarının Kenya Hava Kuvvetleri tarafından gerçekleştirildiğini belirtiyor. Şimdiye dek bölgeye üç farklı hava akını gerçekleştirilirken bu saldırılarda birçok sivil yaşamını yitirmiş ve yaralanmış durumda. Aynı zamanda saldırılara hedef olan bölgelerde ağır maddi hasarlar da meydana geliyor.

Kenya'nın saldırıları

2011 yılından bu yana Kenya Somali'de aktif bir şekilde çatışmaların içerisinde yer alıyor. Kenya ordusu savaş süreci boyunca sivillere yönelik birçok ihlal ve katliama imza atmakla da suçlanıyor.

ABD başta olmak üzere Batılı ülkelerce de Somali'deki savaş konusunda aktif bir şekilde desteklenen Kenya'nın hava saldırıları 2011 yılından bugüne Somali'de birçok sivilin canına mal olmuş durumda.

Bölgede çatışmaların şiddetlenmesi, Kenya askerlerinin ve Kenya topraklarının saldırılara hedef olması, Kenya ordusunun sivillere yönelik saldırılarını da şiddetlendiren bir etken niteliğinde.

Bu kapsamda Kenya, Somali'nin güneyinde çatışmaların kızıştığı bir süreçte, Haziran ayından bu yana sivillere yönelik hava saldırılarına hız vermiş vaziyette.

Bölge kaynaklarının aktardığı bilgilere göre Kenya'nın son dönemdeki ilk hava saldırısı 14-15 Haziran gecesi başladı ve birkaç gece boyunca devam etti. Bu saldırılarda Orta Cuba eyaletine bağlı Saakow ve Salagle yerleşimlerindeki sivil alanlar hedef alındı. Saldırılarda biri kadın ve biri çocuk olmak üzere en az 2 sivil can verirken 6 sivil ise yaralandı. Bombardıman neticesinde bir caminin yanı sıra Somalili telekomünikasyon şirketi Hormuud Telecom'a ait bir merkez de ağır hasar gördü.

İkinci hava saldırısı dalgası 24 Haziran gecesinde yine Orta Cuba eyaletindeki Saakow yerleşimini hedef aldı. İki sivilin yaralandığı saldırıların ardından yerleşimde yangın çıktı, birçok ev ve araç tahrip oldu.

Üçüncü ve son saldırılar, 6 Temmuz gecesi Gedo vilayetinin El Adde yerleşimini hedef aldı. Saldırılarda biri 80 yaşında olmak üzere iki sivilin hayatını kaybettiği ve çok sayıda sivilin yaralandığı rapor edildi, El Adde'deki sivil yaşam alanlarında ağır hasar meydana geldi.

Neden şimdi?

Kenya'nın saldırıları, Mayıs 2022'den bu yana Somali'de çatışmaların kızıştığı ve ülkedeki savaşın yeni bir döneme girmeye başladığı bir sürece denk geldi.

Somali'de gücünü artıran Eş Şebab'a karşı verilen savaş, ülkenin sınır komşusu olan Etiyopya ve Kenya gibi ülkeleri daha yakından ilgilendiren bir hal almaya başladı. Öyle ki Eş Şebab, Somali'de askeri olarak faaliyet gösteren bu ülke güçlerini "işgalci" olarak nitelendirmiş ve bu nedenle her iki ülke topraklarında da saldırılar gerçekleştirmeye başlamıştı. Eş Şebab son dönemde ise bu saldırılarına hız verdi.

Bu paralelde Kenya ordusu Eş Şebab'ın ilerleyişini durdurmak için, grubun kontrol ettiği yerleşim yerlerinde hava saldırıları düzenleme stratejisini benimsemiş gibi görünüyor. Söz konusu saldırılarda hem Eş Şebab mensuplarının hem de sivillerin hedef alındığı, böylece toplu bir cezalandırma yöntemi izlendiği düşünülüyor.

Kenya'nın bu yaklaşımı Suriye, Irak, Afganistan, Filistin, Çeçenistan gibi birçok çatışma bölgesinden aşina olduğumuz bir yaklaşım. Ancak sivillerin hedef alınarak silahlı grupların yıldırılmasına yönelik stratejilerin çoğu kez sonuç vermediğini, aksine silahlı grupları güçlendirdiğini de vurgulamak gerekiyor. Son örnekte de Somalili sivillerin hedef alınmasının Eş Şebab'a yönelik desteği artıracağı düşünülebilir.

Doğu Afrika'da halen sömürgecilik çağının mirası olan dini, siyasi ve sosyal krizlerin artçı şokları yaşanıyor. Kenya ve Etiyopya gibi Hıristiyan yönetimlerin Somali'deki Müslüman halka karşı verdiği savaşı klasik uluslararası ilişkiler yaklaşımlarıyla açıklamak, salt bir güç ve güvenlik mücadelesi olarak görmek oldukça güç.

Esasında Doğu Afrika'da yaşanan çatışmalar bir yönüyle jeostratejik bir güç mücadelesi olsa da diğer bir yönüyle de bir din savaşı niteliği arz ediyor.

İçerisinde bulunduğumuz küresel çatışma çağında devlet dışı aktörlerin oldukça geniş toprakları kontrol ettiği ve milyonlarca sivilin de bu alanlarda yaşadığı, inkar edilemez bir gerçek. Ancak birçok devlet aktörü, genellikle devlet dışı aktörlerce özdeşleştirilen ve "terör" olarak nitelenen uygulamaları sistematik olarak kullanmaktan kaçınmıyor. Bu açıdan Kenya'nın da Somalili sivillere yönelik saldırıları bir "devlet terörü" olarak nitelenebilir.

Devlet dışı aktörlerin kontrol ettiği bölgelerde yaşayan sivillerin de devletin bölgelerinde yaşayanlar kadar temel haklara sahip olduğunun altı defaatle çizilmek zorunda. Ancak maalesef bugünlerde ulusal ve uluslararası basında, devlet dışı aktörlere karşı savaş sırasında kasıtlı olarak katledilen sivillerin "insan" olarak görülmemesi gibi bir yaklaşımın hakim olduğunu üzülerek görüyoruz.


Bu değerlendirmede yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.