MERHAMET NEREDE?
Yoksulluğun değirmen olduğu, gafletin harman olduğu ve dinin işporta malzemesi gibi hırpalandığı bir yerde elbette garip ve davetçi Diyarbakırlı Ramazan hocanın samimi, riyasız ama bir o kadar da dünya kârı gütmeyen çağrısı susturulur. Karanlık nuru istemiyor...
Ramazan hocanın -hepimiz gibi- beşeri eksikleri olmuştur. Kara cahiliyenin gölgesinde Rasul'ün Sünnetini gasp eden bid'at ve dalalet ehlinin bu garibi hazmedememesi vahşeti neticesi öldürülmüştür. Allah, o din tacirlerinden ve katillerden ona daha merhametlidir.
"Silahlanıyorlar" diye Müslümanları hedef gösteren TV maskarası haysiyetsiz bid'at ve dalalet ehli kimin neye hazırlandığını Ramazan hoca cinayetiyle ortaya koymuştur, görsünler. Bu tarikatların neredeyse hepsi TEVHİD dendiği zaman burunlarından soluyorlar. NEDEN ACABA?
Kemalist rejim nasıl İran'daki Kum şehrini andıran ve gettolaşmış ve Tevhidi susturmaya çalışan tarikatları koruyor ve onlara bu korumayı sağlıyor? Milyar dolarları yönetmesine göz yumuyor? Müslüman gençleri İngiliz ajanları diye suçlayanlar adeta Gladyolaşıyorlar.
Birileri, İslam'ın yanlış dostlarını, Tevhid'in, yani Kur'an-Sünnet akidesinin bu ülkede hakim olmasının karşısına çıkaracaklardır. Testiyi testiyle kırmak budur. Şimdi Rand projesi yürürlüğe girmiştir. Siyonizm sıkıştıkça, mızrağın geldiği safları karıştıracaktır.
Kelime-i Tevhid'e karşı azgınlık, Fatih Camii imamının bıçaklanması, Kilise'de bir Alevi'nin öldürülmesi, Ramazan hoca ve taksici cinayeti, bize hiç bir şey söylemiyor mu? Asıl adres birbiriyle hiç ilgisi yokmuş gibi görünen bu olayların biraz ötedeki gölgesinde gizli.
Fitne kazanı kuranlar var. Âkil ve feraset sahibi insanların aydınlatıcı rehberliğine muhtacız. İnsanın canının değerinin bu kadar hiçe sayıldığı bir zamanda, güvenlik kameralarından daha önemli olan bir şey vardı. Onu kaybettik ve yasalar bunu sağlamıyor.
İslam'ı aşağılayanlar ve O'nu Batı'nın laikliği uğruna düşman ilan edenler yeniden iman edip İslam'a girmeli ve "KISASTA SİZİN İÇİN HAYAT VARDIR" ilahi yasasına dönmelidirler. Batıcı hiç bir yasa bize huzur, barış ve kardeşliği vermemiştir vermeyecektir. Her şey ortada.
Siyasilere bir kez bile olsun, "Uygulamadığınız İslam'a neden sahip çıkıyorsunuz?" diyemeyen zümreler, bunu söyleyecek İslam'ı istemiyorlar. Bunun için dinlerinden politikaya rüşvet vererek dinden sapmalarını koruma altına almaya çalışıyorlar.
Bize, öğrenime ayak attığımız andan itibaren tek bir şey öğretin; insana merhamet etmeyi, adil ve güzel ahlaklı olmayı. Bütün yasaların anası budur. Ahlak, Batıcılık ve Modernizmle öğretilemez. Tıpkı bizim eğitim sistemimizin çökmesinin gösterdiği gibi. Suç istatiklerimiz ortada.
Allah'ın dini yasaklanmasaydı, sokakta üşümesin diye iyi yürekli bir taksi şoförünün bir kişiyi aracına almasına rağmen, -bu kişi- onu haksız yere ve zalimce öldürüp sonra da o can çekişirken ona ahlaksızca ahlâk öğüdü verme küstahlığını yapamazdı. "KISASTA SİZİN İÇİN HAYAT VARDIR"
Bu değerlendirmede yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.