Cumhuriyet gazetesi yazarı Emre Kongar 23 Haziran'da tekrarlanan İstanbul seçimleri ve 31 Mart'taki yerel seçimlerde CHP'nin ortaya koyduğu performansa ile ilgili bir yazı kaleme aldı.
Kongar 31 Mart ve 23 Haziran'da elde edilen sonuçları stratejik bir demokrasi zaferi olarak tanımladı.
"Evet, bu zafer CHP’li adayların kazanmalarıyla sonuçlanmış görünmektedir ama:
1) İYİ PARTİ ile ittifak olmasıydı...
2) HDP dışarıdan destek vermeseydi...
3) SAADET muhalefetini sürdürmeseydi...
Başka kentler üzerinde fazla yorum ve spekülasyon yapmak istemiyorum; fakat...
En azından, bu yerel seçimlerdeki zaferin simgesi olan İstanbul, bırakın böyle ezici bir çoğunluğu, az bir farkla bile kazanılamazdı!"
Kongar söz konusu ittifakı "Demokrasi ittifakı" diye niteledi, bu ittifakın gerçekleşmesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti iktidarının rolü olduğunu belirtti:
"Erdoğan/AKP iktidarının hakkını yemeyelim:
Demokrasiyi, Laikliği ve Sosyal Hukuk Devletini, Temel Hak ve Özgürlükleri, Adaleti, Medyayı, Eğitimi, Ekonomiyi, bu denli tahrip etmeseydi...
Yolsuzluk söylentileri ve yağma görüntüleri bu denli ayyuka çıkmasaydı...
Kendisine bel bağlayan BAZI Solcu/Liberal/Dinci/Kürt kesimleri bu denli düş kırıklığına uğratmasaydı...
Parlamenter Rejimi lağv edip “Tek Kişi Rejimi”ni, hem de meşruiyeti tartışmalı bir zorlamayla, kurmasaydı...
Milleti ekonomik bunalıma sokmasaydı...
Rejimle birlikte, ülkenin nüfus ve kültür yapısını da değiştirmeye kalkmasaydı...
Özetle, baskıları ve zorlamalarıyla herkesi bunaltmasaydı...
Böyle bir ittifak kurulamazdı."
Kongar, demokrasi ittifakı sayesinde İYİ Parti ile Türk milleyetçiliğinin ırkçı bir hatadan kurtarıldığını, HDP ile Kürt siyasetinin etnik odaktan çıkıp Türkiye'yi kapsayan sol içerikli bir partiye dönüştüğünü, Saadet Partisi ile mukaddes dini değerlerin kötüye kullanılmasına karşı çıkıldığını, CHP' ile ise ben merkezci küçük hesaplar yerine demokrasi için anlaşma zemini sağlandığını ifade etti.
Emre Kongar'ın yazısının tamamı