Covid-19 aşısının ne zaman hazır olabileceğine dair farklı görüşler mevcutsa da Birleşik Krallık’ın baş bilim danışmanı Patrick Vallance ve ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü Bulaşıcı Hastalıklar Başkanı Anthony Fauci gibi üst düzey sağlık yetkilileri aşının 12 ile 18 aydan önce hazır olmayacağını tekrar etmeye devam ediyor. Öte yandan aşı geliştirme yarışı içinde olanlar haziran veya eylül gibi erken bir tarihte aşının geliştirilebileceğini öne sürüyor. Peki kim haklı?
ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan kar amacı gütmeyen, dirençli sağlık sistemleri inşa etmeyi amaçlayan ve aşı gözlemcisi küresel kuruluş Management Sciences for Health’in (Sağlık Yönetim Bilimleri) başkanı Marian Wentworth, “Bu gerçekten ‘aşıya sahip olmak’ ifadesinden ne anladığınıza bağlı” ifadelerini kullandı.
"Eğer kastınız hepimizin hayatına devam etmesini sağlayacak kitlesel bir aşı kampanyasında kullanılabilecek şekilde aşı elde etmekse, o zaman muhtemelen 12 ile 18 ay doğru."
The Guardian’ın haberine göre, örneğin sağlık çalışanları gibi yüksek risk grubu açısından sınırlı bir şekilde kullanmak için yeteri kadar etkili ve güvenli olduğu düşünülen deneysel bir aşının haftalar veya aylar içinde hazır olabileceği belirtiliyor.
Daha önce The Guardian’a konuşan ve Covid-19 aşısının yaza hazır olabileceğini söyleyen Oxford Üniversitesi’nden Adrian Hill’in bu tip bir aşıyı kastettiği ifade edildi. Öte yandan Prof. Sarah Gilbert’ın yönettiği araştırma ekibi üçüncü aşama klinik deneylerde etkili olduğu gösterilen, kitlesel düzeyde üretilebilecek aşının en iyi senaryoda bile sonbahardan önce hazır olamayacağını belirtmişti. Fakat bu senaryonun “hayli iddialı ve değişime tabi olduğu” ifade edilmişti.
Normal şartlar altına aşı hayvanlar üzerinde denenmeden önce laboratuvarda geliştirilir. Laura Spinney’in imzasını taşıyan haberde eğer güvenli olduğu kanıtlanırsa ve umut verici klinik öncesi bağışıklık tepkisi üretirse, aşının insanlı ya da klinik deney aşamasına geçtiği ifade edildi.
Bu süreci üç aşamadan oluştuğu ve her bir sürecin bir öncekinden daha uzun sürdüğü ve daha fazla insanın dahil olmasının gerektiği belirtildi. Birinci aşamada sağlıklı insanlardan oluşan küçük bir grupta yan etkilerinin ortadan kaldırılması amacıyla aşı güvenliğinin belirlendiği ifade edildi. İkinci ve üçüncü aşamalardaysa aşının etkililiğinin ölçüldüğü belirtildi.
Düzenleyici kurumların onay verdiği durumda aşının geniş ölçekli üretilebilmesi için, bu aşamalara paralel olarak, aday aşı için üretim kapasitesinin yavaş yavaş inşa edilmesinin başladığı aktarıldı.
The New England Journal of Medicine’de 30 Mart’ta yayımlanan makalede, Covid-19 aşının geliştirilmesine finansal ve koordinasyon açısından destek veren Oslo merkezli Salgına Hazırlık İnovasyonları Koalisyonu’nun temsilcileri (Cepi) pandemi durumuna daha uygun olduğunu düşükdükleri için bu sürecin hızlandırılmış bir versiyonunu tasarladıklarını belirtmişti.
Bu “pandemi yaklaşımının” örneğin hayvan deneylerinin ve birinci düzey klinik testlerin paralel olarak yürütülmesini sağladığı ifade edildi. Öte yandan bu yaklaşım yeterli güvenlik ve etkililik verilerinin elde edilmesinde önce üretim kapasitesini artırmayı da içeriyor.
Londra Hijyen ve Tropikal Tıp Okulu’ndaki aşı merkezinin başındaki Beate Kampmann, “İnsanlar artık aşıların uzun süreli geleneksel lisanslama sürecinin salgın bağlamında yardımcı olmayacağının farkında” dedi.
İhtiyatlı biçimde Cepi, hızlandırılmış yaklaşımına bir zaman çizelgesi belirtmemişti. Hızlandırılmış bir yaklaşımın olmadığı durumda geçmişte yeni bir aşının üretilmesinin 10 ile 20 yıl arasında değişebildiği ifade edildi.
Boston merkezli biyoteknoloji firması Moderna, SARS-CoV-2 virüsünü genetik diziliminin çıkarılmasından sadece 10 hafta sonra 16 Mart’ta insan deneyleri aşamasına geçtiğini açıklamıştı.
Her ne kadar aday aşının denenmesi için gereken sürenin kısaltılmış olduğu ifade edilse de bu bahsi geçen aşılara kullanım ruhsatının verileceği anlamına gelmediği belirtildi.
Öte yandan Paris’te bulununa Pasteur Enstitüsü’ndeki Covid-19 aday aşı çalışmasının hala klinik öncesi aşamada bulunduğu fakat kullandığı teknoloji itibarıyla üretim aşamasına daha hızlı geçebileceği aktarıldı.
Dünyanın farklı yerlerinde süren aşı çalışmalarında standart kriterler oturtulması amacıyla Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de şubatta ikinci ve ücüncü aşamalara yönelik bir protokol yayımlamıştı.
Fakat buna paralel olarak uzmanlar Covid-19’a dair hala bilinmeyen noktaların olabileceği ve aşının ne kadar uzun süre bağışıklık sistemini koruyabileceğine yönelik soru işaretlerinin belirsizliğini koruduğunu belirtiyor.