Londra'da en az 17 kişinin yaşamını yitirdiği yangın, İngiltere gazetelerinin birinci sayfalarında geniş yer bulmaya devam ediyor. İngiltere'de yayınlanan i gazetesi, Londra'da yanan 24 katlı binada 100'den fazla kişinin ölmüş olabileceğini ve bu kişilerden bazılarının teşhis edilemeyecek durumda olabileceğini yazdı.
Andrew Johnson ve Paul Gallgher imzalı habere göre, binada Perşembe günü de küçük çaplı yangınlar yaşanırken içerdeki koşullar itfaiyenin çalışmasını son derece zorlaştırıyor.
Daily Telegraph ise "Acı öfkeye dönüyor" manşetiyle yayınlanırken yangının nedenlerinden birinin de 1980'lerde, Margaret Thatcher döneminde yapılan yasa değişikliği olduğunu yazdı. O dönemde gerçekleşen yasa değişikliğiyle dış cephe kaplamalarının yangına dayanıklı olması şartı kaldırılmış, "yangını büyütecek türden olmaması" şartı getirilmişti.
Guardian gazetesi de birini sayfasının tamamını yangına ayırırken çok sayıda kişinin hastanelerde yakınlarını aradığını, yangında yaşamını yitirenlerin veya kayıp ilan edilenlerin sayılarının ve isimlerinin hâlâ belli olmadığını yazdı.
Gazeteye göre Theresa May, yaşamını yitirenlerin yakınlarıyla ve aileleriyle buluşmadığı için eleştiriliyor.
Guardian için bir makale kaleme alan Tottenham İşçi Partisi Milletvekili David Lammy, yangının bir trajedi değil bir suç olduğunu, sorumluların yargılanması gerektiğini yazdı.
Times binada oruç tutan Müslümanların yangının başladığı saatlerde sahur için uyanık olduğunu ve bu sayede hayatlarının kurtulduğunu aktardı.
Londra'da şu ana dek 30 kişinin öldüğü açıklanan Grenfell Tower yangınından etkilenenlere destek verilmesi talebiyle eylemler düzenlenmeye başlandı. 50 ila 60 kişilik bir grup, Kensington ve Chelsea Belediyesi binasını basarken, yangın nedeniyle evsiz kalanların "hemen şimdi" yardıma ihtiyaçları olduğu talebi dile getiriliyor.
Başbakan Theresa May'in yangından sağ kurtulanlarla buluştığu salonun etrafında da eylemciler toplanırken, başbakanlık binasının bulunduğu Downing Street'te de eylem yapıldı. Bakanlıkların bulunduğu Whitehall bölgesinden geçen barışçıl eylemciler Downing Street'in girişinde polis kordonu tarafından durduruldu. Daha sonra grup kentin merkezindeki Oxford Street'te oturma eylemi yaptı ve daha sonra yakındaki BBC binasının önünde bir dakikalık saygı duruşunda bulundu.
Londra'daki ilk protesto eylemci 15:00 dolayında başladı ve daha sonra çok sayıda kişi protestoya destek vermeye başladı. 16:30 itibariyle de bir grup protestocu binaya girdi. Bir eylemci, "Hiç kimse ne olduğunu bilmiyor. İnsanlar çok öfkeli. Bu insanlar sokaklarda yatmamalı" dedi.
Belediye binasının önündeki eylemin organize edenler, belediye yetkililerinin kendileriyle konuşmadığını, bunun yerine yazılı bir açıklama yayımlayıp, olaydan etkilenenleri mümkün olduğunca aynı bölgeye yerleştirme ve yardım fonu sözü vediğini aktardı.
Ancak eylemcilerin taleplerinden biri olan, binada yaşayanların isim listesini vermedikleri kaydedildi.
Eylemci Mustafa El Mansur "İnsanlar aldıkları yanıtlardan tatmin olmadı. Öfkelendiler ve binaya yürüdüler. İçeri zorla girmediler. Sadece konuşmak için giriş salonuna gittiler." dedi.
Başbakan ve yanan binada yaşayanların buluştuğu salonun dışında da protesto vardı.
May, ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin lideri Jeremy Corbyn ve Londra Belediye Başkarı Sadık Khan gibi olayın hemen ardından, yangından etkilenenlerle buluşmaması nedeniyle eleştiriliyor.
May'e kalabalığın tepskisi sorulduğunda, hükümetini savundu ve "Şu anda tamamen destek vermeye odaklanmış durumdayım. Hükümet gereken parayı buluyor ve neler olduğunun tam anlamıyla araştırılacağını ve insanlara yeni barınma alanları verileceğini garanti ediyor" dedi.
Westminster'da toplanan büyük bir grup eylemci de Başbakanlık konutunun bulunduğu Downing Street'e yürüdü.
Kalabalık "Grenfell için adalet" "May gitmeli" ve "Ellerinizde kan var" yazılı pankartlar taşıdı.
Kaynak: BBC Türkçe