Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, ABD ve İsrail’in yapılan anlaşmalara bağlı kalmadıkları için kendisinin de bu anlaşmalara bağlı kalmayacağını söyledi. Abbas "Filistinlilerin artık kaybedecek bir şeyleri olmadığını ve geri adım atacakları bir yerin kalmadığını" belirtti.
Abbas, bu ayın sonunda toplanacak olan Filistin Kurtuluş Örgütü’ne (FKÖ) bağlı "Filistin Merkez Konseyi’nin tüm anlaşmaları gözden geçireceğini ve bu anlaşmalara ilişkin kararlar alacağını" belirtti, “ABD ve İsrail’in bağlı kalmadığı bu anlaşmalara biz de bağlı kalmayacağız” diye devam etti.
Umman ziyareti sırasında Filistin televizyonuna demeç veren Filistin Devlet Başkanı, “İsrail, Oslo anlaşmasından başlayarak Paris Anlaşması’na kadar tüm uluslararası anlaşmaları ihlal veya feshetti. Bu bizim görüşümüz. Elbette bu görüş Konseyi bağlamıyor. Çünkü karar vermesi gereken o. ABD ve İsrail’in bağlı kalmadığı bu anlaşmalara biz de bağlı kalmayacağız” ifadelerini kullandı.
İki günlük Umman ziyaretini dün tamamlayan Mahmud Abbas, başkanlık edeceği Konsey toplantısı öncesinde Ramallah’a geri döndü.
“Filistinlilerin kaybedecek bir şeyi yok”
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas şunları söyledi:
"Paris Anlaşması’nın üzerinden 25 yıl geçti. Bu da değiştirilmesi gerektiği anlamına geliyor. Yeni düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Hatta belki de yeni bir anlaşma yapmaya bile ihtiyaç olabilir. İsrail istemese bile bu yapılmalı. Bunların zor adımlar olduğunu biliyorum. Konsey’deki herkes vicdanının sesini dinlemeli ve herkes kendi görüşünü belirtmeli. Belki İsrailliler ve ABD’lilerle yapılan anlaşmaların çoğunu iptal ederiz. Artık geri adım atabileceğimiz yer kalmadı. Filistinlilerin kaybedecek bir şeyi yok. Taraflar uzlaşıya vardığımız konulara saygı göstermedi. Kafalarında bir hedef var. O hedef ‘Yüzyılın Anlaşması’ olarak nitelendirilen plan. Balfour Deklarasyonu ile tamamen uyumlu olan bu hedef, Filistin Devleti’ni yok sayıyor. ‘Filistin devleti yok’ dediklerinde, yoldaki herhangi bir engelin yanında duramam. Bunun zor ya da zararlı olduğunu biliyorum. Fakat iki şerden birini seçmek zorundayız. Gerçekten bir Filistin Devleti mi yoksa onların istediği gibi Batı Şeria ve Gazze’de iki ayrı özerk bölge mi istediğimize karar vermeliyiz. Ben bağımsız bir Filistin Devleti’ni tercih ediyorum. Ya bu olur ya da yolumuza bakarız. Ne insanlar ne de tarih bize merhamet ediyor. Fakat biz ihanet edemeyiz” dedi.