Gerçek ismi Malcolm Little olup, 1925 yılında ABD’nin Nebraska eyaletinin Omaha kentinde doğdu. Babası Earl Little, annesi Helen Little’dır ve ailenin 7 çocuğundan dördüncüsüdür. Babası hristiyanlığın Babtist cemaatine mensup olup Afrika ve siyahi milliyetçisi gazeteci yazar Marcus Garvey’in hayranı ve takipçisidir, ayrıca siyahilerle ilgili yerel bir organizasyonun da lideridir. Malcolm X’in babası kendisi 6 yaşındayken sebebi tam olarak bilinmese de beyazlar tarafından ırkçılık sebebiyle öldürülmüştür, ayrıca 3 amcası da kendisinin anlattığına göre beyaz şiddet yanlıları tarafından öldürülmüştür. Annesi, kendisi 13 yaşındayken, akli problemleri nedeniyle hastaneye yatmıştır, kardeşleri ile birlikte belirli bir süre yetiştirme yurtlarında yaşamış, korumaya alınmıştır.
Malcolm X, okul yıllarında aslında çok başarılıdır, bir öğretmeninin ona bir zencinin avukat olamayacağını söylemesiyle, liseyi okumadan okulu terk etmiştir. 14 yaşından 21 yaşına kadar, Roxbury-Boston kentinde yaşayıp basit işlerde çalıştıktan sonra New York’a siyahilerin meşhur bölgesi Harlem’e taşınmıştır. Burada uyuşturucu satıcılığından, hırsızlığa, birçok suça karışmıştır. 1945 yılında tekrar Boston’a taşınmış,1946 yılında, 21 yaşındayken hırsızlık suçundan hapse girmiştir. Hapisteyken, daha önceleri Wallace D. Fard tarafından 1930 yılında ABD’nin Detroit kentinde kurulmuş olan ve 1934 yılından sonra Elijah Muhammad tarafından yönetilen, Nation of Islam (İslam Milleti) isimli cemaate üye oldu. Bu cemaat gerçek İslam dininden sapmış bir cemaatti. Elijah bir peygamber gibi görülmekteydi. 1952 yılında hapisten çıktıktan sonra, cemaatte aktif görevler almaya başladı ve liderlerinden oldu.
Elijah’la tanışması 1952 yılında Şikago’da olmuştur, daha önce Malcolm Elijah’a hapisten mektuplar yazmış ve ona bağlılığını söylemiştir. Hapishanedeyken Malcolm’e, bu cemaatin varlığından bahseden kardeşleri olmuştur. Elijah Malcolm’e geçmişini unutmasını ve Allah’a yönelmesini tavsiye etmiştir. Malcolm bu tavsiyeyi tutmuştur.
1954 yılında Malcolm, cemaatin ibadet evlerinin 7. si olan, Harlem’deki evin lideri olmuştur. Malcolm daha önce cemaatine birçok ev kurmuştur ve evlerin toplam sayıları 15 olmuştur, her ay yüzlerce Afrika kökenli Amerika’lı cemaate katılmaya başlamıştır. Bu katılımlarda Malcolm’ün rolü çok büyüktür, kendisi hapiste kaldığı süre boyunca çok okumuş, hitabetini güçlendirmiştir. 1.91 metre boyu, 80 kg. kadar kilosu ile fiziksel olarak da insanları etkilemiştir.
1955’de eşi Betty Sanders ile tanışmış, bu evlilikten Attallah, Qubilah, Ilyasah, Gamilah Lumumba, Malikah ve Malaak 6 kız çocukları olmuştur. Çocuklarının bazıları halen yaşamaktadır.
Malcolm, hapishanede kullanmaya başladığı X soyismini, ki bu soyismi beyazların vermiş olduğu Little (küçük) soyismine muhalif olmak için kullanmıştır, 1950’lerden sonra Shabazz olarak değiştirmiş, hatta ismini de Malik olarak kullanmaya başlamıştır. Kendisi Amerikan medyasında da yaptığı konuşmalarla, katıldığı eylemlerle sıkça yer almış, hatta 1959’da New York televizyonunda cemaatini anlatmıştır. 1960’da New York’ta, Mısır’lı Cemal Abdulnasır, Gine’li Ahmet Seko Tore Zambia’lı Kenneth Kaunda ve Fidel Castro gibi bazı devlet adamları ile Birleşmiş Milletler aracılığı ile görüşmeler yapmıştır. Fidel Casto Malcolm’den çok etkilenmiş, kendisini Küba’ya davet etmiştir.
1952’den 1964’ kadar bağlı olduğu İslam Milleti isimli cemaatin şu gibi sapkın temel inançları da vardı ki, Malcolm daha sonraları hatasını anlamış, cemaati terk etmişti. “Siyah insanlar dünyanın gerçek sahibidir, beyazlar şeytandır, siyahlar beyazlardan üstündür, beyaz ırkın yok olması yakındır.” Malcolm, cemaatte Elijah’tan sonra 2. adam olarak görülmekteydi. Çoğu kendisinin çabalarıyla olmak üzere, 1950’ler ile 1960’lar arasında cemaatin sayısı bir tahmine göre 500’den 25 bine, diğer tahmine göre ise 1200’den 50 bine hatta 75 bine çıktı.
Elijah Muhammad ile birlikte 1964 yılına kadar, uyuşturucu karşıtlığı, siyahi ırkın üstünlüğü, beyaz-siyah haklarının eşit olması hareketi karşıtlığı gibi birçok aktivitede bulundular. Fakat daha sonra Malcolm X hem bu cemaate üye olmaktan hem de bazı faaliyetlerinden pişmanlık duyacaktır. 1960’larda Elijah’ın sekreterleri ile yasak aşk yaşadığı dedikodusu yayılınca Malcolm X bu dedikodunun doğruluğunu bir şekilde anladı ve gerçek İslam’ı da öğrenmesiyle cemaati terk etti. Bu dönemlerde birçok Müslüman tarafından gerçek İslam’ı öğrenmesi konusunda uyarılmıştı.
İsmini daha sonraları Muhammed Ali olarak değiştiren ünlü boksör Cassius Clay de kendisinden etkilenmiş ve cemaate üye olmuştur. Fakat Malcolm’ün cemaatten ayrılmasından sonra Muhammed Ali onunla ilişkisini kesmiştir. Muhammed Ali de 1975’de cemaati terk edip, gerçek bir Müslüman olunca hayatında yaptığı en büyük hatalardan birinin Malcolm’e arkasını dönmek olduğunu söylemiştir.
1959’dan sonra Birleşik Arap Emirlikleri’ne, Sudan’a, Nijerya’ya, Gana’ya, Mısır’a, Etiyopya’ya, Tanzanya’ya, Gine’ye, Senegal’e, Liberya’ya, Cezayir ve Fas’a ziyaretler yaptı. 1964’de Hac için Mekke’ye gitti ve gerçek İslam’ı daha da iyi öğrendi. Bu ziyaretlerde, devlet adamları ile, gazetecilerle görüştü, radyo ve TV programlarına katıldı. 1964’de cemaatinden ayrılıp, gerçek İslam’ı seçince ve ırkçılığı bırakarak, Muslim Mosque’u (Müslüman Camii) ve Afrikalı-Amerikalı Birliği’ni kurdu. Yine de siyahi haklarını, Afrikalı haklarını İslami ölçülerde savunmaya devam etti. 1964’de Afrika ziyaretleri sonrası Paris ve İngiltere’de de konuşmalar yaptı.
Hac’da iken Prens Faysal’ın misafiri oldu. Hac’da gördüğü manzarayı şöyle anlatıyordu: “Mavi gözlülerle, siyah Afrikalıların oluşturduğu rengarenk bir ortam, insanlar birbirlerine eşit davranıyorlar, aynı sofrada yemek yiyorlar, gördüm ki meğer İslam ırkçılığın üstesinden gelebiliyormuş.”
Malcolm, cemaatinden ayrılmasından sonra ölüm tehditleri almaya başlamıştı. Arabasına bomba koyuldu, evi ateşe verildi. Fakat ölümü, 21 Şubat 1965 tarihinde, New Yok’ta bir konferans sırasında silahla vurulması ile oldu. Ateş eden üç kişinin İslam Milleti cemaatinin üyeleri olduğu öne sürüldü ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldılar. Fakat 1985, 1987 ve 2010 yıllarında sırayla şartlı tahliye edilmişlerdir. Bu üç tetikçiden birinin hapisteyken gerçek İslam’ı seçtiği, cemaati terk ettiği bilinmektedir.
Cenazeye 14 bin ya da 30 bin kadar insanın katıldığı söylenmektedir, yerel bir TV kanalından da cenaze canlı yayınlanmıştır.
Ölümünden hemen sonra yazılan otobiyografi kitabı, Time dergisi tarafından 20.yy.da yazılmış kurgu olmayan en etkileyici 10 kitaptan birisi olarak gösterilmiştir. Hakkında filmler çevrilmiş, kitaplar, makaleler yazılmıştır. New York’ta bir bulvara, Teksas’ta ve Michigan’da bir caddeye, farklı şehirlerde onlarca okula, North Carolina’da bir üniversiteye ismi verilmiştir. Adına 1999 yılında ABD postanesi tarafınadan pul bastırılmıştır. Meşhur Colombia Üniversitesi’nde yine kendi ismine ve eşinin ismine bir eğitim merkezi kurulmuştur. Günümüzde halen ABD’de -özellikle siyahiler- onun şöhreti nedeniyle İslam’la tanışmaktadır.
Kaynak: Mepa News