Bir kısım medyanın son zamanlarda yoğun bir biçimde kullandığı ayrımcı, ırkçı dil ile ülkelerindeki iç savaştan kaçıp ülkemize sığınan ve yaşayan Suriyelileri hedef gösteren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden haberciliğe meslektaşlarından ve sivil toplum kuruluşlarından sert tepki geldi.
Dünya Bülteni'nin haberine göre, Medyada Irkçılık ve Ayrımcılıkla Mücadele İnisiyatifi tarafından yayınlanan bir bildiride "Irkçı yayınlar yapan ve Suriyeli kardeşlerimizi hedef gösteren bütün medya kuruluşlarını, muhabirleri, yazarları, sosyal medya kullanıcılarını şiddetle kınıyoruz" denildi.
"Medya mensubunun birincil görevi kamu yararına dönük, hakikati ortaya çıkaracak habercilik yapmaktır. Son aylarda tırmanan 'ırkçı', 'ayrımcı' ve 'cinsiyetçi' haber dili gazetecilikle bağdaşmadığı gibi bu ülke üzerine tezgahlanan yeni kardeş kavgaları için tetikçilik yapmaktan öte bir anlam taşımamaktadır. " ifadelerine yer verilen bildiriye çok sayıda ulusal gazete, televizyon ve internet medyası mensubunun yanı sıra sivil toplum kuruluşu temsilcileri de imzaları ile destek verdi.
Genel yayın yönetmenleri, haber müdürleri, köşe yazarları, gazeteciler ve yazarların imza verdiği bildiride ırkçı dil kullanan gazeteciler hakkında hukuki sürecin işletilmesi talep edildi. Ayrıca Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Basın Konseyi, Basın İlan Kurumu ve Basın Enformasyon Genel Müdürlüğü de ırkçı dil kullanan ve mülteci düşmanlığını kışkırtan haberleri yapanlar hakkında harekete geçmeye çağırıldı.
Pek çok medya kuruluşunun da imzaladığı Medyada Irkçılık ve Ayrımcılıkla Mücadele İnisiyatifi'nin bildirisi şöyle:
IRKÇI MEDYAYI LANETLİYORUZ
"Irkçı ve mültecileri hedef gösteren yayınları ile topluma Suriyeli kardeşlerimizle ilgili nifak tohumları eken bir kısım medyanın kışkırtıcı dili Sakarya'da dokuz aylık hamile Emani Al-Rahmun ve 10 aylık bebeğinin hunharca katledilmesine yol açtı.
Bu korkunç cinayetin ardından yaptıkları haberlerde de aynı ahlaksızlığı ve gayriinsani tutumu devam ettiren, ırkçı bir dil kullanan bütün medya kuruluşlarını, muhabirleri, yazarları, sosyal medya kullanıcılarını şiddetle kınıyoruz.
Toplumsal kutuplaşmaya hizmet eden bir dil 'habercilik' değildir. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik gazetecilik faaliyeti değil apaçık insanlığa ihanettir.
Medya mensubunun birincil görevi kamu yararına dönük, hakikati ortaya çıkaracak habercilik yapmaktır. Son aylarda tırmanan 'ırkçı', 'ayrımcı' ve 'cinsiyetçi' haber dili gazetecilikle bağdaşmadığı gibi bu ülke üzerine tezgahlanan yeni kardeş kavgaları için tetikçilik yapmaktan öte bir anlam taşımamaktadır.
Biz bu dilden rahatsız olan basın yayın mensupları ve Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileri olarak kardeşlerimize yönelik bu çirkin, ayrımcı ve ırkçı medya söylemini lanetliyor, bu dili kullanan gazeteciler hakkında hukuki sürecin işletilmesini, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Basın Konseyi ve Basın Enformasyon Genel Müdürlüğünün ırkçı ve mülteci düşmanlığı haberlerini yapanlar hakkında harekete geçmesini bekliyoruz. "
Kaynak: Ajanslar