Üst düzey İsrailli ve Mısırlı askeri ve istihbarat yetkililerinin geçen ay Kahire'de bir araya gelerek Refah'a yönelik yaklaşan kara harekâtını ve Gazze'deki savaşı sona erdirecek olası bir ateşkes ve rehine anlaşmasını görüştükleri bildirildi. Bu gelişme, Kahire'de İsrail'in Refah'a yönelik geniş çaplı bir saldırısının Mısır sınırından büyük bir mülteci akınına yol açabileceği endişelerinin yaşandığı bir döneme denk geldi.
Kısa bir süre sonra Mısırlı bir heyetin Tel Aviv'i ziyaret ederek Şin Bet, İsrail ordusu ve Mossad temsilcileriyle olası anlaşmayı görüştüğü bildirildi.
Aynı zamanda Mısır gazetesi Al-Shorouk, Mısırlı bir kaynağa atfedilen ve Refah'a yönelik herhangi bir işgalin İsrail-Mısır barış anlaşmasını ihlal edeceğini ve Kahire'den kesin bir yanıt alacağını söyleyen bir açıklama yayınladı.
ABD ve İsrail medyası son görüşmelerde Mısır tarafının Hamas'a rehinelerin serbest bırakılması için bir anlaşmaya varması yönünde baskı yapma kararlılığını gösterdiğini belirtti. İsrail medyasına göre ikinci görüşme sırasında İsrailli yetkililer Mısır heyetine bunun Refah işgaline başlamadan önce bir anlaşmaya varmak için "son şans" olduğunu ifade etti.
Bu görüşmelerden önce Mısır çeşitli yollarla Filistinlilerin Sina'ya göç etmesini reddetmeye çalışmıştı. Kitlesel yerinden edilme Mısır rejimi için diğer insani, askeri ve güvenlik konularını gölgede bırakan birincil endişe kaynağı olageldi.
Refah, Gazze sakinleri ve Gazze'nin diğer bölgelerinden yerinden edilenler de dahil olmak üzere bir milyondan fazla insana ev sahipliği yapıyor. Bolayısıyla bir işgal on binlerce Filistinliyi Mısır topraklarına sürebilir. Mısır böyle bir ihtimali defalarca ve açıkça reddetti.
Bu arada İsrail'in Refah'ta mahsur kalanlar için binlerce çadırı da içeren bir tahliye planı hazırladığı bildiriliyor; ancak bu tür planlar, etkilenecek çok sayıda insan karşısında pratik değil. Ayrıca kuzeye dönmeye çalışan bazı Filistinliler İsrail'in katliamları ve toplu mezarları karşısında rotalarını değiştirdi.
İstikrar için kabus
Seçeneklerini tüketmiş görünen Kahire'nin Refah operasyonunu engellemek için geriye kalan tek hareket tarzı, güç dengesinin Tel Aviv veya Washington'da değişebileceğini umarken işgali mümkün olduğunca uzun süre engellemeyi veya geciktirmeyi amaçlayan bir esir takası anlaşması için bastırmak oldu.
Kahire aynı zamanda İsrail'in Refah'ı işgal etme ihtimaline ve bunun sonucunda Filistinlilerin kitlesel olarak yerlerinden edilmesine hazırlanıyor. Kontrol edilebilen ve izlenebilen kamplar sağlamak, yerel güvenlik varlığını yoğunlaştırmak ve Kuzey Sina'ya giriş ve çıkışlar üzerinde tam kontrol sağlamak gibi acil durum planları hazırlanıyor.
Kısacası Kahire, Refah işgalini kendi güvenliği ve gelecekteki istikrarı için bir kabus olarak görüyor.
Sınırın her iki tarafındaki Mısır ve Filistin şehirleri aynı ismi, Refah'ı paylaşıyor ve bu bir tesadüf değil. Bölge tarihsel olarak tek bir şehirdi, ancak İsrail'in Sina'dan çekilmesi ve 1982'de sınırların çizilmesinden sonra ikiye bölündü.
Uluslararası sınır onları böldükten sonra bile aileler, aşiretler ve kabileler sürekli iletişim halinde kaldı. Birçok aile hala fiziksel olarak bölünmüş durumda; bazı üyeler Mısır Refah'ında, diğerleri ise Filistin Refah'ında yaşıyor.
Bu demografik faktör önemli bir güvenlik sorunu teşkil ediyor çünkü Filistinlilerin Mısır topraklarına doğru yer değiştirmesi sadece Filistinlileri yeniden yerleştirmekle kalmayacak, aynı zamanda İsrail'e karşı direniş için bir üs görevi görecek.
Bu kez durum, Filistinlilerin 2005 ve 2008'de Sina'ya kaçıp sonra Gazze Şeridi'ne döndükleri önceki örneklerden farklı. İsrail bir zamanlar yaşadıkları toprakların büyük bölümünü yok ettiği için artık geri dönebilecekleri hiçbir yer yok. Bu durum yerinden edilmiş binlerce kişiyi İsrail'e karşı silahlanmayı düşünmeye itebilir.
Mısır ordusu geçtiğimiz on yıl boyunca orduyu, devleti ve sivilleri hedef alan silahlı savaşçılarla mücadele etti. Ancak silahlı grupların İsrail'i hedef aldığı bir senaryoda Mısır ordusunun herhangi bir müdahalesi İsrail'in güvenliğini korumak olarak görülecek ve dolayısıyla kendi meşruiyetini zayıflatacaktır.
Tırmanan gerilim
Öte yandan, İsrail'e karşı direniş operasyonları Mısır topraklarından kaynaklanırsa, İsrail'in Mısır'ı doğrudan hedef almak için haklı gerekçeleri olacaktır. Mısır böyle bir durumda sessiz ve tepkisiz kalma lüksüne sahip olmayabilir. Ancak İsrail ve ABD'li destekçileriyle gerilimi tırmandıracak bir çatışmaya girmek de istemez.
Camp David Anlaşması'nın imzalanmasından bu yana geçen kırk yılı aşkın süre boyunca Mısır ve İsrail arasındaki güvenlik koordinasyonu ve askeri koordinasyon ABD ile ilişkilerinin temelini oluşturdu. Hatta bazıları İsrail'in Mısır için öneminin Körfez petrolünün Washington için önemine benzediğini iddia ediyor.
Bu ilişki sayesinde Mısır'da birbirini izleyen rejimler on milyarlarca dolarlık yardımın yanı sıra birçok krizin üstesinden gelebilmek için siyasi ve uluslararası destek elde etti. Bu çerçeve, Mısır diktatörlükleri için halkın taleplerine karşı güçlü bir siper görevi gördü.
İsrail bu denklemi korumak ve istikrara kavuşturmak için çok çalıştı. Ancak Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki Tel Aviv'in eşi benzeri görülmemiş bir durumla karşı karşıya kalması nedeniyle şimdi her şey tehlikede. Netanyahu, Mısır'la barış anlaşmasını yırtmak anlamına gelse bile, Gazze'deki savaşın sonuna bağlı kaçınılmaz bir kaderden kurtulmak için her şeyi riske atmaya hazır.
Refah, İsrail'in İran üzerinden bölgesel tırmanma planlarının başarısız olmasının ardından savaşı sürdürmenin tek yolu haline geldi. Bu arada Netanyahu son aylarda Washington üzerindeki etkisinin sanılandan daha güçlü olduğunu göstererek Kahire için işleri daha da zorlaştırdı.
Mısır rejimi 7 Ekim'den bu yana Gazze krizini barışçıl bir şekilde çözmeye çalışıyor ancak bu durum ülke içinde öfke ve protestolara yol açarak rejimi de hedef tahtasına oturttu ve gösterilerin bastırılmasına neden oldu. Mısır halkı Gazze'deki Filistinlilere destek olmak için bağış yapmak, blog yazmak ve dua etmek dışında çok az yol bulabildi.
Sina, İsrail'e karşı operasyonlar için bir merkez haline gelirse durum daha da zorlaşacaktır. Tüm bu faktörler İsrail'in Refah'a kara harekatını engellemesi ya da en azından daha fazla zaman kazanması için Kahire üzerindeki baskıyı artırıyor.
Middle East Eye'da yayınlanan bu değerlendirme Mepa News okurları için Türkçeleştirilmiştir. Değerlendirmede yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.