Arap Baharı'nın rüzgarıyla Mısır'da başlayan halk hareketleri Hüsnü Mübarek'in devrilmesi ve ülkede özgür seçimlerin yapılmasıyla neticelenmiş ve "halkın çabaları meyvesini veriyor" yorumları yapılmıştı. Müslüman Kardeşler hareketinin yönetime gelmesi sonrası ülkede tansiyon tekrar artmış, sokaklar yeniden hareketlenmiş ve dış destekli olduğu yorumları sıklıkla yapılan bir askeri darbe yaşanmıştı.
Mısır, 2013 yazında yaşanan askeri darbe sırasında ve sonrasında sivil halka yönelik insan hakları ihlalleri ile anılmaya başlanmıştı. Darbe esnasında meydanlarda öldürülen ve sayısı binlerle ifade edilen siviller, hapishanelerde zor koşullarda kaldığı belirtilen yüz binlerce Mısırlı, işkence ve tecavüz iddialarının çoğu zaman doğrulanması, müebbet hapis ve idam cezaları gündeme oturmuştu.
Mevcut durum silahlı hareketlere olanak sağlıyor
İnsan haklarına yönelik ihlallerin had safhada olduğu Mısır'da halkın ekenomik durumu da günden güne kötüye gidiyor. Mısır Cüneyhi'nin değerinin günden güne azalması ve halkın alım gücünün gittikçe düşmesi, ülke çapında huzursuzluğu daha da artırıyor. Mısır'da siyasi ve ekonomik huzursuzluğun insan hakları ihlalleri ile harmanlanması, uzun süredir istikrarsız hale gelen ülkede silahlı hareketlerin güçlenmesine olanak sağlıyor. Yıllardır Sina Yarımadası'ndaki silahlı gruplarla savaşını sürdüren Mısır'da savaş artık sadece Sina çölü ve çevresiyle sınırlı değil.
Silahlı gruplar Sina Yarımadası ile sınırlı değil
Ülkede uzun yıllardır var olan "silahlı mücadele" tecrübesi, Sina Yarımadası'ndaki otorite boşluğu ve bu boşluktan istifade eden grupların organizasyonlarını geliştirmesi Mısır'da silahlı kuvvetlerin ve mevcut Cumhurbaşkanı Sisi'nin otoritesi için bir tehdit mesabesinde. Bilindiği gibi Mısır, küresel cihat yanlısı hareketlerin anavatanlarından birisi niteliğinde. Tüm bu faktörler birleştiği zaman Mısır'da, ne kadar yaygınlaşacağını bilmek pek mümkün olmasa da, silahlı hareketlerin güçleneceğini söylemek zor değil. Geçmişte Sina Yarımadası ile sınırlı kalan silahlı hareketler bugünlerde Nil havzasında da hareket imkanı buluyor.
Hareketu Savaid Mısır: "Silahlarımızla devrimi koruyacağız"
Ülkede faaliyet gösteren ve uluslararası kamuoyunda adından söz ettirmeyi başarabilen silahlı gruplardan birisi de Hareketu Savaid Mısır (HSM). Sloganı "silahlarımızla devrimi koruyacağız" olan grup, Hüsnü Mübarek'in devrilmesiyle ivme kazanan Mısır halk hareketine yeni bir soluk ve yeni bir yöntem getirme niyetinde. Silahlı hareketi benimseyen grubun, herhangi bir dış organizasyon ile bağlantısı bulunmuyor.
HSM, ülkede gerçekleştirdiği saldırılardan videolar da yayınlıyor. Grubun son yayınladığı video 24 Mayıs tarihinde "Mermilerin Uğultusu" başlığıyla yayınlanmış. Videonun başında, Mısır'da hapishanelerde çekildiği belirtilen görüntüler yer alıyor. Görüntülerde yarı çıplak şekildeki tutuklulara işkence edildiği görülebiliyor. Tutukluların vücutlarındaki yara izleri, bu işkencelerin boyutunu gösterir nitelikte.
Otoyolu kesen HSM mensupları emniyet noktasına saldırıyor
Videonun devamında, grubun özel birliği olduğu belirtilen "Sukuru'l Hasm (HSM)"'ın Kahire'de gerçekleştirdiği bir saldırıya yer veriliyor. İfade edilene göre 1 Mayıs tarihinde saat 23.15'te, Kahire şehir merkezinin güneydoğusunda yer alan bölgedeki otoyolu kesen HSM'ye bağlı güçler bir emniyet noktasına saldırıyor. Otomatik silahlar ve tabancalarla silahlanmış olan HSM mensuplarının saldırıda birçok güvenlik gücünü öldürdüğü ve silahlarını aldığı görülebiliyor. Grup üyeleri daha sonra geldikleri araçlara binerek bölgeden uzaklaşıyor.
"6 ölü, 2 yaralı, 2 kullanılamaz hale gelen araç"
Hareketu Savaid Mısır bu saldırıda 6 güvenlik gücünün öldürüldüğünü, ikisinin yaralandığını ve askeri amaçla kullanılan iki aracın da kullanılamaz hale getirildiğini açıkladı. Görüntülerin devamında bazı otomatik silahların, bu silahlara ait şarjörlerin ve bazı çelik yeleklerin de ele geçirildiği yer alıyor.
ABD, grubu terörist olarak niteliyor
Öte yandan ABD de söz konusu gruba karşı açıklamalar yayınlıyor. ABD'nin Mısır Büyükelçiliği yayınladığı mesajda, ABD tarafından terör örgütü olarak anılan grubun eylem planladığını ifade ederek vatandaşlarını uyardı. HSM ise bu açıklamaya karşı bir açıklama yayınlayarak tüm dünyaya bir mesaj gönderdi.
Biz direnişçiyiz, terörist değiliz
Yayınlanan açıklamada yer alan ifadeler oldukça dikkat çekiciydi. "Mısır'daki yabancılara" ifadesiyle başlayan açıklamada şunlar yer aldı: "Biz direnişçiyiz, terörist değiliz. Endişe etmeye lüzum yok, bizler Müslümanız, katil değiliz. Endişelenmeniz gereken şey her gün Mısır halkına karşı suçlar işleyen darbenin paralı askerleridir. Endişelenmeniz gereken şey yabancılara tecavüz ve işkence ettikten sonra onları öldüren darbenin paralı askerleridir." Bilindiği gibi Mısır'da güvenlik güçlerinin adı yabancılara karşı bazı suçlara karışmıştı. Giulio Regeni adlı İtalyan bir üniversite öğrencisi güvenlik güçlerince işkence edilerek öldürülmüş ve bu bir krize yol açmıştı.
Halk silahlı hareketlere yönelebilir
Mısır'da silahlı grupların organizasyon kapasiteleri günden güne artar ve düzenledikleri saldırılar şiddetlenirken, ülkede silahlı grupların Sisi yönetimine karşı meydan okuyabilecek kadar güçlenip güçlenemeyeceğini zaman gösterecek. Halihazırda güvenlik sorunlarıyla boğuşan Mısır'da mevcut durumdan şikayetçi olan halkın silahlı hareketlere yönelebileceği düşünülüyor. Ulusal ve uluslararası krizler içerisinde olan Mısır'da siyasi, ekonomik ve askeri karışıklık devam ediyor.
Kaynak: Mepa News