Muhammed Mursi, 8 Ağustos 1951 tarihinde Mısır'ın başkenti Kahire'nin kuzeyindeki El Advah köyünde dünyaya geldi. Babası çiftçi, annesi ise ev hanımıydı. Muhammed, beş kardeşin en büyüğüydü. Hep çok çalışkan bir öğrenci oldu. Okula eşek sırtında gitti. Kahire Üniversitesi’nde mühendislik okudu. Yüksek lisansın ardından devlet bursu ile ABD’ye doktoraya gitti. Southern California Üniversitesi’nde (USC) malzeme bilimleri alanında doktorasını tamamladı. 1982-85 yıllarında ABD'nin Northridge California State Üniversitesi'nde (CSUN) doçent sıfatıyla öğretim üyeliği yaptı. 1985’te ülkesinden gelen davet üzerine Mısır’a döndü. Mursi, Zagazig Üniversitesi’nde Mühendislik Fakültesi Dekanlığı yaptı. Yine burada profesörlük unvanı kazandı.
Akademiden siyasete geçiş
Mursi, Müslüman Kardeşler’in siyasi görüşünü benimsiyordu. Hareket içinde güçlü ilişkileri vardı. 2000 yılında bağımsız aday olarak milletvekili seçildi çünkü Müslüman Kardeşler seçimlere giremiyordu. Muhammed Mursi 2005’teki seçimlerde ise meclise girmeyi başaramadı. Mursi bu dönemde reformist yargıçları desteklediği iddiasıyla 7 ay hapis yattı. Muhammed Mursi 2010 seçimlerinde ise ülkenin en güçlü İslamcı hareketi olan Müslüman Kardeşler'in sözcüsü ve yönetim kurulu üyesi olmayı başardı.
Tunus’ta ilk ateşi atılan “Arap Baharı” Ocak 2011’de Mısır’a sıçramıştı. Mursi Müslüman Kardeşler’in Mübarek karşıtı gösterilere katılacağını açıkladı. Bunun üzerine tekrar hapse girdi. Ancak hapiste fazla kalmadı. Mursi siyaset basamaklarını hızlıca yükseldi. Nisan 2011’de Müslüman Kardeşler'in kurduğu Özgürlük ve Adalet Partisi'nin başkanı seçildi. Mursi liderliğindeki parti seçimlerden birinci parti olarak çıktı.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri ilk turunda en çok oy olan iki adaydan birisi olarak ikinci tura kaldı. Devrik lider Hüsnü Mübarek'in son başbakanı olarak görev yapan rakibi Ahmed Şefik'in karşısında yüzde 52 oy alarak cumhurbaşkanı seçildi. 30 Haziran 2012’de yemin ederek görevine başlayan ve “Ulusal birlik” çağrısı yaptı. Mursi'nin reform programı yasama, yürütme ve yargının birbirinden ayrılması başta olmak üzere devlet kurumlarının yetkilerinin düzenlenmesi, yolsuzluk ve işsizlikle mücadele ve kadın hakları gibi başlıklar içeriyordu.
Tahrir’de bu kez aleyhinde gösteriler
Ancak işler hiç de istediği gibi gitmedi. Ülkede on yıllardan beri kronikleşen sorunları aşmak hiç kolay değildi. Ülkenin yönüne dair İslamcı gruplar ile laikler arasında ciddi görüş ayrılıkları mevcuttu.
Yeni anayasa yüzde 64 destekle kabul edildi. Gün geçtikçe Mursi karşıtı gösteriler hız kazandı.
Göreve gelişinin birinci yıldönümünde 30 Haziran 2013 tarihinde gerçekleşen geniş protestolar sonrası Mısır ordusu olaylara müdahale etme kararı aldı. Mursi’nin bizzat kendisinin göreve getirdiği Genelkurmay Başkanı Abdulfettah Sisi ülkedeki siyasi krizi çözmesi için Mursi'ye 48 saatlik süre verdi. Mursi ise göstericilerin istifa taleplerini reddetti. Bunun üzerine General Sisi, 3 Temmuz 2013 akşamı muhalefet temsilcileriyle beraber kameralar karşısına geçerek Muhammed Mursi’nin görevden alındığını duyurdu.
Darbe sırasında ordunun Müslüman Kardeşler destekçilerine yönelik saldırılarında binlerce sivil hayatını kaybetti.
İdama mahkum oldu
Darbe’nin ardından Mursi hakkında bir çok dava açıldı. “Mısır'da istikrarı bozmak için yabancı terör örgütleriyle komplo kurmak”suçlamaların başında geliyordu. "Hapishaneler baskını" davasında ise Mursi idama mahkum edildi. Ancak bir buçuk yıl sonra Yüksek Mahkeme kararı bozarak Mursi’nin yeniden yargılanmasına karar verdi.
Mısır Devlet Televizyonu, 17 Haziran 2019 tarihinde, 67 yaşındaki Mursi'nin casuslukla suçlanarak yargılandığı davanın duruşmasında önce bayıldığını, sonra da yaşamını yitirdiğini bildirdi.
Nile News Televizyonu da Mursi'nin cesedinin hastaneye götürüldüğünü duyurdu.
Mısır Başsavcısı, Mursi'nin duruşmada konuşma yaptıktan sonra aniden yere düştüğünü, sağlık raporunda vücudunda herhangi bir yara olmadığı tespitinin yer aldığını söyledi.
Oğlu: Doğal ölüme zorlandı
Mursi’nin beş çocuğundan en küçüğü Abdullah Mursi Ekim ayında yaptığı açıklamada, hipertansiyon ve diyabet hastası babasının tedavisine izin verilmediğini ve devrik Mısır liderinin tek kişilik bir hücrede tutulduğunu açıklamıştı. Abdullah Mursi Amerikan Washington Post gazetesinde yayımlanan bir makalesinde de Mısır yetkililerinin Mursi’nin tedavisine “kasıtlı olarak” izin vermediklerini belirterek Mısırlı yetkililerin, “babasının mümkün olan en kısa sürede doğal yollardan ölümünü” istediklerini savunmuştu.