İran destekli Şii gruplar Irak'ta Sünni halkın yaşadığı bölgelerde kontrollerini yoğunlaştırıyor.
10 Haziran 2017 tarihinde Bağdat hükümeti Başbakanı Haydar el Abadi Musul şehrinin IŞİD'den tamamen ele geçirildiğini açıklamıştı.
Bu tarihin ardından, Irak'ın en büyük Sünni şehri kabul edilen Musul'da İran destekli Şii milis grupların hakimiyeti başladı.
Şii milis grupların bayrakları
Bu tarihin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, halen şehrin neredeyse her noktasında Şii milis grupların bayrakları, afişleri ve sloganları göze çarpıyor. Şii grupların ağırlığını hissettirdiği şehirde, Şii dini yetkilileri birçok alanı sahiplenmiş durumda. İran destekli gruplar şehrin yapısını demografik olarak da değiştirmeyi amaçlıyor.
Tahran'dan Beyrut'a uzanan İran destekli Şii koridorunun en stratejik noktalarından biri olan Musul, İran destekli Şii milis gruplar tarafından sıkı bir biçimde kontrol altında tutuluyor. Halen Sünni nüfusun yoğunlukta olduğu şehirde IŞİD'in ardından çok sayıda kişi IŞİD bahanesi öne sürülerek tutuklandı, işkence gördü ve ortadan kayboldu.
Irak Sünnileri baskı altında
İran'ın Yemen'den Suriye'ye, Lübnan'dan Irak'a uzanan kontrolünde Musul merkezli Irak Sünnileri önemli bir noktada. Bu doğrultuda, Irak'ın batısındaki Sünni nüfus, geniş kapsamlı bir baskı altında yaşamlarına devam ediyor.
Birçok Musullu, ellerindeki arazi ve konutların İran destekli güçlerce zorla alınmasından şikayetçi. Şehirde Şii milis gruplar kolluk kuvveti pozisyonunda oldukları için, Sünni halkın haklarını koruması da mümkün olmuyor.
Yeni bir 'sosyal patlama' ihtimali
İran destekli Haşdi Şabi, Irak'taki Şii grupların çatısı niteliğinde. Şii güçler kimi zaman değerinin üzerinde paralar ödeyerek, kimi zaman da zorla el koyarak birçok bölgede demografik değişim politikasını uyguluyor.
Sünni halkın temsil edilmekten uzak ve baskı altında oluşu, aynı zamanda demografik değişim tehlikesinin günden güne artması, bölgede askeri, siyasi ve sosyal bir patlamanın yaşanma ihtimalini de artırıyor.
Kaynak: Mepa News, Reuters