Namibya neden filleri ve su aygırlarını etleri için itlaf ediyor?

Yetkililer, ülkenin son yılların en kötü kuraklığıyla karşı karşıya olduğunu ve insanların aç kaldığını söylüyor.

Shola Lawal | Al Jazeera | Tercüme: Mepa News

Güney Afrika bölgesi son 100 yılın en kötü kuraklığıyla mücadele ederken hükümet, Namibya'nın doğal parklarında aralarında su aygırları ve fillerin de bulunduğu 700'den fazla vahşi hayvanın ülkede açlık çeken insanlara et sağlamak için itlaf edildiğini açıkladı.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres'in sözcüsü Cuma günü düzenlediği basın toplantısında ülkedeki durumu “daha önce hakkında çok fazla konuşmadığımız bir insani kriz” olarak tanımladı.

BM, ülkenin gıda rezervlerinin yaklaşık yüzde 84'ünün kuraklık nedeniyle tükendiğini ve 2,5 milyon nüfusun neredeyse yarısının Temmuz'dan Eylül'e kadar sürecek olan "kıtlık mevsiminde" yüksek düzeyde gıda güvensizliği yaşamasının beklendiğini söyledi.

Pazartesi günü ülkenin Çevre Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, “Bu uygulama gereklidir ve doğal kaynaklarımızın Namibya vatandaşlarının yararına kullanıldığı anayasal yetkilerimizle uyumludur” denildi.

Neden kuraklık var ve etkileri neler?

Güney Afrika, Ekim 2023'ten itibaren son yılların en şiddetli kuraklığını yaşıyor.

Bölgede artan sıcaklıklar yağışların azalmasına neden oldu. Bilim adamlarına göre, yağmur mevsiminin normalde zirve yapacağı Şubat ayında, bölge ihtiyaç duyulan yağışın yüzde 20'sinden daha azını aldı.

Bölge kuraklığa eğilimli olsa da uzmanlar, tipik olarak daha yüksek küresel sıcaklıklara neden olan El Nino iklim durumunun, insan kaynaklı iklim değişikliği ile birleştiğinde, normalden daha kötü olan mevcut kuraklığı tetiklediğini söylüyor.

Namibya, Zimbabve, Malavi ve Zambiya kuraklık acil durumu ilan etti.

Komşuları gibi Namibya da sürdürülmesi için yağmura ihtiyaç duyan tarım ve hayvancılığa bağımlı. Ancak son yıllarda gıda üretimini etkileyen çok sayıda kuraklık yaşandı. Yetkililer 2013 ve 2019 yılları arasında üç kez kuraklık acil durumu ilan etti.

BM, mevcut kuraklığın beş yaş altı çocuklarda akut yetersiz beslenme vakalarına ve bazı durumlarda ölüme neden olduğunu söyledi.

Yetkililer kolera gibi hastalıkların da kuraklık sebebiyle yayıldığını söylüyor.

Ayrıca Namibya Çevre Bakanlığı, normalden daha kuru olan koşulların, insan ve hayvanların su ve toprak kaynakları için rekabet etmesi nedeniyle insan-yaban hayatı çatışmasını şiddetlendirdiğini söylüyor.

Namibya, komşuları gibi, dünyanın en büyük popülasyonlarından biri olan 24.000 fil de dahil olmak üzere önemli sayıda yaban hayatına sahip.

Hangi hayvanlar nerede öldürülecek?

Yetkililere göre, profesyonel avcılar ve safari operatörleri toplam 723 hayvanı öldürmek üzere sözleşme imzaladı.

İtlaf için belirlenen hayvanlar arasında 30 su aygırı, 60 bufalo, 50 impala, 100 mavi antilop, 300 zebra, 83 fil ve 100 antilop bulunuyor.

Hükümetten yapılan açıklamaya göre, yardım programı için 157 vahşi hayvandan 56.875 kg et elde edildi.

Şu ana kadar hangi hayvanların ne kadar süre içinde itlaf edildiği belli değil.

İtlaflar, yetkililerin “sürdürülebilir av hayvanları sayısına” sahip olduğuna inandığı, yani itlafın hayvan popülasyonunu olumsuz etkilemeyeceği ve hayvanların mevcut su ve otlak kaynaklarını zaten aşmış olabileceği parklarda ve ortak alanlarda gerçekleştiriliyor.

Filler ayrıca insan-yaban hayatı çatışmasına yatkın hale gelen bölgelerde özellikle hedef alınıyor.

İtlafın gerçekleştirildiği parklar arasında Namib-Naukluft Parkı, Mangetti Ulusal Parkı, Bwabwata Ulusal Parkı, Mudumu Ulusal Parkı ve Nkasa Rupara Ulusal Parkı bulunmakta.

Namibya geçmişte yaban hayatıyla ilgili ne gibi sorunlarla karşılaştı?

2023 yılında Namibyalı yetkililer, ülkede artan insan-yaban hayatı çatışması vakaları nedeniyle fil sayısını azaltma kararı almıştı. Yetkililer Cuma günü yaptıkları açıklamada, itlaf programının yiyecek sağlamanın yanı sıra bu hedefe ulaşmaya yardımcı olacağını söyledi.

Güney Afrika'daki ülkeler artan fil sayılarıyla mücadele ettiklerini söylüyor.

Botsvana, Namibya, Angola, Zambiya ve Zimbabve Afrika çalı fili nüfusunun yarısından fazlasını oluşturuyor. Bu ülkelerdeki yönetimler 1990'lardan bu yana sayılarının hızla arttığını ve artık bir “aşırı nüfus” sorunuyla karşı karşıya olduklarını söylüyor. Ancak eleştirmenler bu iddiaların abartılı olduğunu ifade ediyorlar.

Filler safarilerde popüler bir çekim merkezi olsa da, onlara yakın yaşayan topluluklar giderek daha fazla filin hışmına maruz kaldıklarını söylüyor. İnsan istilası sonucu hayvanların yaşam alanlarının daralması, su ve gıda kaynaklarının azalması, daha fazla insanı hayvanlarla temasa zorluyor.

Namibyalı yetkililer, mevcut krizin ortasında müdahale edilmezse filler ve insanlar arasındaki çatışmaların daha da kötüleşmesinin beklendiğini söyledi.

En çok filin bulunduğu beş ülkenin hepsi, sayılarını dengelemek ve gelir elde etmek için avcılığa izin veriyor. Bazıları da fillerini özel kurumlara satmaya çalışıyor. Ancak bu eylemler genellikle hayvan hakları örgütlerinin ve Batılı hükümetlerin yaygın eleştirilerine maruz kalıyor.

Namibya 2021'de tartışmalı bir açık artırmada 170 fili satmaya çalışmış ancak sadece üçte biri satın alınmıştı. Yetkililer bu başarısızlıktan hayvan hakları gruplarının tepkisini sorumlu tuttu.

Geçtiğimiz yıl Botsvana Devlet Başkanı Mokgweetsi Masisi, yetkililerin kaçak avlanma endişeleri nedeniyle fillerin sınırlarından geçişini kısıtlama politikalarını gündeme getirmesinin ardından 20.000 fili Almanya'ya göndermekle tehdit etti. Botsvana, dünyanın en büyük nüfusu olan yaklaşık 130.000 çalı filine ev sahipliği yapıyor.

Kaynak: Mepa News

Yorum Yap
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Haberler Haberleri