NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, NATO üyesi 28 ülke ve ortak ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarını bir araya getiren Polonya'nın ev sahipliğinde başkent Varşova'da düzenlenen NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nin resmi açılışı öncesi yaptığı açıklamada, zirvede ortak değerler çerçevesinde NATO'nun geleceğinin ele alınacağını söyledi.
Zirvede ortak savunmanın daha fazla güçlendirilmesi için kararlar alacaklarını ifade eden NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Estonya, Letonya, Litvanya ve Polonya'ya çok uluslu NATO birlikleri yerleştireceğini belirtti.
Stoltenberg, bu birliklerin rotasyona bağlı ve geçici geçici nitelikte olacağını kaydetti.
'TÜRK HAVA SAVUNMA SAHASINI GÜÇLENDİRDİK'
NATO'nun güney kanadında da yeni tehditlere karşı ittifakın önlemler aldığına işaret eden Stoltenberg, "NATO AWACS erken uyarı ve gözlem uçakları ve füze savunma sistemleri ile Türk hava savunmasını güçlendirdik" dedi.
Siber saldırılar ve balistik füze saldırıları tehdidine karşı da savunmanın güçlendirileceğine dikkati çeken Stoltenberg, yapılan her çalışmanın savunmaya yönelik, orantılı, şeffaf ve uluslararası yükümlülükler ile tutarlı olduğunu söyledi.
'NATO SINIRLARI ÖTESİNDE DE İSTİKRAR SAĞLANMALI'
Stoltenberg, NATO'nun aldığı önlemlerin savunma amaçlı olduğunun altını çizerek, "Yeni bir Soğuk Savaş istemiyoruz. Soğuk Savaş geçmişte kaldı, Rusya ile yapıcı ve anlamlı bir diyalog arayışı içindeyiz" şeklinde konuştu. Rusya'nın NATO'nun en büyük komşusu olduğunu ve bu nedenle de diyalog kurmanın gerekliğini vurgulayan Stoltenberg, NATO sınırları ötesinde de istikrarın sağlanmasının önemine değindi.
'IRAK'TA ASKERLERİ EĞİTMEYE BAŞLAYACAĞIZ'
Öte yandan Zirvede NATO AWACS erken uyarı ve gözlem uçaklarınca elde edilen bilgilerin, DAEŞ karşıtı uluslararası koalisyonla paylaşılmasına da karar verileceğini kaydeden Stoltenberg, "Irak'ta askerleri eğitmeye başlayacağız, Ürdün ve Tunus'u desteklemeye devam edeceğiz ve Libya'ya da yardımcı olmaya hazırız" diye konuştu.
Stoltenberg, Ukrayna, Gürcistan ve Moldova'ya da dışardan gelen baskılar konusunda yardımcı olacaklarını söyledi.
'İNGİLTERE'NİN NATO'DAKİ ROLÜ DEĞİŞMEYECEK'
İngiltere'nin AB'den ayrılmasına da değinen Stoltenberg, "Brexit ile İngiltere'nin AB ile ilişkileri değişecek ama bu İngiltere'nin NATO'daki önemli rolünü değiştirmeyecek" dedi.
TÜRKİYE'NİN BEKLENTİLERİ NELER?
NATO zirvesinde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD ve Almanya liderleri ile bir araya gelmesi bekleniyor. Ankara'nın zirveden beklentileri sınır güvenliğine odaklanıyor. ABD Başkanı Barack Obama ve Almanya Başbakanı Angela Merkel görüşmeleri için özel olarak hazırlanan Erdoğan’ın hedefinde Suriye sınırında güvenliğe dönük ‘aktif bir hareket planı’ oluşturmak var. Somut işbirliği için de Merkel ve Obama’nın tavırları belirleyici olacak. Obama’ya Amerika’daki başkanlık seçimlerinden ötürü bir tür ‘geçici-gidici’ olarak bakan Ankara, Amerika’yla ilişkilerin başkanlık seçimlerinden sonra çok daha geniş analiz edilebileceğini düşünüyor. Bu yüzden NATO zirvesi kapsamında Obama’dan tek beklenti 'Türkiye, Suriye konusunda yalnız değildir' mesajına vurgu yapması.
KAYNAKLAR: KARADENİZ'E KIYISI OLAN ÜLKELER ORTAK EYLEM PLANI İMZALAYACAK
DW Türkçe'nin değerlendirmesine göre zirvenin gündemi için 'Karadeniz’in güvenliği' ve 'Türkiye sınırındaki gelişmeler' konularına odaklanan Ankara, Karadeniz’de NATO’nun caydırıcılığını güçlendirmeye dönük ortak tatbikat planlarını yeniden gözden geçirdi.
Diplomatik kaynaklar NATO’nun Rusya ile yaşadığı Ukrayna ve Kırım gerginliklerini hatırlatırken, “Türkiye, Romanya ve Bulgaristan gibi Karadeniz’e kıyısı olan ülkeler ortak bir eylem planı üzerinde mutabakata varacak ve bunun sonucunda da hem NATO’nun Karadeniz’deki varlığı güçlendirilecek hem de ortak tatbikatlar daha sıkı ve güçlü yapılacak” diyor.
'AMAÇ RUSYA DEĞİL NATO'NUN PASİF KALMASINI ENGELLEMEK'
Türkiye’nin bu konuda öncü olduğunu vurgulayan aynı kaynaklar “Bunun Rusya’ya karşı bir girişim olmadığını hepimiz biliyoruz. Tek ve ortak hedef, NATO’nun Karadeniz’de pasif kalmasını engellemek. Bu konuda da herkes hemfikir. Sonuçta Rusya da NATO’nun açıklarından ve zayıflıklarından yararlanıyordu. Bu durumun son bulması şart” değerlendirmesi yapıyor.