İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, rehine anlaşması görüşmelerine devam etmek ve İsrail'in talepleri ile Hamas'ın Pazartesi gecesi kabul ettiği şartlar arasındaki açığı kapatmak üzere düşük seviyeli bir İsrail heyetinin Kahire'ye ulaşmasından kısa bir süre sonra, Hamas'ın son rehine anlaşması teklifinin İsrail'in Refah'ta planladığı saldırıtı "sabote etmeyi amaçladığını" iddia etti.
Netanyahu bir video açıklamasında "Hamas'ın dünkü önerisi güçlerimizin Refah'a girişini engellemeyi amaçlıyordu” dedi ve ekledi: "Böyle bir şey olmadı."
Refah saldırısının amacının "rehineleri geri getirmek ve Hamas'ı ortadan kaldırmak" olduğunu ileri süren Netanyahu, İsrail'in "Hamas'a askeri baskı uygulamanın rehinelerin geri dönmesi için bir önkoşul olduğunu bir önceki rehine takası operasyonunda zaten kanıtladığını" sözlerine ekledi.
Pazartesi günü İsrail'in birkaç gün önce onayladığı anlaşmanın şartlarının değiştirildiğini ve "yumuşatıldığını" ve kabul edilemez hale getirildiğini söyleyen İsrailli yetkililerin sözlerini tekrarlayan Netanyahu, Hamas'ın teklifinin "İsrail'in hayati taleplerinden çok uzak" olduğunu vurguladı.
"İsrail Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki kötü yönetimini yeniden tesis etmesine izin vermeyecektir" diye ısrar etti ve ekledi: "İsrail, bizim yok edilmemiz için çalışmaya devam etmek üzere Hamas’ın askeri yeteneklerini rehabilite etmesine izin vermeyecektir. İsrail, vatandaşlarımızın güvenliğini ve ülkemizin geleceğini tehlikeye atan bir teklifi kabul edemez."
Hamas'ın ortaya koyduğu ayrıntılar, ABD'nin bir hafta önce İsrail'in "son derece cömert" bir teklif olarak nitelediği teklifin bildirilen şartlarından pek çok açıdan farklılık gösteriyor.
İsrail'in öne sürdüğü üç aşamalı anlaşma, 42 günlük ilk aşamada tamamı kadın, çocuk, yaşlı ya da hasta olan 33 canlı rehinenin serbest bırakılmasını gerektirirken, Hamas ölü ya da diri 33 rehineyi serbest bırakacağını belirtti.
Buna ek olarak Hamas'ın önerisi ilk aşamada rehinelerin serbest bırakılma zamanlamasını da değiştiriyor: Her üç günde bir üç rehine yerine her yedi günde bir üç rehine.
Ayrıca Hamas İsrail hapishanelerinden serbest bırakılacak isimler konusunda da İsrail ile anlaşabilmiş değil. Hamas, İsrail’in reddettiği bazı isimlerin serbest bırakılmasını talep ediyor.
Hamas ayrıca ilk aşamada her bir rehine karşılığında serbest bırakılacak tutuklu sayısını da yükseltti.
Hamas'ın teklifi ayrıca Gazzelilerin, hiçbir İsrail kontrolü olmaksızın Şerit'in kuzeyine serbestçe dönebilmelerini öngörüyor. Ayrıca İsrail askerlerinin geri çekilmesine ilişkin bazı ayrıntıları da değiştiriyor.
Hamas Pazartesi gecesi yaptığı açıklamada savaşın sona erdirilmesine yönelik şartları kabul ettiğini belirtirken, hem İsrail tarafından sunulan metin hem de Hamas'ın yanıtı "sürdürülebilir sükunetin" yeniden tesis edilmesine atıfta bulunuyor.
Netanyahu, Hamas tarafından sunulan değiştirilmiş teklif ışığında, müzakere ekibine İsrail'in rehinelerin serbest bırakılmasına ilişkin koşulları ve güvenlik talepleri konusunda "sağlam durmaları" talimatını verdiğini söyledi.
Kahire'deki müzakerelerin yanı sıra İsrail'in askeri operasyonlarına da devam edeceğini belirten Netanyahu, Refah sınır kapısının ele geçirilmesini Hamas'ın kalan askeri ve yönetim kabiliyetlerinin yok edilmesine yönelik "çok önemli bir adım" olarak nitelendirdi.
Hamas, Gazze'deki savaşın tamamen sona erdirilmesini içermeyen hiçbir anlaşmayı kabul etmeyeceğini ısrarla belirtirken İsrail, "Hamas'ın kalan altı taburundan dördünün, grubun lider kadrosunun üst düzey üyelerinin ve önemli sayıda rehinenin bulunduğuna inandığı Gazze'nin en güney şehri Refah'a operasyon düzenlemesi gerektiğini" söylüyor.
Hamas'tan üst düzey bir yetkili, grup Kahire'ye kendi heyetini göndermeye hazırlanırken Salı günü yaptığı açıklamada, ağır değişiklikler içeren teklifin İsrail'in rehineleri kurtarmak için "son şansı" olduğunu söyledi.
Müzakereler hakkında konuşmak için adının açıklanmasını istemeyen yetkili, "bu Netanyahu ve Siyonist esirlerin aileleri için çocuklarını geri almak için son şans olacak" uyarısında bulundu.
Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'in güneyine yönelik saldırı sırasında ele geçirdiği 252 rehineden 128'inin Gazze'de tutsak olduğuna ve bunların 100'den azının hayatta olduğuna inanılıyor.
İsrail ordusu, Gazze'deki birliklerin elde ettiği istihbarat ve bulgulara dayanarak, halen Hamas tarafından esir tutulanlardan 35'inin hava saldırılarında öldüğünü doğruladı.
Hamas, 7 Ekim'de kaçırılan rehinelere ek olarak, 2014'ten bu yana ölü İsrail askerleri Oron Shaul ve Hadar Goldin'in yanı sıra aynı tarihlerde kendi rızalarıyla Gazze Şeridi'ne giren ve akıl hastası olduklarına inanılan Avera Mengistu ve Hisham al Sayed adlı iki İsraillinin cesetlerini de elinde tutuyor.
The Times of Israel'e konuşan bir Arap diplomat, rehinelerin serbest bırakılması için bir anlaşma sağlama çabalarının İsrail'in Salı gününden önce müzakerelere katılmak üzere bir heyet göndermeyi reddetmesi nedeniyle sekteye uğradığını söyledi ve İsrail'in hafta sonu müzakerelere katılmamasının Hamas'ın alternatif bir teklifi kabul ettiğinde devre dışı kalmasına neden olduğunu sözlerine ekledi.
Arabulucular, CIA Başkanı Bill Burns Kahire'deyken İsrail'in de bir heyet göndermesini umuyordu ancak Axios haber sitesine göre İsrailli yetkililer bunun yerine Burns'ün kendilerine gelişmelerle ilgili bilgi vermesini bekliyordu.
Geçtiğimiz hafta sonu İsrail'in Kahire ya da Doha'daki arabulucularla görüşmek üzere bir müzakere ekibi göndermeyi ilk defa reddetmediğini söyleyen diplomat, bu durumun müzakereleri yavaşlattığını da sözlerine ekledi.
İsrail sadece "Hamas bir uzlaşmaya varmak için" samimi bir ilgi gösterdiğinde müzakereci gönderdiğini söylerken, diplomat İsrail'in bu politikasının "siyasi amaçlı" olduğunu söyledi.
Detay vermekten kaçınan diplomat, Netanyahu'nun görüşmelerde daha sert bir tutum sergilemesini isteyen aşırı sağcı koalisyon ortaklarının baskısı nedeniyle müzakere ekiplerini göndermeyi reddettiği iddiasını da inkar etmedi.
Aralarında Ulusal Birlik Başkanı Benny Gantz ve savaş kabinesinde gözlemci olarak görev yapan yardımcısı Gadi Eisenkot'un da bulunduğu diğer savaş kabinesi üyeleri ise İsrail'in her zaman görüşmelere istekli olduğunu göstermesi, ancak müzakere ekibi odaya girdikten sonra "yol gösterici ilkelere" bağlı kalması gerektiğini savundu.
The New York Times'ın Salı günkü haberine göre, İsrail ordusunun Refah'taki operasyonu ve Hamas tarafından sunulan rehine anlaşmasında yapılan ağır düzenlemeler ışığında ABD, her iki tarafın da müzakerelerde koz elde etmeye çalıştığını düşünüyor.
Haberde ismi açıklanmayan kaynaklara dayanılarak İsrail'in Nisan sonunda Hamas'a sunduğu teklifte, Hamas'ın anlaşmayı reddetmesi halinde blöfünü görmek için Mart ayında sunduğu teklifin dilini "neredeyse kes yapıştır" yaptığı belirtildi.
The New York Times'ın haberine göre plan işe yaramış gibi görünüyordu ancak Hamas'ın hafta sonu teklifi reddetmesi "aracıları hayal kırıklığına uğrattı çünkü daha önce önerdiği bazı ifadeleri reddetti."
ABD'li müzakereciler Hamas'ın tutumunu açıkça kınadılar ve Hamas'ın gerçekten bir anlaşma istememesi halinde görüşmelerin bitmiş sayılacağı uyarısında bulundular.
Kaynak: Mepa News, The Times of Israel