Nevruz dünya genelinde 300 milyondan fazla kişi tarafından baharın gelişi veya yeni yılın başlangıcı olarak kutlanıyor.
Afganlar, Türkler, Arnavutlar, Azeriler, Farslar, Gürcüler, Karakalpaklar, Kazaklar, Kırgızlar, Kürtler, Uygurlar, Özbekler, Tacikler, Türkmenler ve Zazalar arasında geleneksel bir bayram olarak kutlanırken 2010 yılında Afganistan, Arnavutluk, Hindistan, İran, Kazakistan, Türkmenistan ve Türkiye'nin talebiyle 21 Mart Birleşmiş Milletler Tarafından resmi olarak Uluslararası Nevruz Günü olarak kabul edildi.
Nevruz'un çıkış kaynağı nedir?
Nevruz'un kutlanışı genel olarak tüm toplumlarda baharın başlangıcı ve doğanın yeniden hayat bulması ile ilişkilendirilse de başlangıcı her toplumda farklı efsanelere dayandırılmış durumda.
İranlılar Nevruz'u ülkeyi tüm canlıları ölüme mahkum eden kıştan kurtaran mitolojik Kral Cemşid'e dayandırıyor. Tarihçiler Cemşid'in Proto-İranlıların avcı-toplayıcı yaşam tarzından yerleşik düzene ve çiftçiliğe geçişi temsil ediyor olabileceğini düşünüyor.
Kürtlerin Nevruz'u dayandırdığı efsaneye göre ise İran'ı zulümle bin yıl yöneten Asur Kralı Zuhak'a toplum dayanamayarak başkaldırıyor ve demirci Kawa tarafından öldürülüyor. Efsaneye göre omuzlarındaki yılanları beslemek için her gün iki kişiyi öldüren Zuhak'tan kurtarılan ve daha sonra Kawa tarafından eğitilen bir genç ise Kürtlerin atası olarak kabul ediliyor.
Türkler için ise Nevruz kaynağını Göktürklerin yeniden doğuşunu anlatan Ergenekon Destanı'ndan alıyor. Destana göre dik yamaçlı dağlarla çevrili bir vadide 400 yıl kalan Türklerin dağın demir kısmını eriterek kendilerine yol açtıkları, çıktıkları günün 21 Mart olduğu anlatılıyor. Nevruz'un bu nedenle kutlandığına inanılıyor.
İran'da 7 'S' ile başlayan yiyeceklerin konduğu 'Haft Sin" masası
Nevruz'un yeni yıl başlangıcı olarak da görüldüğü İran'da ayrı bir yeri bulunuyor. Nevruz akşamında tüm ailenin toplandığı masada her biri ayrı anlamlar taşıyan ve S harfiyle başlayan 7 gıda maddesinin bulunması ise şart. Masadaki buğday ekini, aromalı bitkiler, kuruyemişler ve sirke gibi malzemelerin hepsinin yeni yıla dair sağlık, zenginlik, mutluluk gibi dilekler taşıyan ayrı bir anlamı bulunuyor. Örneğin Farsçada sarımsak anlamına gelen "sir" hastalıktan ve kötülüklerden korunmayı temsil ederken sirke (serkeh) uzun ömür ve sabrı temsil ediyor.
Yiyeceklerin yanı sıra masaya kişilerin kendi dileklerine göre farklı objeler de konulabiliyor. Eğitim ve aydınlanma için şiir kitapları ya da Kuran koyma da oldukça yaygın bir adet.
Ateş üzerinden atlama bir çok ülkede yaygın
Nevruz'un kökenlerinin dayandığı Zerdüştilik'te ateşe yüklenen anlam bir hayli fazla. Bugün de üzerinden atlanırken ateşin simgelediği "ilerigörüşlülük, iyilik ve arınmanın" kendilerine geçmesi isteniyor. Bir diğer inanışa göre de Zerdüştiler her yıl yaktıkları büyük ateşle kötülüğün temsilcisi Ahriman'ı (Angra Mainyu) kovarlardı. Günümüzde de ateş yakılarak kötülüklerin uzaklaşması ümit ediliyor.