Önemsiz tarihi camiler, kıymetli antik putlar

Mahmut Cemil İnce

Afganistan'daki Buda heykellerini hatırlarsınız.

Hani şu dünyanın korumak için seferber olduğu heykeller, yahut putlar. Öyle önemliydi ki bu heykeller, Afganistan'da açlıktan, hastalıktan ölen yüzlerce çocuk olmasına rağmen, Batılı ülkeler o çocuklara yardım etmek için değil, heykelleri tamir etmek için seferber olmuşlardı.

Bir heykeli taş parçası olmaktan öteye geçirip put yapan şey belki de insan vicdanının, bozulmamış, fıtri bir aklın almayacağı bu sapkın tutumdur.

Nihayetinde Bamyan'daki bu Buda heykelleri, Mart 2001 tarihinde, İbrahim aleyhisselam'dan bu yana süren bir tavrın "kurbanı" olmuştu.

Elbette bunun ardından tüm dünya ayağa kalkarak kınama mesajları yayınladı. Bu mesajlarda İslam'ın ne kadar hoşgörüsüz olduğu, şeriatın uygulanmasının ne kadar kötü sonuçlar getirdiği vurguları hakimdi. İnsanlığın ortak mirasının, büyük bir tarihi eserin tahrip edildiği vurgulanıyor, hususen Taliban, genel olarak da tüm Müslümanlar suçlanıyordu.

Bu suçlamanın altında ezilmek istemeyen birçok Müslüman kanaat önderi de arz-ı endam ederek, bir putun yıkılışını kınama yarışı içerisine girdiler. İslami anlayışlarını dahi 19'uncu yüzyılda Batı Avrupa'da neşet etmiş modern (ve tuhaf) bir seküler düşünce algısına endeksleyen bu zevat, mesaj üzerine mesaj yayınladı. İslam bu değildi, heykelleri yıkmaz, tarihi eserlere saygı gösterirdi. Dünyada medeniyetler arası bir çatışma çıkarmazdı. Ne gerek vardı hırgüre, şamataya. Tüm dünya öylece geçinip giderdi. Varsın çocuklar Amerika'da obeziteden, Afganistan'da açlıktan ölsündü, ne fark ederdi? Aynı kıymetli şahısların çok değil, sadece 7 ay sonra son yılların en büyük Haçlı istilası Afganistan'ı hedef aldığında ise sesi soluğu çıkmayacaktı. Ne olacaktı ki? Müslümanların canları, Batılıların kıymet verdiği birtakım taştan daha önemli midir ki? Yeter ki onların kıymetli antik putları zarar görmesin.

Önemsiz tarihi camiler, kıymetli antik putlar

Bu kıymetli antik putlara verilen küresel çaptaki ehemmiyeti, Afganistan'ın az ötesinde, Hindistan'da yıkılan binlerce tarihi cami ve medreseye karşı ise göremedik.

Hindistan'da camilerin yıkılması ve içlerindeki Müslümanların katledilmesi yeni bir durum değil. Bunun en fazla hafızalara kazınan örneklerinden birisi 1992 yılında Babri Camii'nin Hindu çetelerce harap edilmesiydi. Kıymetli Buda heykellerinin yıkılmasından 9 sene öncesi... Elbette bugün küresel çapta bir anket yaptığınız zaman, Buda heykellerinin yıkımından haberdar olan ve üzüntü duyan milyonlara rastlasanız da Hindistan'daki bu saldırganlıktan haberi olanların sayısı buna oranla bir elin parmakları nisbetinde kalacaktır.

Günümüzde halen Hindistan'da en az 5 asırlık tarihe sahip birçok cami Hindularca yıkılıyor. Ancak hiçbir Batılı devlet veya küresel aktör bu tarihi eserleri yıktığı için Hindistan yönetimine, Afganistan'a yaptıkları gibi yaptırım uygulamıyor. Sadece bunun üzerinden bile meselenin tarih olmadığını, Buda'ların tozu dumanı altında yatan aşikar gerçeği görmek mümkün.

Kendilerinden artık vicdan ve umursama beklemediğimiz Batılı devletler şöyle dursun, kimi Buda'lara ağıt yakan kimi ise put yıkmanın ne kadar hikmetsiz bir eylem olduğundan bahsederek Afganları kınayan malum zevattan da ses seda yok. Yalnızca düşünce dünyalarını değil vicdan ve irfanlarını da modern frekanslara ayarlayan kimselerden farklı bir tavır beklemek belki de saflıktır, kim bilir?

İşte dünya böyledir. Tarihi eserler ikiye ayrılır: Önemsiz birtakım tarihi camiler ve pek kıymetli antik putlar.

Şayet Müslümansanız bırakın Babri Camii'ni; Kabe'nizi, Mescid-i Aksa'nızı dahi yıksalar, bunlar önemsiz detaylar olarak görülecek, sizden susmanız beklenecektir. Neme lazım, biraz sesiniz çıkarsa farklı ithamlara maruz kalmanız işten bile değildir.

Pek tabii ki dünya ne kıymetli antik putların sahiplerine ne onların muhiplerine miras kalacaktır. Tarih her İbrahim'i kendi vasfıyla hatırlar:

"Dü İbrâhîm âmed be-deyr-i cihân
Yekî büt-şiken şod yekî büt-nişân"


Bu değerlendirmede yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Yorum Yap
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.