Mersin Hali'nde kilosu 5.50, İstanbul Hali'nde ise 6.50 lira olan kuru soğanın fiyatı tanzim satışlar nedeniyle 2 liraya düşünce halk, süpermarketlere yöneldi. Süpermarketlerin birçok mağazasında bulunamayan kuru soğan online satış listelerinden de çıkarıldı. Kuru soğan stoğu tükenirken küçük marketlerde fiyat 10 liraya yaklaştı.
Sözcü'den Nuray Tarhan'ın haberine göre, içinde tanzim satış bulunmayan küçük marketlerde ise kuru soğanın kilosu 7 ile 9.95 liradan satılıyor. Yetkililer, bir ay sonra birçok üretim bölgesinde kuru soğan sökümlerin başlamasıyla birlikte fiyatların düşüşe geçeceğine inanıyor.
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Özden Güngör, bir süre önce yaptığı açıklamada soğan fiyatlarının seçimden sonra 10 liraya çıkacağı konusunda uyarıda bulunarak, şunları söylemişti:
“Bütün girdilere yüzde 60 ile yüzde 120 oranında zam yap, ondan sonra da domates, soğan ve patlıcanı 1-2 lira ucuzlattım diye reklam yap. Tarım kredi kooperatifleri kanalıyla üreticiden sebze alınıyor. Halcilerin ödediği rüsum belediyeye ödenmiyor, halcilerin ödediği Bağ-Kur katkı payı ve hal kirası ödemesi yapılmıyor, üreticiden aldığı ürünü tanzim satış mağazalarına götürmek için nakliyeye ödenen para verilmiyor, nakliye devlet imkanlarıyla yapılıyor. Tanzim satışlarda çalıştırılanlar belediyeden. Ürünleri tanzim satışlara sattırırken marketlerden alınan vergi alınmıyor. Devlet şu anda bunları kendisi üstleniyor. Böyle olunca otomatik olarak fiyatlar düşer. Bu satışlar seçim için yapıldı. Seçimler bittiği an eski tas eski hamama dönecek. Yine üreticinin sıkıntısı olacak ve yine fiyatlar yükselecek. 31 Mart'tan sonra gıda enflasyonu artacak.”
"49 milyon ton meyve ve sebzenin % 25-40'ı kayıp"
Metro Türkiye Gıda Kategori Grup Müdürü Esra Özerkan, Türkiye'de yılda üretilen 49 milyon ton meyve ve sebzenin yüzde 25 ile 40'ının, üretim ya da dağıtım zinciri aşamasında kaybolduğunu söyledi. İstanbul'da düzenlenen Sustainable Brands 2019 etkinliğinde konuşan Özerkan, 2017'de TÜBİTAK ile gerçekleştirdikleri araştırmayı hatırlatarak, şunları söyledi:
“Bu konuda fark yaratmak için Metro Gıda Hareketi'ni başlattık. Sektörde öncü 50'nin üzerinde şef ve restoran işletmecisiyle güçlerimizi birleştirerek kamuoyunda gıda atık ve kayıpları ile ilgili bir farkındalık yaratmak için harekete geçtik. Şeflerin gıdanın israf olmaması için hayata geçirdiği uygulama ve önerilerini on binlerce tüketici ile paylaştık. Hareketin bir sonraki adımında, 30'a yakın restoran ve kafe ile iş birliğine giderek ‘Metro Gurme Kutuları'nı hazırladık ve tabakta kalan yemekleri paket yaparak tüketicilerin başka bir öğünde tüketmelerine veya hayvanlarla paylaşmalarına katkıda bulunduk” dedi.
"110 ton gıda kurtuldu"
Operasyonlardaki israfı önlemek için de Fazla Gıda A.Ş ile bir proje yürüttüklerini belirten Esra Özerkan, “2018'de 250 bin öğün yemeğe denk gelen 110 ton gıdayı, 35 gıda bankası aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık. Bir sonraki hedefimiz ise bağışlanamayacak durumda olan gıdaları çöpe atmak yerine kompost alanlarına göndererek toprağın yapısını zenginleştiren gübre haline getirmek ve sıfır atık üreten bir sisteme öncülük etmek” diye konuştu.