Orta Afrika Cumhuriyetinde Rusya'ya bağlı askeri güçler bombalı saldırıyla hedef alındı.
Hükümet sözcüsü Ange Maxime Kazagui'nin AFP'ye yaptığı açıklamaya göre geçtiğimiz hafta içinde gerçekleştirilen bombalı saldırıda, 3 Rus paramiliter askerinin yanı sıra iki Orta Afrika hükümet polisi de öldü.
Saldırının başkent Bangui'ye yaklaşık 400 km mesafedeki Berberati ve Bouar yerleşimleri arasındaki yolda gerçekleştiği bildirildi.
Ölü ve yaralıları tahliye etmek için bir Rus helikopterinin bölgeye gönderildiği de ifade edildi.
Saldırının gerçekleştirildiği Berberati-Bouar yolu
Saldırıyı üstlenen olmazken, saldırının Kamerun'a yakın bir bölgede gerçekleştirilmiş olması dikkat çekti.
Rusya'nın Orta Afrika'daki varlığı
22 Mart 2018 tarihinde Rusya Dışişleri Bakanlığı, Rusya'nın Orta Afrika Cumhuriyeti ile işbirliğinden bahsetti. Bu, Bakanlığın Batılı medya kuruluşlarının "Rusya'nın Orta Afrika Cumhuriyeti ile ikili ilişkilerinin doğası ve içeriğine dair" yayınlarına yönelik bir yorum talebine cevaptı. Dışişleri Bakanlığı, diğer şeylerle birlikte şu ifadeyi kullandı:
"Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Komitesi tarafından oluşturulan BMGK 2127 Kararı onayıyla, Rusya Savunma Bakanlığı depolarından tahsis edilen hafif silahlar ve mühimmat, Orta Afrika ordusuna Ocak ayının sonları ve Şubat ayının başlarında sağlandı. Bu komitenin bilgisi dahilinde Rusya'dan 5 askeri ve 170 sivil eğitmen Orta Afrika Cumhuriyeti servis personelini eğitmek için gönderildi. Bu destek, ülkeye Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından uygulanan yaptırımlarla sıkı uyum içerisinde sağlandı."
Muğlak olarak bahsedilen sivil eğitmenlerin Kremlin bağlantılı Wagner paralı asker grubunun bir birimi olması yüksek ihtimal. Mart ayının başlarında bağımsız Rus internet haber kaynağı "znak.com" yeni bir grup paralı askerin Afrika'ya gönderildiğini öğrendi.
Znak.Com, Rus paralı askerlerinin bir başlık kıtaya gönderildiğinden bahseden ilk haber kaynağı değil. Daha önce Fransız radyo istasyonu Europe1, 2018 yılının Şubat ayında Orta Afrika Cumhuriyeti'nde Rusların varlığından bahsederken, BBC Rusya da Sudan'da olası bir Wagner operasyonunu rapor etmişti.
Bu makalede Orta Afrika Cumhuriyeti'nde ne olduğunu ve ülkedeki Rus varlığının hedeflerinin ne olabileceğini açıklanacak.
Arkaplan
Orta Afrika Cumhuriyeti batı ve orta Afrika'da Fransız koloni imparatorluğu çökerken 1960 yılında bağımsız oldu. Bu tarihten beri ülke bir dizi diktatör tarafından yönetildi. Bunların en bilindiği kendini imparator ilan eden Jean-Bédel Bokassa. 1966 ile 1979 yılları arasındaki hakimiyeti birçok suçla anılıyor, bunlardan birisi de yamyamlık iddiaları. 2003 yılından beri, bazı sessizlik dönemleri olsa da, Orta Afrika Cumhuriyeti çok taraflı etnik ve dini bir çatışmanın içerisinden geçiyor. Ülke etkin bir şekilde, Hristiyan Anti Balaka ve Müslüman Seleka ittifakını oluşturan gruplar da dahil olmak üzere çeşitli silahlı gruplar arasında bölünmüş durumda. Merkezi hükümet ülkenin çok az bir bölümü üzerinde kontrol sahibi. Fransız Liberation gazetesinin bir Birleşmiş Milletler raporundan yaptığı alıntıya göre, isyancılar etnik temizliğin yanı sıra haraç kesme ile yollarda geçiş parası alma gibi eylemler gerçekleştiriyor, bu da ekonomiyi boğuyor. Orta Afrika Cumhuriyeti Elmas altın Uranyum ve diğer doğal kaynaklar bakımından zengin olmasına rağmen aynı Birleşmiş Milletler'in raporuna göre Nüfusun yarısı insani yardıma muhtaç durumda.
Çeşitli Afrika ülkeleri ve Birleşmiş Milletler barış gücü unsurları Orta Afrika Cumhuriyeti'nde düzeni sağlamaya çalışıyor. 2013 yılından beri bir Fransız misyonu da ülkede bulunuyordu. Bu Orta Afrika Cumhuriyeti'nin bağımsızlığından itibaren yedinci misyon. Fransız birlikleri isyancı grupları silahsızlandırmaya çalışıyordu. Fakat 2016 yılında tekrar tekrar tecavüzle suçlanan Fransız askerleri (çoğu paraşütçü ve deniz piyadesi) Orta Afrika Cumhuriyeti topraklarını terk etti ve misyonlarını tamamlayamadı.
Rusya Orta Afrika Cumhuriyeti'ne giriyor
24 Mart 2018'de Fransız AFP ajansı, Orta Afrika Cumhuriyeti'nin başkenti Bangui'ye 60 kilometre mesafede Rus eğitmenlerin varlığından bahsetti. AFP'ye göre bu eğitmenler eskiden Bokassa'ya ait olan Berengo mülkünde konuşluydu. Bölgeye giden bir AFP muhabiri, çadırları ve askeri üniformalar içinde Orta Afrika Cumhuriyeti askerlerine eğitim veren Rusları gördü. Gazetecinin fotoğraf ve video çekmesine izin verilmedi.
AFP'ye göre çadırlar Bokassa'nın mezarının hemen bitişiğindeydi. İnternette erişilebilir olan fotoğraflardan, mezarın yerini belirlenebildi. Uydu görüntüleri yeni nesneleri, belli ki mezarın bitişiğindeki bu çadırları gösteriyor. Uydu görüntüleri arşivi Bokassa'nın mülkündeki bu nesnelerin 21-22 Ocak arası dönemde ortaya çıktığını gösteriyor.
Yazı aynı zamanda Rusya'nın, Orta Afrika Cumhuriyeti hükümet birliklerine yönelik BM ambargosundan bir muafiyet aldığından da bahsediyor. Rus Dışişleri Bakanlığı "hafif silah ve mühimmatların" Orta Afrika Cumhuriyeti'ne gönderildiğinden bahsediyordu. Haftalık Jeune Afrique'ye göre Rusya'nın BM tarafından onaylanan orduyu destekleme talebi 900 Makarov tabanca, 5200 Kalaşnikof piyade tüfeği, 840 Kalaşnikof makinalı tüfek, 140 keskin nişancı tüfeği, 270 RPG ve 20 MANPADS'in yanı sıra mühimmatı da içeriyor.
24 Mart 2018'de Orta Afrika Cumhuriyeti Devlet Başkanı Faustin-Archange Touadéra'nın resmi Facebook hesabından, Orta Afrika Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri 3. Kara Piyade Taburu'ndan 200 askerin mezuniyetine ait fotoğraflar paylaşıldı. Paylaşıma göre bu askerler bir Avrupalı eğitim misyonu tarafından eğitildi, daha sonra Rus ekipmanıyla faaliyet göstermek üzere eğitim aldılar ve yakında ülkeye konuşlanan BM barış gücü askerlerine katılacaklar.
Birçok fotoğraf, arkaplanda askeri kıyafetler içerisindeki Kafkas kökenli kişileri gösteriyor. Bunlar Vagner mensupları ya da Rus askerler olabilir ancak bunu kesin olarak söylenemiyor.
Enteresan olarak bir fotoğraf Sovyet-Rus Ural 4320 askeri kamyonunu çöl kamuflajına sahip şekilde gösteriyor. Dışarıda, sağdaki hava filtresi kamyonun Sovyetler Birliği'nde değil Rusya'da yapıldığını ortaya koyuyor. Bundan bağımsız olarak aracın ön camı da bir belirti.
İlginç şekilde, benzer Ural kamyonlar 16 Şubat 2018'de Tunus'un Sfax limanında alıkonulan bir Türkiye menşeli gemide de görülmüştü. Tesadüfen geminin adı da Ural'dı ve Türk menşeli bir firma olan Akdeniz RoRo'ya aitti. Gemi Rusya'dan Suriye'ye en azından 2016 yılından beri kargo taşıyordu.
Maritime Bulletin tarafından alıntılanan Tunus medyası raporlarına göre, askeri kamyonların yanı sıra gemi zırhlı araçlar, mühimmat, askeri üniformalar, jeneratörler, tıbbı ekipmanları, uydu iletişim cihazları gemide yer alıyordu. Tunus'taki Rus Büyükelçiliği RIA Novosti'ye geminin kargosunun Orta Afrika Cumhuriyeti yetkililerine gittiğini açıklamıştı.
Aynı kaynaklara göre 6 Nisan'da gemi serbest bırakıldı ve İskenderiye limanına yol aldı. Fakat tüm kargoya Tunuslu yetkililerce el konuldu.
Rusya'nın bölgeye Suriye'deki Hmeymim üssü, Mısır ve Sudan üzerinden de ulaştığı ifade ediliyor.
Rusya Orta Afrika Cumhuriyeti'nde ne yapıyor?
Rusya Dışişleri Bakanlığı, Rus askerlerin ve "sivil eğitmenlerin" Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki varlığına ilişkin şu açıklamayı yaptı:
"Rusya'nın desteği, Orta Afrika Cumhuriyeti'nin ulusal güvenlik birimlerinin güçlendirilmesi, güvenlik, hukuk ve düzenin ülkede sağlanması için yerel otoriteye tüm sorumluluğun transferi ve nihai olarak durumun normalleştirilmesi ve uzayan iç silahlı çatışmaya kalıcı bir çözüm sağlanması için uluslararası toplumun ortak çabalarının bir parçası olarak gerçekleştiriliyor."
Fakat, Rus yardımının bu denli tamamıyla hayırsever olması olası değil. Aynı Dışişleri Bakanlığı açıklaması "maden araştırma imtiyazı" da dahil olmak üzere "Orta Afrika doğal kaynaklarının karşılıklı yarar sağlayan gelişiminden" de bahsediyor. Bir Fransız uluslararası ilişkiler uzmanı olan Didier Francois Europe 1'e yaptığı açıklamada Rus eğitmenlerin altın, elmas ve uranyum gibi madenlere yakın bölgelere konuşlandırıldığını ifade etmişti. Didier bu durumu Putin'e yakın oligarkların yürüttüğünü ve Rusya'nın hem ekonomik çıkarları hem de Doğu ve Orta Afrika'daki stratejik varlığı için bu hamleyi yaparak bir taşla iki kuş vurduğunu belirtmişti. Francois'in bahsettiği oligarkın, Vagner'in arkasındaki isim olduğu ifade edilen Evgeniy Prigozhin olduğu dile getiriliyor. Vagner Suriye'de de gaz yataklarına yakın bölgelerde faaldi.
Söz konusu uzman aynı zamanda birçok eğitmenin ülkeye illegal olarak, sahte pasaportlarla, Sudan sınırındaki isyancılarla anlaşarak girdiğini söylemekte. Sudan'da Rus paralı askerlerin faal olduğu biliniyor. Kremlin yanlısı bir gazeteci olan Aleksandr Kots, burada bulunan Rus eğitmenlerin bir videosunu paylaşmıştı.
Rusya'nın Orta Afrika'da artan varlığı ve özellikle hükümet dışı gruplarla anlaşmaları bir yandan Fransa'nın bölgedeki nüfuzunu sarsarken bir yandan da Rusya'nın etkinlik alanını artırıyor. Rusya'nın son zamanlarda Suriye, Sudan ve Orta Afrika'da faaliyetlerini Vagner paravanını kullanarak yürüttüğü bilinen bir gerçek.
Orta Afrika'da Rus paralı askerleri araştıran bir belgesel çekerken faili meçhul şekilde öldürülen Müslüman asıllı gazeteci Orhan Cemal'in ölümünde Vagner parmağın olduğu iddiasının, bu veriler ışığında gerçek olmaya oldukça yakın olduğu söylenebilir.
Daha önce de Rusya'nın sosyal medya trollerini kullanarak Arakan'da Rohingyalara karşı bir katliama ön ayak olduğu ifade edilmişti. Bu kapsamda Rusya'nın Myanmar'la yükselen iyi ilişkileri göz önünde tutulmalı.
Aynı şekilde Müslüman nüfusa yönelik katliamlarla anılan bir diğer ülke olan Orta Afrika Cumhuriyeti'nde de Rusya'nın varlığı, bunun bir dış politika haline geldiğini gözler önüne seriyor. Suriye, Arakan, Orta Afrika gibi birbirinden farklı birçok bölgede Rusya, yerel halklar üzerinden kışkırttığı gerginliği hem kendisine ekonomik çıkarlar devşirmek hem de stratejik açıdan genişlemek için kullanıyor.
Kaynak: Mepa News