Pakistan'da internet bir savaş alanı haline geldi. Tanklar ve füzelerle değil, daraltılmış bant genişliği ve hedefli kesintilerle savaşılıyor.
2024'e iki aydan az bir süre kala Pakistan'ın 128 milyon internet kullanıcısı defalarca dijital karanlığa gömüldü, mobil ağlarda ve sosyal medya platformlarında kesintilerle karşı karşıya kaldı.
Ocak ayında en az üç kez Facebook, YouTube ve Instagram gibi sosyal medya platformlarına erişim sağlanamadı. Şimdi ise pek çok kullanıcının X (eski adıyla Twitter) ile bağlantısı 72 saatten fazla bir süredir kesilmiş durumda ve bu da bu yılki seçim döneminde yaşanan ve 8 Şubat'taki oylamanın ardından da devam eden en uzun kesintiye işaret ediyor.
Bu durum emsalsiz değil. Pakistan, özellikle siyasi kargaşa dönemlerinde internet kesintileri konusunda uzun bir geçmişe sahip. Eski Başbakan İmran Han'ın 2023 yılında tutuklanmasının ardından ülkede dört günlük bir kesinti yaşanmış ve sadece geçtiğimiz yıl altıdan fazla kez sosyal medya uygulamalarına erişimin engellendiği iddia edilmişti.
Pakistan, ülke çapında kısıtlamalar getirme konusunda dünyada üçüncü sırada yer alıyor. Endişe verici bir şekilde, her bir tedbir, telekom ve internet düzenleyicisi Pakistan Telekomünikasyon Kurumu'ndan en ufak bir uyarı ya da açıklama yapılmadan gerçekleştirilmiş olup, hukukun üstünlüğü ve Pakistan'ın dijital ekonomisini büyütme arzusu konusunda ciddi şüpheler uyandırmaktadır.
Bu tür eylemlerin sonuçları oldukça geniş kapsamlı. İnternet sansürü sadece ifade özgürlüğü ve bilgiye erişim gibi temel hakları ihlal etmekle kalmıyor, aynı zamanda ekonomik faaliyetleri de engelliyor ve temel hizmetleri aksatıyor.
Pakistan Kalkınma Ekonomisi Enstitüsü'ne göre, internet hizmetlerinin 24 saat süreyle askıya alınması 1,3 milyar rupilik (15,6 milyon dolar) bir mali gerilemeye yol açıyor ki bu da ülkenin ortalama günlük gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 0,57'sine denk geliyor.
Dünyanın en büyük üçüncü serbest çalışan işçi üssü olarak, sık sık yaşanan kesintiler yıllarca süren ilerlemeyi durdurabilir ve yabancı müşterileri bir şüphe denizine sürükleyebilir.
Günümüzün birbirine bağlı dünyasında dijital erişim artık bir lüks değil, bir gerekliliktir ve kasıtlı olarak kısıtlanması inovasyon ve ilerlemeyi engellemektedir. Belki de en endişe verici olanı, bu tür aksaklıkların demokrasinin kendisi üzerindeki etkileridir. Örneğin, ülkenin ilk dijital seçiminde oy kullanan vatandaşların mobil bağlantı eksikliği nedeniyle oy verme yerlerini teyit edememesi son derece rahatsız edici bir durumdur.
Otoriter hükümetler muhalefeti bastırmak için internet kesintilerini ve ablukalarını giderek daha fazla silah olarak kullanmaya çalışmaktadır.
Son beş yılda en az 46 hükümet sosyal medya ve mesajlaşma uygulamalarına kısıtlamalar getirdi. Küresel Ağ Girişimi, neredeyse her zaman orantılılık ve gereklilik ilkelerini ihlal eden bu tür kasıtlı kısıtlamalara sürekli olarak karşı çıkmıştır. İronik bir şekilde, emsal uygulamalar, kısıtlamalarla karşılaştıklarında insanlar genellikle uygulamalara daha az güvenli kanallardan erişmenin yollarını bulduklarından, kesintilerin genellikle amaçlarına ulaşmadığını göstermiştir.
10VPN'e göre, Pakistan'da VPN hizmetlerine olan talep, X'in ülkede kısıtlamalarla karşılaşmaya başlamasıyla 18 Şubat'ta, önceki 28 günün günlük ortalamasına kıyasla iki kattan fazla arttı.
Pakistanlılar arasında artan çevrimiçi öfke, seçim hilesi algısına karşı art arda gelen protesto dalgalarını körüklemeye yardımcı oldu ve sürecin meşruiyetine meydan okuyan ülke çapındaki gösterilerle sonuçlandı.
Telekomünikasyon kurumu son kesintiyi "teknik bir aksaklık" olarak nitelendirirken, bu protestolarla aynı zamana denk gelen sosyal medya ambargoları, bunu dijital otoriterliğe doğru endişe verici bir adım olarak gören uluslararası partnerler arasında şüphe uyandırıyor.
Kısıtlamalar için kesin ve şeffaf bir yasal dayanağın yokluğunda, demokratik ilkelerin sistematik olarak aşındırılması, ülkeyi hem temel haklar hem de ekonomik ilerleme açısından geriye doğru tehlikeli bir yolda bırakıyor.
Demokrasinin geleceği artık sadece sandıkta belirlenmiyor. Kitle kaynaklı çözümlerden yolsuzluğun ifşa edilmesine kadar, internet ve sosyal medya demokrasilerde katılımcı yönetişimi ilerletmek için güçlü araçlar haline gelmiştir.
Vatandaşların temsilcileriyle doğrudan bağlantı kurmalarını, onları sorumlu tutmalarını ve demokratik bir toplumda temel insan haklarından yararlanmalarını sağlıyorlar.
Pakistan bir liderlik değişimiyle karşı karşıyayken, bu bir adım ileri iki adım geri yaklaşımının ötesine nasıl geçebileceğini düşünmeli ve dünyayı ve vatandaşlarını barışçıl, istikrarlı bir internet, ekonomi ve demokrasiyi teşvik edebileceğine ikna etmelidir.
Kaynak: Mepa News