Pakistanlı bir bakan sosyal medyada yaptığı bir paylaşımda Fransız Başkan Emmanuel Macron’un Müslümanlara, Nazilerin 2. Dünya Savaşı sırasında Yahudilere davrandığı gibi davrandığını söylediği yorumu geri çekti.
Fransız Dışişleri Bakanı devreye girerek, Pazartesi günü resmi olarak, Pakistanlı yetkililerin, İnsan Hakları Federal Bakanı Shireen Mazari’nin Twitter hesabı üzerinden yaptığı yorumları geri çekmesini talep etti.
Mazari, bir makalenin internet bağlantısının yanı sıra, söz konusu paylaşımda şu ifadeleri kullanmıştı:
“Macron Müslümanlara, Nazilerin Yahudilere yaptığını yapmaktadır -- Tıpkı Yahudilerin geçmişte kimliklerinin belli olması için giyeceklerinin üstüne sarı yıldız takmaya zorlandığı gibi Müslüman çocuklara da kimlik numaraları verilecek (diğer çocuklar değil sadece Müslüman çocuklar).”
Bakanın paylaştığı makale ise pazar günü yayınladığı tekzip mesajı ile, sistemin uygulanmaya başlaması halinde sadece Müslüman ailelerin çocuklarını değil tüm çocukları kapsayacak şekilde çalışacağını ifade etti.
Mazari, pazar günkü sosyal medya paylaşımında ilk başta iddialarının arkasında durarak Fransa Dışişleri Bakanlığı’nın cumartesi günü yayınladığı, Mazari’nin ifadelerini “nefret ve şiddet dolu bir ideolojiyle kaplı apaçık yalanlar” olarak tanımlayan ve bu yorumları kınadığını bildiren açıklamayı görmezden geldi.
Pazar gününün ilerleyen saatlerinde ise Mazari yeni paylaşımında şunları söyledi:
“Daha önce alıntı yaptığım makale ilgili kişilerce düzeltildi. Ben de aynı şekilde paylaşımlarımı sildim.”
"Nefret Çığırtkanlığı”
Fransız Charlie Hebdo tarafından İslam Peygamberi ile alakalı karikatürlerin yayınlanması Pakistan’da halkı bir hayli sinirlendirdi.
Söz konusu karikatürler, özellikle Pakistan olmak üzere Müslüman dünyasının her tarafında nefret ve protestolara yol açtı.
Müslümanlar, peygamberlerine derinden muhabbet duyar ve İslam dini onun görsel olarak herhangi bir şekilde tasvir edilmesini yasaklamıştır. Fransız karikatürlerin Müslümanlar tarafından hakaret içerikli ve İslamofobik olarak görülmesinin sebebi bu karikatürlerin İslam’ı “terör” ile bağdaştırmasıdır.
Pakistan'ın Karaçi kentindeki Fransa ve Macron karşıtı gösterilerden
Pakistan meclisi ekim ayında bir karar alarak hükümetten Paris büyükelçisini derhal geri çekmesini talep etti ve Macron’u Müslümanlara karşı “nefret çığırtkanlığı” yapmak ile suçladı.
Macron aynı ay içinde yaptığı bir konuşmada İslam’ın küresel çapta bir “krizde” olduğunu ve Fransa’da “İslami ayrılıkçılık” ile mücadele edeceğini söylemişti.
Bu konuşmadan iki hafta sonra Fransız bir tarih öğretmeni, Samuel Paty, derste ifade özgürlüğü ile alakalı konuşurken tahrik edici karikatürleri gösterdiği için 18 yaşındaki Çeçen asıllı öğrencisi tarafından kafası kesilerek öldürüldü.
Paty ile alakalı konuşmasında Macron, “karikatürlerden vazgeçmeyeceğiz” diyerek, karikatürlerin yayınlanmasını bir hak olduğunda ısrar etti ve Fransızlara özgü aşırıcı ve kökten laikçi tavır ve hiciv geleneğini savundu.
Fransız yetkililer tarafından yapılan açıklamalarda kafa kesme vakasının Fransızların çekirdek değerlerinden ifade özgürlüğüne bir saldırı olduğunu ifade etti. Bu eylemler, Macron’un kendi deyimiyle “İslami ayrılıkçılık” hakkında daha sert söylemler edinmesine yol açtı.
Fransa’da bunlar olurken, dünyanın çeşitli yerlerindeki Müslümanlar sokağa çıkarak Macron ve hükümetine karşı protesto gösterileri düzenlerken Fransız liderin İslam hakkındaki yorumları ve karikatürlerin gösterilmesinin bir hak olduğuna dair verilen resmi desteğin yenilenmesinin kendilerini ne kadar öfkelendirdiğini ortaya koydu.
Bazı Müslüman ülkeler, Fransız mallarını boykot çağrısı yaparken, çok sayıda uluslararası medya kanalı ve Fransa’nın müttefiki ülkeler dahi Macron ve hükümetinin hareketlerini eleştirdi.