Pekin Pazartesi günü Çinli öğrencileri ve akademisyenleri ABD’de çalışma yürütmenin riskleri konusunda uyarırken Salı günüyse bu uyarısını Çinli şirketler ve turistleri de kapsayacak şekilde genişletti.
Çin Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, ‘‘Son günlerde ABD’de silahlı şiddet, soygun ve hırsızlık olayları yaşandı. Bakanlığımız Çinli turistleri ABD’ye gitmenin riskleri konusunda, gidecekleri yerin kamu düzeninden, kanun ve düzenlemelerinden haberdar olmaları ve güvenliklerini sağlamak için alabilecekleri önlemlerin bilincinde olmaları konusunda uyarır’’ denildi. Açıklamada ‘‘Çinli şirketler ve ABD’deki Çinli vatandaşlar da güvenlik kurumlarının tacizleri karşısında dikkatli olmalı’’ ifadesi yer aldı.
Trump yönetimi ise Çin’i ticaret görüşmeleriyle ilgili açıkladığı raporun ardından ‘suçu başkasına atma oyunu’ oynamakla eleştirmişti. ABD Ticaret Temsilcisi ve Maliye Bakanlığı tarafından yapılan ortak açıklamada, “Çin’in üzerinde büyük ölçüde mutabık kalınan bir anlaşmanın önemli noktalarında geri adım attığı” belirtilmişti. ‘‘Ayrıntılı ve uygulanabilir sözler vermesi için yaptığımız baskı Çin’in egemenliğine bir tehdit oluşturmamaktadır’’ ifadeleri kullanılmıştı.
ABD ve Çin arasındaki ilişkiler; aylardır süren ticaret savaşı, Çinli teknoloji devi Huawei’e ABD tarafından uygulanan baskı ve Washington’un Tayvan’a destek verdiği iddiaları nedeniyle gergin.
Trump yönetiminin ekonomi uygulamalarında yapısal değişiklik sözü veren Çin’i bu sözünden geri adım atmakla suçladığı Mayıs ayında gerilim iyice tırmandı. Washington daha sonra 200 milyar dolar değerinde Çin ithal ürününe uygulanan gümrük vergilerini yüzde 25’e çıkartma kararı aldı ve bu durum Pekin’in de misilleme yapmasına neden oldu.
Çin Pazar günü ABD-Çin ticaret görüşmeleri konusunda bir resmi rapor açıklamıştı. Belgede ticaret görüşmelerindeki geriye gidişten ABD sorumlu tutulmuş ve bu üç örnekle açıklanmıştı. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Geng Shuang, gazetecilere yaptığı açıklamada ABD’nin “aynı eski nakaratı tekrarladığını” söylemiş ve Washington’a Çin’in resmi raporlarını okuması ve hatasız olduğu söyleminden vazgeçmesini istemişti.