Sokaklarda gördüğümüz telefonlarının ekranına kilitlenmiş kişiler Temmuz ayı başında piyasaya çıkan ve o günden itibaren halkın arasında hızla yayılan Pokemon Go isimli sanal gerçeklik oyununun milyonlarca oyuncusular. Ancak istihbarat uzmanlarına göre Pokemon GO isimli oyun sadece bir oyun olmaktan dünyanın en önde gelen istihbarat örgütlerinden biri tarafından görsel istihbarat toplamak maksadı ile oluşturulmuş öte kötü niyetli bir yazılım.
Oyunu oynamak için akıllı telefon kullanıcıların Apple Store veya Google Store denilen uygulama mağazalarından oyunu cihazlarına yüklemeleri gerekiyor. Oyun başladıktan sonra akıllı cihazın video kamerası ve GPS sistemleri faaliyete giriyor. Kullanıcı/oyuncu cihazının ekranında gördüğü pokemon adı verilen farklı görünüşlere sahip karakterleri sokak, havaalanı veya müze gibi gerçek mekanları gezmek sureti ile avlamaya çalışıyor. Oldukça ileri bir teknolojiye sahip olan Pokemon GO oyununun gelecekteki pazarlama yöntemlerini değiştirebilme potansiyeline de sahip olduğunu da burada belirmeden geçmeyelim.
Pokemon karakterleri ilk olarak 1990’lı yıllardaki bir kart oyununda yer almıştı. Pokemon GO isimli oyun ise ABD’nin Kalifornia eyaletinde yer alan 2010 yılında kurulan San Francisco isimli firma tarafından piyasaya sürülmüştür. San Francisco, ünlü harita yazılımı firması Keyhole’u (2001) kuran kişi tarafından kurulmuş ve bu esnada Google firması finansörlük yapmıştır. Keyhole firması ise Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı tarafından kurulmuş ve daha sonra Google firmasına satılmıştır.
Tüm bu firmaların birbirleri ile olan böylesine sıkı ilişkileri oyunun gerçek amacı ve toplanan tüm bu verilerin hangi amaçlarla kullanılacağı konusunda ortalıkta hiç şüphe bırakmıyor; tabii ki operasyonel bir istihbarat aygıtı olarak.
Biraz açmak gerekirse; oyunun veri toplama ağı milyonlarca kullanıcıdan gerçek zamanlı olarak gelen fotoğraf gibi görsel verileri depolamakta. Herhangi yere ait her açıdan çekilmiş resimleri elde etmek bu oyun sayesinde anlık bir mesele. Programcılar istedikleri bir bölgeye, istedikleri sayıda oyuncuyu istedikleri zaman diliminde yönlendirebilir ve ihtiyaç duydukları veriyi de bu şekilde edinebilir.
Bu nedenle oyuncular, bu oyun vasıtası ile önlerine atılan pokemon yemini bulma derdine giriştikleri esnada tüm dünyada, herhangi bir yerin güncel görsellerini düşman istihbarat örgütlerinin ellerine verdiklerini unutmasınlar.
Şu nokta gayet açık ki oyunun birçok özelliğinden en azından biri istihbarat örgütlerinin özel siparişi üzerine eklemiş.
Oyunu hazırlayan yazılım firması birçok şirkete pokemonları restoran, müze gibi halka açık yerlere koyması için izin vermiş durumda. Böylesi bir durumda nadir bulunan bir pokemon’un hakkında istihbarat edinilmek istenilen bir alanda bulunduğu haberinin sosyal medya üzerinden hızlı bir şekilde yayılması haber ile binlerce kişinin bir nükleer üssün önünde toplanmasını sağlamak sadece an meselesi.
Pokemon GO ve onun oyuncularını yüksek güvenlik alanları ile askeri yasak bölgeleri cazibe noktası haline getirme potansiyeli; oyunu provakasyon ve istihbarat planları hakkında önemli bir risk unsuru haline getiriyor.