Türkiye, Ukrayna’nın ardından Doğu Avrupa’da bir başka ülkeye daha Bayraktar TB2 silahlı insansız hava aracı (SİHA) satışı gerçekleştiriyor. 24 Mayıs’ta Ankara’yı ziyaret eden Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda ve beraberindeki heyet, bir dizi anlaşma imzaladı. Bunların arasında, 24 adet Bayraktar TB2’nin satışıyla ilgili anlaşma öne çıkıyor.
Türk mevkidaşı Hulusi Akar ile görüşen Polonya Savunma Bakanı Mariusz Blaszczak, görüşme sonrasında yaptığı açıklamada, “6'şar 4 takım halinde toplam 24 adet için anlaşma imzalandı. Bunlar sadece boş ekipman değil, mühimmatları, lojistik destek ve personelin eğitimi dahil. Ayrıca görüşmeler sırasında diğer askeri teçhizatın alımı konusunda da potansiyellerimizi değerlendirdik ve bu konuda yapabileceklerimizin olduğunu tespit ettik" dedi.
Peki Ukrayna’nın ardından, bir NATO müttefiği de olan Polonya'ya Bayraktar TB2 SİHA’ların satışı, Rusya ile ilişkileri nasıl etkiler?
"Rusya ile ilişkilerin sınırlarını belirliyor”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çarşamba günü grup toplantısında yaptığı konuşmada, halihazırda Türkiye ile birlikte dört farklı ülkede, 180 adet Bayraktar insansız hava aracının faaliyet gösterdiğini söyledi.
Polonya’ya yapılan satışın eklenmesiyle de birlikte, Türk yapımı SİHA’ların Doğu Avrupa’daki sayısı artıyor. Polonya Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, her bir set SİHA’nın yaklaşık 67 milyon dolar değerinde olduğunu belirtildi. İmzalanan “Bayraktar TB2 Silahlı İnsansız Hava Aracı Sistemleri Tedarik Sözleşmesi” ile varılan anlaşma uyarınca, ilk teslimatın 2022 yılında yapılması ve 2024 yılına kadar tamamlanması bekleniyor.
DW Türkçe'ye değerlendirmelerde bulunan uzmanlar, yapılan satışların Batı ile ilişkilere olumlu etkisinin olabileceğini ancak Rusya ile ilişkileri zorlayabileceği görüşünde.
Türkiye’nin “NATO içindeki imajına olumlu katkı” sağlayacağını belirten Alman Marshall Fonu'nun (GMF) Türkiye Direktörü Özgür Ünlühisarcıklı, "Bence daha önemlisi Rusya ile ilişkilerin sınırları da belirlenmiş oluyor" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin "maliyet-teknoloji-performans" üçgeninde denge yakaladığına dikkat çeken savunma politikaları analisti Arda Mevlütoğlu ise, bu dengeyi dünyada hava araçları konusunda lider ülkelerden olan ABD ve İsrail’in sunmasının zor olduğunu söyledi. Mevlütoğlu, "Türkiye, bu platformların satışında herhangi bir kısıt ya da dayatma öne sürmüyor. Bunlar da ihracat pazarında önemli avantajlar” değerlendirmesinde bulundu.
SİHA satışı Türkiye’nin NATO’daki imajını nasıl etkiler?
Son yıllarda Türkiye’nin Rusya ile yakınlaştığı tartışmaları ile birlikte “NATO’dan ayrılır mı” sorusu gündeme gelmişti. İlk kez bir NATO ülkesine yapılan SİHA satışı ile “NATO’ya yüz çevirmek bir yana dursun, Rusya ile mücadele eden ülkelerin savunmalarını güçlendirdiğini görüyoruz” diyen Özgür Ünlühisarcıklı, satışın Türkiye’nin NATO içindeki pozisyonunu da “sağlamlaştıracağını” söyledi.
Şimdiye kadar NATO ülkelerine yapılan savunma ihracatının kapsamının “kısıtlı” olduğunu söyleyen Mevlütoğlu ise, Hollanda’ya Kaideye Monteli Stinger (KMS) ve Macaristan ve Slovakya’ya zırhlı araç satışlarını örnek gösterdi. Mevlütoğlu ayrıca, “Silahlı insansız hava aracı gibi teknolojik olarak ileri, katma değeri yüksek bir platform satış başarısı ilk kez yakalanıyor. Macaristan’ın da Anka ve TB2 platformlarına ilgi gösterdiği biliniyor. Benzer satışların da gelmesiyle Türkiye’nin NATO içindeki ileri teknoloji ihracatçı ülke konumu pekişeceği için etkinliği ve imajı önemli ölçüde gelişecektir” dedi.
Türkiye, son yıllarda askeri teçhizat ihracatının yanında İHA ve SİHA’lar gibi yüksek teknoloji ürünlerinin ihracatına da başladı. Savunma Sanayii Başkanlığı rakamlarına göre, 2002 yılında 248 milyon dolar olan savunma ve havacılık ihracatı, 2019 yılında 3,06 milyar dolara ulaştı.
“Rusya Türkiye’nin politikalarından rahatsız”
Katar ve Azerbaycan’ın yanı sıra Ukrayna’ya da ihraç edilen Bayraktar TB2 SİHA’ları, Suriye ve Libya’da da Türkiye tarafından etkin bir biçimde kullanılıyor. Savunma politikaları uzmanı Arda Mevlütoğlu, Türkiye’nin SİHA’ları “yalnızca askeri bir platform olarak değil, dış politikanın bir unsuru olarak da kullandığı” görüşünde.
Ancak Ukrayna ve Polonya’nın “doğrudan doğruya Rusya’ya karşı istihbarat, keşif ve gözetleme” görevlerinde kullanmak için seçtiğine dikkat çeken Mevlütoğlu, bu durumun “Rusya’yı rahatsız edeceği ve askeri olarak Rusya’nın aleyhine” olduğunu söyledi. Mevlütoğlu, rahatsızlığın önce “söylem bazında” kendini gösterebileceğini ancak ardından “sembolik bazı girişimler, gövde gösterileri” gelebileceği değerlendirmesini yaptı.
Türkiye, Polonya ve Ukrayna ile ekonomik ilişkinlerin yanı sıra ikili askeri iş birliklerini de artırmak için çalışmalar yürüyor. Bu sistemlerin satışından dolayı Türkiye’nin bu ülkelerle “askeri-teknik iş birliği ve ilişkilerinin derinleşeceğini” belirten Mevlütoğlu, “Türkiye, Rusya’nın yakın coğrafyasındaki askeri-istihbari nüfuz alanını pekiştirecektir. Bu da Rusya’nın hoşnut olmayacağı bir durumdur” dedi.
Türkiye ile Rusya arasında “stratejik iş birliğine gidebilecek bir ilişki olmadığı ortaya çıktığı” değerlendirmesini yapan Ünlühisarcıklı ise, Türkiye’nin SİHA’ları “Suriye’de, Libya’da, Azerbaycan’da kullanırken tamamen Rus silahlarıyla donatılmış ordulara karşı” kullandığına dikkat çekti. Ünlühisarcıklı, “Türkiye-Rusya ilişkisi daha olumluya doğru değil, daha gerilimli bir ilişkiye doğru geri dönecek” dedi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, geçtiğimiz aylarda yaptığı bir açıklamada Türkiye'yi Ukrayna'ya silah sevkiyatı yapmaması konusunda uyardıklarını açıklamış ve aralarında Türkiye'nin de bulunduğu ülkelerle yürüttükleri görüşmelerde "Kiev rejiminin savaşçı beyanatlarının iyi analiz edilmesini talep ettiklerini" söylemişti. Lavrov, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada ise, Türkiye’ye Ukrayna’nın "militarist duygularını" teşvik etmeme uyarısında bulunmuştu.
Sahada Türkiye-Rusya ilişkisi
Türkiye ve Rusya, başta Suriye olmak üzere, Libya ve Dağlık-Karabağ konularında da karşıt görüşlerde. Özellikle Suriye’de Esad yönetimini destekleyen Rusya, sık sık Türkiye ile karşı karşıya geliyor.
Türkiye, 2015 yılında Suriye'nin kuzeyinde hava saldırıları düzenleyen bir Rus savaş uçağını, uyarılara rağmen hava sahasını ihlal etmesini nedeniyle düşürmüştü. Ardından da Rusya, aralarında bazı gıda maddelerinin ihracatı, Türk şirketlerine yönelik kısıtlamalar, Türkiye’ye turizmin durdurulması ve bazı uçak seferlerinin iptali, vizesiz seyahat uygulaması kaldırılması gibi birtakım yaptırımlar uygulamıştı.
Kaynak: DW Türkçe