ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Suudi Arabistan'ın Ortadoğu istikrarı için önemli bir kuvvet olduğunu ve İsrail ile güçlü ilişkiler geliştirdiğini belirttiği bir yazı yazdı.
"ABD-Suudi ortaklığı hayatidir" başlığıyla yayınlanan yazı Trump yönetiminin Ortadoğu siyaseti hakkında da önemli belirlemeler içeriyor.
Yazıda Suudi Arabistan’ın "Ortadoğu’da istikrar için güçlü bir kuvvet" olduğunu belirten Pompeo, "Riyad’ın Suriye’deki iç savaştan kaçan sığınmacı selinin yönetimi" konusunda "Mısır ile işbirliği yaptığını ve İsrail ile güçlü bağlar kurduğunu" kaydetti. "Suudi Arabistan’ın IŞİD’e ve diğer terör örgütlerine karşı ABD öncülüğündeki çabalara milyonlarca dolar katkıda bulunduğunu" ifade eden Pompeo, "Suudi petrol üretiminin ve ekonomik istikrarın bölgesel refah ve küresel enerji güvenliği açısından anahtar role sahip olduğunu" söyledi.
İran ve Yemen
Pompeo yazısında ayrıca Suudi Arabistan’ın ABD gibi "İran İslam Cumhuriyeti’ni dünya açısından büyük bir tehdit" olarak gördüğünü belirtti. Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın ilk çabalarından birinin "İran’ın Yemen’deki istikrarsızlaştırıcı etkisinin kökünü kazımak" olduğunu aktaran Pompeo şu ifadeleri kullandı:
"Tahran, Arap Yarımadası’nda Hizbullah’a benzer bir oluşum yaratıyor: Güney Lübnan'da Hizbullah füzeleri İsrail’i tehdit ederken, Suudi nüfus merkezlerini rehine olarak elinde tutabilen siyasi iktidara sahip militan bir grup. Husiler Suudi topraklarını işgal etti, büyük bir limanı ele geçirdi ve İran’ın yardımıyla balistik füze hedeflerini Riyad’ın on binlerce Amerikalının seyahatlerinde kullandığı uluslararası havalimanını vurabilecek kadar geliştirdi. Bununla birlikte Tahran, Yemen sorununun diplomatik çözümüne herhangi bir ilgisi olmadığını gösteriyor."
Veliaht Prens'e övgü
ABD-Suudi Arabistan ilişkilerinde seviyeyi düşürmenin Riyad'ı daha iyi bir yöne sevk etmeyeceğini belirten Pompeo, Veliaht Prens Selman'ı da ülkesindeki reform girişimleri nedeniyle övdü. Pompeo yazıda "Kadınların araba kullanmasına, spor etkinliklerine katılmasına izin vermekten, din polisinin yetkilerini kısıtlamaya ve ılımlı İslam'a dönüş çağrısına, Veliaht Prens ülkeyi reformist bir yöne taşıdı" ifadelerini kullandı.