Rusya Savunma Bakanlığı Pazartesi günü yaptığı açıklamada Batılı yetkililerin kışkırtıcı tehditlerinin ardından taktik nükleer silah kullanımını da içeren bir askeri tatbikat düzenleyeceğini duyurdu.
Bakanlık tatbikatın Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından emredildiğini ve stratejik olmayan nükleer güçlerin savaş görevlerini yerine getirmeye hazır olup olmadıklarının test edileceğini söyledi.
Savunma Bakanlığı tatbikatın stratejik olmayan nükleer silahların kullanımı için hazırlık ve konuşlandırma uygulamalarını içereceğini söyledi. Tatbikata Güney Askeri Bölgesindeki füze birlikleri ve deniz kuvvetleri katılacak.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Tatbikat sırasında, stratejik olmayan nükleer silahların hazırlanması ve kullanılması konularında pratik yapmak için bir dizi önlem alınacak" denildi.
Tatbikatın, "bazı Batılı yetkililerin Rusya Federasyonu'na yönelik kışkırtıcı açıklama ve tehditlerine yanıt olarak" Rusya'nın toprak bütünlüğü ve egemenliğini sağlamayı amaçladığı belirtildi.
Açıklamada yetkililerin isimleri verilmedi. Ancak Rusya defalarca Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Ukrayna'ya olası bir Fransız müdahalesi hakkındaki sözlerinin son derece tehlikeli olduğunu söyledi.
Kremlin Pazartesi günü daha sonra yaptığı açıklamada tatbikatların Batı'dan gelen Ukrayna'ya asker gönderme açıklamalarına bir yanıt olduğunu söyledi.
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, Macron'un Ukrayna'ya asker gönderilebileceğine ilişkin yorumlarının yanı sıra İngiliz ve ABD Senato temsilcilerinin açıklamalarına atıfta bulundu.
Peskov, askeri ve diğer özel servislerin Fransa'nın yabancı lejyonunun Ukrayna'da konuşlandırılmasıyla ilgili haberleri doğruladığını da sözlerine ekledi.
Rusya, ABD ve Avrupalı müttefiklerinin Şubat 2022'de Ukrayna'yı işgal eden Rus güçlerine karşı mücadelesinde Ukrayna'yı on milyarlarca dolarlık silahla destekleyerek dünyayı nükleer güçler arasında bir çatışmanın eşiğine getirdiğini söylüyor.
Nükleer güçler rutin olarak nükleer silahlarını test ederler ancak bu tür tatbikatları algılanan belirli tehditlerle nadiren kamuoyu önünde ilişkilendirirler.
Nükleer riskler
Savaşın başlamasından bu yana Rusya nükleer risklerin arttığı konusunda defalarca uyarıda bulundu. ABD bu uyarıları ciddiye alması gerektiğini söylese de ABD'li yetkililer Rusya'nın nükleer duruşunda bir değişiklik görmediklerini belirtiyor.
Putin geçen yıl doktrini değiştirmeye gerek görmediğini söylese de, Rusya içinde bazı sertlik yanlılarının Rusya'nın hangi koşullarda nükleer silah kullanacağını belirleyen nükleer doktrini değiştirme çağrılarıyla karşı karşıya kaldı.
Doktrin genel olarak böyle bir silahın nükleer ya da diğer kitle imha silahlarının kullanıldığı bir saldırıya ya da Rusya'ya karşı konvansiyonel silahların kullanılmasına yanıt olarak "devletin varlığı tehdit altına girdiğinde" kullanılacağını belirtiyor.
Putin Mart ayında Batı'yı, Rusya ile ABD liderliğindeki NATO askeri ittifakı arasında doğrudan bir çatışmanın gezegenin Üçüncü Dünya Savaşı'ndan bir adım uzakta olduğu anlamına geleceği konusunda uyarmış ancak böyle bir senaryoyu kimsenin istemediğini söylemişti.
Rusya ve ABD, dünyadaki 12.100 nükleer savaş başlığının 10.600'den fazlasını ellerinde bulundurarak dünyanın açık ara en büyük nükleer güçleri konumunda. Çin üçüncü büyük nükleer cephaneliğe sahipken onu Fransa ve İngiltere takip ediyor.
Putin bu savaşı, 1989'da Berlin Duvarı'nın yıkılmasından sonra NATO'yu genişleterek ve Moskova'nın Rusya'nın tarihi nüfuz alanı olarak gördüğü bölgeye saldırarak Rusya'yı küçük düşürdüğünü söylediği Batı ile yüzyıllardır süren mücadelesinin bir parçası olarak görüyor.
Ukrayna ve Batılı destekçileri, savaşın yozlaşmış bir diktatörlük tarafından emperyal tarzda bir toprak gaspı olduğunu söylüyor. Batılı liderler Ukrayna'daki Rus güçlerinin yenilgiye uğratılması için çalışacaklarına söz verirken, NATO personelinin Ukrayna'da konuşlandırılmasına karşı çıkıyorlar.
Kaynak: Mepa News, Reuters