Beluçların yaşadığı ve Belucistan olarak anılan coğrafya, 10 milyondan fazla Müslümana ev sahipliği yapıyor.
İslamiyet’in bölgedeki ilk fetihler döneminde ulaştığı Belucistan, 9’uncu yüzyıl ve sonrasında İslamlaşma sürecini büyük ölçüde tamamladı. Beluç halkının tamamına yakını İslam’a girdi.
İslam’ın bölgede yayılmasının ardından Belucistan farklı İslam devletleri tarafından yönetilse de Beluç halkı kendi bölgelerinde büyük ölçüde özerk kaldı.
19 ve 20’nci yüzyıllarda yaşanan İngiliz ve İran işgalleri Beluç topraklarını üç parçaya ayırdı. Belucistan’ın doğusu İngilizler, batısı ise İran tarafından işgal edildi. 1839 yılında Doğu Belucistan, 1928 yılında Batı Belucistan işgal altına alındı.
Belucistan’ın doğusu İngilizlerin çekilmesi sonrasında Pakistan egemenliğinde kaldı. Günümüzde Pakistan ve İran’da yaşayan Beluçlar geniş kapsamlı baskı ve katliam politikalarıyla karşı karşıya. Pakistan Belucistanı’nda binlerce Sünni Beluç’un kayıp olduğu, hapsedildiği ve işkence gördüğü biliniyor.
İran kontrolü altındaki Beluç topraklarında da Sünni Beluç halk baskılarla karşı karşıya. Her yıl yüzlerce Beluç çeşitli suçlamalarla idam edilirken birçoğu da güvenlik güçlerinin şiddetine kurban gidiyor. İran ve Pakistan’da yaşayan Beluçlar dini kimliklerini ve varlıklarını koruma mücadelesi veriyor.
