Özbekistan, Asya’daki Türk toplulukları arasında en kalabalık Müslüman nüfusa sahip ülke niteliğinde.
İlk olarak 8’inci yüzyılla beraber İslamiyet’in yayılmaya başladığı bölge ilerleyen yıllarda tamamen İslamlaştı. Özbekistan topraklarının önemi zamanla daha da arttı.
9 ila 12’nci yüzyıllar arasında bölge, İslami ve fenni ilimler açısından önde gelen bir merkez oldu. Bu topraklarda birçok İslam alimi ve bilim adamı yetişti.
Moğol işgali ve sonrasında gelen siyasi istikrarsızlık dönemi Özbek coğrafyasının önemini azalttı. 16’ncı yüzyılda İran’ın Şiileşmesi, bölgenin İslam aleminin geri kalanıyla olan irtibatını azaltacaktı. Bu dönemin ardından bölgede farklı devletler ve hanlıklar etkinlik sahibi oldu.
1700’lü yıllarda bölgede ilerlemeye başlayan Rus Çarlığı 19’uncu yüzyılın ortasında Özbek topraklarını tamamen işgal etti. Bu süreçte çok sayıda Müslüman katledilirken bölge Müslümanları Rus işgaline karşı direnişi sürdürdü. Sovyetler Birliği döneminde de işgal ve katliamlar devam etti.
1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından ülkede kurulan yönetim de Müslümanlara yönelik baskıları sürdürdü. Halihazırda 35 milyondan fazla Müslümanın yaşadığı Özbekistan’da İslami yaşantı kısıtlamalara tabi tutuluyor. Müslüman halk kısıtlamalara karşı İslami kimliklerini koruma mücadelesi veriyor.