Koronavirüs salgının Türkiye ekonomisi üzerinde etkileri konulu haber yayınlayan Reuters, ülkede "korku ve fakirlik" havası olduğunu yazdı.
Haziran ayında iki aylık karantinanın sona ermesine rağmen, yaklaşık dört milyon kişinin devlet yardımıyla yaşadığını hatırlatan İngiliz haber ajansı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın işten çıkarma yasağını muhtemelen kasım ayında kaldırmasının beklendiği günün öncesinde ekonomiyle ilgili "korkunç bir tablo çizildiğini" aktarıyor.
Haberde "veriler ve anketler, korku ve hayal kırıklığının iş gücü piyasasında eşi benzeri olmadığını gösteriyor" deniliyor.
Ajansa göre bundan "en çok etkilenenler ise Erdoğan'ın gelir eşitsizliklerini keskin bir şekilde azaltmaya yardımcı olan yıllarca süren refah politikalarından yararlanan aynı Türkler."
"AK Parti seçmeni 2023'te sınanabilir"
Türk iktisatçıları Ayşe Aylin Bayar, Öner Güncavdi ve Haluk Levent tarafından yapılan bir araştırma, yoksul Türklerin sayısının bu yıl ikiye katlanarak yaklaşık 20 milyona ulaşacağını ve eşitsizliği daraltmada yirmi yıllık bir ilerlemenin geri çekileceğini tahmin ediyor.
Ajansa göre bu durum "Erdoğan’ın AK Parti’sinin başarılarını etkili bir şekilde ortadan kaldırabilir ve onun en sadık seçmen tabanını 2023 için yapılacak bir sonraki genel seçimlerde sınayabilir."
Erdoğan, hafta başında 100 milyar TL'lik ekonomik destek paketini açıkladı ve ekonominin salgından daha güçlü çıkacağını söyledi.
Reuters bu durumda da ülke ekonomisinin tamamen savunmasız olduğunu kaydediyor: "Türkiye’de çalışanların üçte birinin kayıt dışı olarak günlük nakit para kazandığı düşük vasıflı işgücü, küçük işletmelerin hakim olduğu özel sektör ve 2018-2019 durgunluğundan dolayı halihazırda gergin olan kamu maliyesi, ülkeyi tamamen savunmasız bırakıyor."
Ajans son dönemde ülke ekonomisinde yaşanan gelişmeleri şu şekilde özetliyor:
"Merkez bankasındaki rezervler keskin bir şekilde düştü ve Türk lirasının değeri tüm zamanların en düşük seviyelerine indi. Bu da temel ithal malların fiyatlarını yükseltiyor."
"Kitlesel işten çıkarmalar, yoksullukta bir artış riski var"
Haberde "Yasaya göre Erdoğan, işçileri korumak için kasım ayından sonra 2021 ortasına kadar işten çıkarma yasağını ancak mali bir bedel karşılığında uzatabilir." ifadelerine yer veriliyor.
Bunların sürdürülebilir politikalar olmadığını söyleyen İstanbul Teknik Üniversitesi'nden ekonomist Öner Güncavdi, "kitlesel işten çıkarmalar, yoksullukta bir artış, mültecileri şeytanlaştırma" risklerinin olduğuna söylüyor.
İş bulma ümidini kaybedenlerin oranı geçen yıla göre üç kat artarak 1.4 milyona çıktı.
İstanbul Ekonomi Araştırmaları tarafından yapılan bir ankete göre, geçen ay iş bulanların yaklaşık yarısı kışın işlerini kaybetmekten "çok korkuyor".
Ekonomist Can Selçuki'ye göre bu büyük olasılıkla çalışanların, işten çıkarma yasağının kaldırıldığı "anda" çıkarılacaklarına yönelik şüphelerini yansıtıyor. Selçuk, Erdoğan’ın iktidar ittifakına verilen desteğin bu ay yapılan bir ankette, yaz aylarında yaşanan sıçramanın ardından yüzde 44’e düştüğünü kaydediyor.
Yazı, Türkiye'nin salgının ilk dönemlerinde yaşananları şu şekilde hatırlatıyor: "Diğer birçok ülke gibi, nisan ayında işten çıkarmaları yasakladı ve çoğu işletmeyi kapattı, sınırları kapattı, şehirlerarası seyahatleri kapattı ve kısmi evde kalma emirleri verildi"
Dünya Bankası'na göre, hizmet, turizm ve inşaat sektörlerindeki iş kayıpları Türkiye’nin en yoksul hanelerine en çok zararı veriyor. Ancak banka, yoksulluk oranının Türkiye'deki araştırmada tahmin edilenden daha az artacağını, kısmen devlet yardımının içerdiği yüzde 10'dan yaklaşık 12'ye yükseleceğini tahmin ediyor.