Taliban Hareketi sözcüsü Mücahid, TRT World ile ABD destekli güçlerin Kunduz'da 200 medrese öğrencisi çocuğu katletmesi, Kabil hükümetinin diyalog teklifi ve bölgede IŞİD'in ortaya çıkması hakkında bir mülakat gerçekleştirdi.
Yakın zamanda ABD, Türkiye ve birkaç diğer ülke Taliban ile Kabil'in diyaloğa girmesi gerektiğini açıklamış, Taliban da diyaloğa açık olduğunu belirtmişti.
Taliban sözcüsü Zebihullah Mücahid'e ilk sorulan soru Kunduz'daki medrese katliamı ile ilgili oldu.
Medrese katliamı
Kabil hükümeti son saldırıda en yüksek Taliban komutanlarının öldürdüğünü açıkladı, ancak birçok rapor sivillerin de saldırıda hayatını kaybettiğini söylüyor. Bu konuda tepkiniz nedir?
Bu saldırıyı kimin yaptığını ve nedenini bulmak için bağımsız bir ekibin adil ve kapsamlı bir araştırma yapmasına izin verin.
Böyle bir ekip için bütün olanakları sağlayacağız ve güvenliklerini garanti edeceğiz.
Kabil hükümeti ABD rehberliğinde bir medresenin talebelerinin ve hafızlarının mezuniyet törenini bombaladı.
Müslüman Afgan milletinin manevi duygularını sarsan bu korkunç saldırıda 200 kadar sivil öldürüldü ve yaralandı.
Bu korkunç olay Afganistan işgal güçlerinin ve onların kafir yardakçılarının milletimize karşı olan nefretini ve eğitimini, dini inançlarını, değerlerini ortadan kaldırma çabalarını tekrar kanıtlamış oldu.
Barış görüşmeleri
Taliban Taşkent'teki konferansa temsilci yollamayı neden reddetti? Özbekistan Taliban ve Kabil hükümeti arasında yürütülecek barış görüşmelerini ev sahibi olmada çok kararlı gözüküyordu. Taliban bu teklifi kabul edecek mi?
Afgan savaşının ana partisi - Amerika - olduğu sürece hakiki barış için uğraşmayacak, etkisiz konferansların hiçbir yararı olmayacaktır.
Önerilen barış sürecinde Başkan Eşref Gani Taliban'ı yasal siyasi bir grup olarak tanımayı önerdi. Taşkent'te yaptığı konuşmada da "kurşunların yerini oyların alacağı"nı söyledi. Taliban bu teklif üzerine tartışıyor mu?
Bu konu hakkında şu an yorum yapmak istemiyorum.
Kabil veya ABD ile yapılacak barış görüşmeleri için Taliban'ın sunduğu şartlar nelerdir?
Amerika Birleşik Devletleri Afganistan işgaline son vermeli ve ABD'nin Afganlar hakkında herhangi bir korkusu varsa, görüşlerini siyasi diyalog yoluyla bizimle paylaşmalıdır.
Kibirli bir siyaset ve askeri varlık devam ettiği sürece görüşmeler ilerleme kaydedemeyecektir. Amerika ve Kabil hükümeti hala Taliban'ın teslim olması gerektiğini, özgürlük kavramıyla ilgili her şeyi ve Afganistan'ın bağımsızlığını reddetmesini istiyor.
ABD Siyasi İşlerden Sorumlu Devlet Bakanı Thomas Shannon, Taliban Gani’nin teklifini reddederse, harekatın “güçlü bir şekilde" karşılık vereceğini açıkladı. Taliban herhangi bir tepkiyle karşılaşmaya hazır mı?
Bush döneminden beri "güçlü" karşılıklarla yüzleştik.
Amerika 17 yıldır tüm gücünü vermiyormuş gibi bir durum yok. Afganlar da çiçeklerle duş almadı.
Daha doğrusu onlarca Amerikalı yetkili geldi ve gitti; blöf yaptılar, kuvvet uyguladılar, parmak salladılar ancak elleri boş döndüler.
ABD yetkililerinin yeteneklerini ve kapasitelerini biliyoruz. Meseleyi boş konuşarak ve apar topar çözemezler. Afganları tehdit etmek ve Amerikan prestijini küçültmek yerine mantık çerçevesinde konuşup temel meseleye odaklanmalılar.
ABD askeri varlığı
Amerikan güçleri önceden 11.000 kişi iken şimdi 14.000 kişiden oluşuyor. Kabil hükümet güçleri de daha güçlü ekipmanlarla donatılıyor. Hindistan onları silahlı helikopterlerle destekliyor. Taliban savaşçılarının gelecekteki çatışmalarda savaşabileceğini düşünüyor musunuz?
Savaş bizim üzerimize yığıldı. Hiçbir millet güç ve silahlarla yok edilmedi. Amerika'nın NATO ve 49 devletten tam destek almasına rağmen 150.000 Amerikan ve müttefik birlikleriyle savaştık ve onları bezdirdik.
Çok fazla tecrübe kazandık ve düşmanlarımızı yenilginin eşiğine getirdik. Askerleri devam eden mücadeleyi ve milletimizin cihadını durduramaz. Sahte barış çabaları, propaganda ve diğer planlar sadece onların endişelerini açığa çıkarır.
Onlara savaş meydanlarında örnek niteliğinde dersler verdik ama eğer zorlanırsak bir on yıl daha değil, yüzyıl boyunca savaşacağız Allah'ız izniyle.
Sivil ölümler
Taliban da sivilleri öldürüyor. Örnek olarak 27 Ocak'taki saldırı. Bombayla dolu bir ambulans Kabil'de patlatıldı ve en az 103 kişi ölürken 235 kadar kişi de yaralandı. Bu Taliban'ı kendi halkına karşı savaşan bir yapı haline getirmez mi?
Saldırılarımızın ve bombalamalarımızın hedefi Amerikalılar ve onların içerideki paralı güçleridir. Sivillerin bazen zarar görmelerinin nedeni, düşmanın sivil halkın içine kurulmasıdır.
Kabil saldırısında ölen ve yaralananların çok büyük bölümü rejim polisi ve güvenlik güçleriydi. Sivil kayıplarıyla ilgili raporlar ise propagandadan ibaret. Siviller bizim kendi insanımızdır ve kendi milletimizin özgürlüğü için feda ediyoruz. Sivil kayıplarının çoğu işgalci güçlerden ve uşaklarından kaynaklanıyor.
ABD’nin Afganistan’daki güçlerinin başı General John Nicholson, Rusya’nın kuzey bölgelerinde Taliban’ı silahlandırdığını söylüyor. Taliban, ABD güçlerine ve Kabil hükümetine karşı yürüttüğü mücadelesinde Rusya veya İran'dan yardım alıyor mu?
Tamamen propaganda konuşması. Ne yabancı ülkelerden herhangi bir yardım aldık ne de buna ihtiyaç duyuyoruz. Mücadelemizin yükü milletimizin omuzlarında ve biz desteğimizi onlardan alıyoruz.
Ancak İslam Emirliği'ni (Taliban) meşru bir bölgesel güç olarak tanıyan bazı devletlerle yasal sınırlar içinde siyasi ve ahlaki ilişkilerimiz var. Bu bir gerçek.
Pakistan'la ilişkiler
Trump yönetimi, İslamabad yönetimini, Taliban ve Hakkani savaşçılarına yardım etmekle suçlayarak Pakistan'a da sert bir tepki gösterdi. Pakistan yaptırımlarla karşı karşıya. Buna tepkiniz nedir? Harekatınızda Pakistan'ın nasıl bir etkisi var?
ABD, Pakistan ve diğer ülkeleri Afganistan'daki yenilgisini ve başarısızlığını haklı çıkarmak için suçluyor. Gerçek şu ki İslam Emirliği ülkenin yarısını fiziksel olarak kontrolünde tutuyor. Savaşçıları genç ve derin millet bağları var. Yani herhangi bir dış yardıma veya sığınmaya ihtiyacı yok.
ABD kendi girift bölgesel politikaları yüzünden bazen Pakistan'ı, bazen İran'ı, bazen Rusya'yı ve hatta bazen Çin'i suçluyor. Bütün bunlar ABD'nin bölgedeki şeytani planlarının bir parçası.
IŞİD varlığı
Afganistan aynı zamanda bölgede IŞİD'in çıkışını da gördü. Amerika kaynakları Afganistan'da 1.000 civarında IŞİD üyesi olduğunu söylüyor. IŞİD, Taliban'a karşı bir tehdit oluşturuyor mu? IŞİD savaşçılarıyla nasıl başa çıkıyorsunuz?
İslam Emirliği, IŞİD'in karşısında sağlam bir şekilde duruyor ve güçlerinin çoğunu yenilgiye uğratmayı başardı. IŞİD şu anda Afganistan'daki en zayıf durumunu yaşıyor. Fakat ABD ve Kabil rejimi IŞİD'e karşı hiçbir şey yapmadı ve aksine IŞİD'e karşı savaşan savaşçılarımızın üzerine bombalar attılar.
Meselenin hakikati şudur ki IŞİD İslam değerleriyle ve milletimizle savaşıyor, Afganistan'da herhangi bir etkiye ve güce sahip olma şansı hiç yok.
Bazı raporlar, Rusya'nın uyuşturucu kaçakçılığı meselesini tartışmak üzere 2007 yılında Taliban liderliği ile temas kurduğunu söylüyor. Şimdi Ruslar Taliban'dan IŞİD'e karşı savaşta yardım etmelerini istiyor. Taliban Rusya ve hatta Çin ile IŞİD'e karşı işbirliği yapmaya hazır mı?
IŞİD bizim milletimize ve İslami inancımıza karşı bir tehdit ve tehlike. IŞİD'le savaşıyoruz çünkü onlar insanlar arasında nefret tohumları saçıp fesada sebep oluyorlar, insanların aralarını açıyorlar.
IŞİD ile başa çıkabilecek kapasiteye tamamıyla sahibiz ve yardıma ihtiyacımız yok.
Taliban, Afganistan'dan Pakistan'a ve ötesine geçecek olan 10 milyar dolarlık doğal gaz boru hattına destek vereceğini açıkladı. Bu projeyi finansal sebeplerden ötürü mü destekliyorsunuz?
Doğal gaz boru hattının geliştirilmesi halkımız için hayati çizgiye sahip bir proje olarak hizmet vermektedir. Bu proje bizim yönetimimiz esnasında başladı ve milletimizin çıkarlarına hizmet ettiği için bu projeyi destekliyoruz.
İslami ve milli çıkarları tüm mali çıkarların üstüne koyuyoruz.
Kaç savaşçınız var?
Afganistan'da kaç savaşçınız var? Hareketinizi nasıl finanse ediyorsunuz?
Cephede savaşan askerlerimizle ilgili askeri gizlilik şartı gerekçesiyle bilgi veremem.
Mücahidlerimiz, Kabil rejimi birliklerine kıyasla çok az bakım gerektiriyor ve en önemlisi ahlaksızlık ve kargaşa bizim birliklerimiz arasında mevcut değil.
Muhasebemiz suistimalden uzak ve gayet şeffaftır. Böylece ufak harcamalarla büyük işler yapabiliyoruz.
Kaynak: Mepa News