Rudolf Freiherr von Sebottendorff, gerçek adıyla Adam Alfred Rudolf Glauer Nazi Partisi'nin öncülerinden ve Hitler'in akıl hocası sayılan, onlarca yıl Osmanlı Devleti ve Türkiye'de yaşayan, büyücülük ve çeşitli mistik alanlarla uğraştığı belirtilen bir isimdir. Nazi yargılanmalarından kurtulmak için 1945'te Türkiye'de öldüğüne dair yalan haberler çıkartarak 20 yıl daha Türkiye'de Şefik Hüsnü ismiyle saklanarak yaşamıştır.
Doğumu ve eğitimi
Rudolf von Sebottendorf (1875-1965) 9 Kasım 1875'te Almanya'nın doğusundaki Saksonya eyaletinde Hoyerswerda şehrinde, Doğu Almanya'nın büyük ölçüde Almanlaşmış Slav azınlığı olan Sorben kavminden bir ailede doğdu.
İddialara göre Rudolf von Sebottendorf'un ailesi yüzyıllardır büyü, astroloji ve okültizmle ilgilenmekteydi, bu sebeple o da bu bilgilerle yetişti.
Teknik eğitim alan Rudolf von Sebottendorf 1897'de o dönem hukuken Osmanlı Devleti'ne bağlı olmakla beraber fiilen İngiliz işgalinde olan Mısır'a tekniker olarak çalışmaya gitti. 1901'de Mısır'da çalışma süreci biten Rudolf von Sebottendorf, Almanya'ya dönmek yerine Osmanlı Devleti'ne yerleşip tekniker olarak çalışmayı seçti, Türkçe öğrendi.
Osmanlı vatandaşlığı
1905'te yeniden Almanya'ya dönen Rudolf von Sebottendorf burada evlendi ama sonrasında boşandı ve 1909'da yeniden Osmanlı Devleti'ne döndü. İstanbul ve Bursa arasında bir hayat süren Rudolf von Sebottendorf 1911'de Osmanlı vatandaşlığına geçti, 1912'de başlayan Balkan Savaşları'nda gönüllü Osmanlı askeri olarak çarpıştı. Bu savaşta ciddi bir şekilde yaralandığı için Osmanlı Devleti'nin 1914'te 1. Dünya Savaşı için ilan ettiği geniş çaplı seferberlikten istisna edilecekti.
Mistik yapılar ve bilgilerle ilgilenen Rudolf von Sebottendorf Mısır'da, İstanbul'da, Anadolu'da ve Irak'ta büyücüleri, gizemli olayları ve sufi grupları yoğun biçimde inceledi. 1924'te yayınladığı, Türkçeye de çevrilen 'Die Praxis der alten Türkischen Freimaurerei' (Eski Türk Masonlarının Uygulamaları) kitabı bu dönemin ürünüydü ve Bektaşilerle Masonlar arasındaki benzerlik iddialarına odaklanmaktaydı.
1913'te Rudolf von Sebottendorf, Osmanlı vatandaşı olarak ve Osmanlı pasaportuyla Almanya'ya döndü. 1918'de 1. Dünya Savaşı Almanya'nın yenilgisiyle sona erdi. Almanya'da bu savaş nedeniyle imparatorluk rejimi son buldu, ülke önce siyasi kargaşaya düştü, sonrasında ise ülkede cumhuriyet kuruldu.
Alman milliyetçiliği ve Nazilik
Almanya'nın yenilgisinin kesinleştiği bir dönemde, Ağustos 1918'de Rudolf von Sebottendorf, Alman milliyetçisi Thule Cemiyeti'ni kurdu. Bu cemiyet daha sonraları Nazi ideolojisinin kurucu okulu olarak bilinecekti. Adolf Hitler (1889-1945) de bu cemiyette yer aldı. Cemiyetin fikir babası ve eğitmeni olduğundan Rudolf von Sebottendorf daha sonraları "Hitler'in akıl hocası" olarak bilinecekti.
1918-1919'da Almanya'nın yaşadığı siyasi kargaşada Rudolf von Sebottendorf ve Thule Cemiyeti Komünizm karşıtı bir tavır aldı. Bununla beraber Sosyalizme karşı olmayan Rudolf von Sebottendorf Sosyalizmin Alman milliyetçiliğiyle sentezlenmiş halini Almanya'nın kurtuluş çözümü olarak sundu.
Böylece Rudolf von Sebottendorf'un teorik öncülüğünde Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi (Nazi Partisi) kuruldu. Rudolf von Sebottendorf'un desteğiyle partinin başına 1921'de henüz 32 yaşında olan Adolf Hitler geçti.
Türkiye'ye yerleşmesi ve Hitler ile kriz
Fakat bu dönemde Rudolf von Sebottendorf Almanya yönetiminin kendisine uyguladığı baskı nedeniyle yeniden Türkiye'ye yerleşti. Türkiye'yi üs edinen Rudolf von Sebottendorf Almanya'ya yönelik uzaktan faaliyetlerine devam etti.
Temmuz 1932'de Almanya'da gerçekleştirilen meclis seçimlerinde Hitler'in liderlik ettiği Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi birinci çıktı. Ocak 1933'te Hitler'in başbakan olması üzerine Rudolf von Sebottendorf Türkiye'den Almanya'ya döndü.
Rudolf von Sebottendorf, yeni dönemde Hitler'in kendisinin talebesi olması nedeniyle hükümetin akıl hocası olacağını düşünürken Hitler iktidarı paylaşmayı kabul etmedi. 1933 yılının sonlarında ikili arasındaki gerginlik arttı. Ocak 1934'te Rudolf von Sebottendorf, Hitler'in emriyle tutuklandı. Fakat Rudolf von Sebottendorf Türkiye vatandaşı olduğu ve Türk pasaportu taşıdığı için serbest bırakılarak Türkiye'ye iade edildi.
Hitler'e çok kızgın olan Rudolf von Sebottendorf'un bu dönemde Irak'tayken öğrendiği lanetleme büyülerini Hitler'e yaptığı iddia edilmektedir. Rudolf von Sebottendorf döndüğü Türkiye'de Almanya'daki gelişmeleri uzaktan takip etmeye başladı.
Hitler 30 Haziran-1 Temmuz 1934 gecesinde parti ve çevresindeki muhalefeti bir katliamla yok etti. Rudolf von Sebottendorf o esnada Türkiye'de olduğundan 'Uzun Bıçaklar Gecesi' olarak isimlendirilen bu katliamdan kurtuldu. Bununla birlikte Hitler'in kendisine Türkiye'de bir suikast düzenlemesinden endişe ederek son derece güvenlikli yaşamaya başladı.
soldan sağa: Rudolf von Sebottendorf, Nuri Killigil, Remzi Denker. Türkiye, 1939
1939'da 2. Dünya Savaşı başladı. 1944'te Almanya'nın yenilgisi kesinleşti. Sovyet ordularının Berlin'e girmesi üzerine Hitler 30 Nisan 1945'te intihar etti. Almanya ise 9 Mayıs 1945'te resmen teslim oldu.
Ölümüne dair yaydığı iddialar ve ölümü
8 Mayıs 1945'te Türk basınında 70 yaşındaki Rudolf von Sebottendorf'un Üsküdar sahilinden denize atlayıp intihar ettiğine dair haberler çıktı. Türk basını kaynaklı olan bu haberler ABD ve Avrupa basınında da yer aldı.
Fakat 20 yıl sonra 10 Aralık 1965 sabahı Üsküdar'daki Doğancılar Parkı'nda bir bankta yatar halde bulunan bir yaşlı adam cesedi bu bilginin yanlışlığını ortaya koydu.
2. Dünya Savaşı'nın ardından Hitler'in akıl hocası ve Nazi Partisi'nin kurucusu suçlamasıyla yargılanmaktan korkan Rudolf von Sebottendorf 8 Mayıs 1945'te Türk basınına intihar ettiğine dair sahte bir haber çıkartmış ve Türkiye'deki hayatına Şefik Hüsnü ismiyle devam etmişti. Ana dili gibi Türkçe konuşabildiğinden Türkiye'de bir Türk gibi yaşamakta zorlanmayan Rudolf von Sebottendorf tüm bunları Türkiye'deki kimisi yönetimde yer alan Türk dostları sayesinde yapabilmişti.
Daha sonra Rudolf von Sebottendorf'un 1950'li yıllarda antikacılık, Adana ve Antalya çevresinde tüccarlık yaptığı ortaya çıktı. Yine 17 Nisan 1957'de Adana'da Cumhuriyet Oteli'nde kaldığı belgelendi.
Rudolf von Sebottendorf'un 20 yıl boyunca Türkiye'de ne yaptığı ise büyük ölçüde bir muamma olarak kaldı. Kimsesiz kaldığı ve tüm varlığını kaybettiği tahmin edilen Rudolf von Sebottendorf 90 yaşındayken 9 Aralık 1965 gecesi Üsküdar'daki Doğancılar Parkı'nda bir banka yattı ve o gece hayata gözlerini yumdu.
Almanya'dayken kısa bir evliliği olan Rudolf von Sebottendorf bir daha evlenmedi. Kesintisiz olarak Türkiye'de yaşadığı 1934-1965 döneminde de evlenmeyen Rudolf von Sebottendorf'un bilinen bir çocuğu da bulunmamaktaydı.
Kaynak: Mepa News