Rusya bunun gerekçesi olarak, Rus ordusunun ihtiyaçlarını karşılayacak seviyede bir üretim yapılmamış olmasını gösterdi. 2014 yılında bile Rusya S-400'leri seri üretime geçirecek fabrikaların tamamını bitirmemişti.
Kendi ordusunun ihtiyaç duyduğu sayıda S-400 üretmeden bunları ihraç etmemek mantıklı bir neden olarak gözükebilir.
Fakat Rusya için silah ihracatı hep önemli olagelmiştir, özellikle de üretim maliyetini azaltması ve ülkenin bütçesine para sağlaması nedeniyle.
Uzmanların tartıştığı bir neden daha var.
2014 yılında S-400 sisteminin ilk alıcısının Çin olacağına dair haberler yayılınca, uzmanlar Çin'in ters mühendislikle S-400'leri çözerek bu teknolojiye sahip olabileceğine dair endişeler belirtmişti.
Bunun üzerine Rusya Çin'le özel bir anlaşma imzalayarak değerli bir müşteri kazandı. Rusya'nın Çin'e sattığı sistemler, Rusya'nın kullandıklarından farklı teknik özelliklere sahip olarak teslim edildi.
Çin'in bu sistemi satın alması S-400'leri uluslararası piyasada daha çekici kıldı.
İlk S-400'ler 2018'de Çin'e teslim edildi. Fakat bu süreç de sorunsuz değildi. Ocak 2019'da, deniz yoluyla teslim edilen bazı roketlerin yolda bir fırtına nedeniyle hasar gördüğü tespit edildi. Roketlerin bu nedenle imha edilmesi gerekti. Yine de bu durum sözleşmeyi etkilemedi, Rusya yeni roketler yaparak Çin'e teslim etti.
Türkiye 2017 yılında S-400'lerle ilgilendiğini açıkladığında bu gelişme farklı yerlerde alarm zillerinin çalmasına yol açtı. Pek çok silah programının parçası, NATO üyesi ve ABD müttefiki olan Türkiye, Rusya'dan stratejik önemi büyük olan bir savunma sistemi alacaktı.
Stratejik hava savunma sistemlerinin ihraç edilmesi hem ekonomik hem de politik bir adım olarak kabul edilir. En basit ifadeyle bu Ankara ile Moskova'nın yakın ortaklar olduğu anlamına gelir.
ABD Ankara'ya F-35'leri kullanarak karar değiştirmesi için baskı yapsa da bu baskı henüz bir işe yaramadı.
Rusya normalde kabul etmeyeceği şartları kabul etti
Türkiye ile sözleşme imzalayan Rusya ise normalde kabul etmeyeceği şartları kabul etti: Bazı teknolojilerin transferi ve üretimin bir kısmının Türkiye topraklarına taşınması üzerine görüşmeler yapılıyor.
Rusya için bu anlaşma kesinlikle önemli.
Öncelikle bu satış gelecekte başka satışların da gerçekleşmesini sağlayabilir.
Bir düşünce kuruluşu olan Rusya Dış İlişkiler Konseyi Üyesi Ilya Kramnik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın S-500 sisteminin geliştirilmesine Türkiye'nin dahil olabileceğine yönelik açıklamasının da bunun bir parçası olduğunu söylüyor:
"Bu iki taraflı bir ilişki. Türkiye'yi S-500 programına dahil ederseniz Türk pazarının Rus savunma sanayisine açık olmasını ve yeni S-400 sözleşmelerinin de yapılmasını bekleyebilirsiniz."
Buna ek olarak Türkiye gibi bir ülkeye S-400'lerin yerleştirilmesi bu sistemi potansiyel alıcıların gözünde daha da çekici kılar.
Irak ve bazı Arap ülkeleri halihazırda S-400'e ilgilerini açıkladı. Ekim 2018'de Hindistan'la S-400 anlaşması yapıldığına dair haberler yayımlandı.
Sonuç olarak, stratejik silahların ihracı güçlü bir siyasi araçtır ve her zaman hükümetler arasındaki ilişkileri geliştirir, bir bölgedeki pozisyonlarını güçlendirir.
Ilya Kramnik "Bu iki ülke arasındaki bağları güçlendirir, güçlü ilişkileri geleceğe taşır" diyor ve ekliyor:
"Ve bir çeşit teknolojik ve askeri lobi oluşmasını sağlar. Eğer bu S-400 sözleşmesinin ötesine geçerse Türkiye pazarının kontrolü el değiştirebilir. Üstelik Türkiye herhangi bir ülke değil, NATO'nun liderlerinden biri."