Pakistan'ın önde gelen isimlerinden, din alimi ve siyasetçi Mevlana Samiul Hak, 18 Aralık 1937 tarihinde Pakistan'da doğdu.
Doğumu ve eğitim yılları
Aslen bir Peştu olan Pakistanlı din adamı, İngiliz Hindistanı'na bağlı Kuzeybatı Serhad Eyaleti'nin Akora Hattak yerleşiminde dünyaya geldi. Eğitimine, babası tarafından kurulan ilim merkezi Darul Ulum Hakkaniye'de 1947 yılında başladı. Babası Abdul Hak bir hadis alimiydi, ülke siyasetinde de etkili bir figürdü. Abdul Hak; Sovyet işgalinde Afganlara yönelik desteğin sağlanmasında ve Pakistan'daki Ahmedi azınlığın gayrimüslim ilan edilmesine yol açan Hatm-i Nübüvvet hareketinde önemli rol oynadı.
Samiul Hak, Diyobendi Darul Ulum Hakkaniye medresesinde fıkıh, fıkıh usulü, Arapça edebiyat ve gramer, mantık, tefsir ve hadis gibi konularda tahsil gördü. Arapça, Urduca ve Peştucayı akıcı şekilde konuşabiliyordu.
1957 yılında Darul Ulum Hakkaniye'de hadis alanında uzman olduktan sonra, önemin önemli İslam alimlerinden olan Mevlana Ahmed Ali Lahori'den Hindistan'da, Şeyh Alvi Maliki'den Mekke'de ders aldı. Hindistan'daki Darul Ulum Diyobend'den ve Mekke'deki ilim merkezlerinde uzmanlığına devam etti.
Siyasi hayatı
1965 yılında El Hak isimli bir dergi çıkarmaya başladı. Bu dergi halen basılmaktadır. Bu yılları takiben, ilmi hayatına siyaset de eşlik etmeye başladı. İlk olarak babasının siyasi hayatına destek olma rolündeyken, babası Abdul Hak'ın yaşlanmasıyla kendisi de bilfiil siyasetin içerisinde yer aldı.
Samiul Hak'ın ilk siyasi faaliyetleri arasında, babasının da önemli bir rol oynadığı Ahmedi-Kadıyani azınlığa karşı duruşu gösterilebilir. Samiul Hak, Ahmedilerin gayrimüslim ilan edilme sürecinde 1974 yılında Hatm-i Nübüvvet ve 1977 yılında Tahrik-i Nizam-i Mustafa oluşumlarında bulundu. Aynı zamanda şeriatın Pakistan devletinin anayasası içerisindeki yerine dair çalışmalar da yaptı.
"Taliban'ın babası"
Samiul Hak'ın hocalık yaptığı Darul Ulum Hakkaniye medresesi, Sovyetler Birliği'ne karşı Afganistan'da yürütülen savaşta yer alan birçok kişinin tahsil gördüğü bir yer oldu. Binlerce Peştun'un arasında, daha sonra Taliban'ın oluşumunda yer alacak Molla Ömer, Celaleddin Hakkani, Molla Mansur gibi birçok isim de yer aldı. Bu doğrultuda ve Taliban'a verdiği açık destekle Samiul Hak "Taliban'ın babası" olarak anılageldi. Aynı zamanda Usame bin Ladin gibi küresel cihat yanlısı isimlerle de ilişkiler kurdu.
"Şeriat tasarısı"
1983-1985 yılları arasında milletvekilliği, 1985-1997 ve 2003-2009 yılları arasında senatörlük yaptı. Aynı zamanda ülkedeki İslami partilerin kurduğu birçok ittifakın önemli pozisyonlarında yer aldı. Pakistan anayasasının kaynağının resmi olarak Kuran ve sünnet olması için meşhur "Şeriat Tasarısı"nı 1986 yılında sunan isimlerden biriydi. Tartışmalar sonucu yıllar sonra tasarı yasalaştı.
Babası Abdul Hak'ın 1988 yılında vefat etmesiyle Darul Ulum Hakkaniye'nin başına geçti ve kendi vefatına dek bu görevi yürüttü.
1980'li yıllarda liderliğini yapmaya başladığı Cemiyet-i Ulema-i İslam, Pakistan'ın tartışmalı lideri Ziya ul Hak'a yönelik destek nedeniyle ikiye ayrıldığında kendi kanadının lideri olmaya devam etti. Bu yıllardan sonra kendi grubu Cemiyet-i Ulema-i İslam Samiul Hak olarak anılmaya başladı. Samiul Hak, Ziya ul Hak yönetiminde daha otoriter ve İslami bir Pakistan isterken, Mevlana Fazlurrahman önderliğindeki Cemiyet-i Ulema-i İslam "daha demokratik bir ülke" taraftarıydı.
Taliban taraftarı tutumu
Afganistan ile olan ilişkisi ölümüne kadar devam etti. Ülkede Taliban'ın yönetimini ABD işgalinden sonra da destekleyen bir tavır oldu. "Taliban'a bir yıl verin, tüm Afganistan'ı mutlu edeceklerdir" ifadesiyle tutumunu anlatan Samiul Hak, ABD'nin Afganistan'ı terk etmesi taraftarıydı. Konuya ilişkin görüşlerini bir röportajda şöyle anlatıyordu:
"Kafirler bir Müslüman ülkeye saldırdığında onu savunmak her Müslümanın görevidir. (...) ABD'nin Afganistan'a saldırısı açık bir saldırganlık ve terörizm eylemidir. Fakat biri ABD saldırganlığına karşı ayağa kalktığında bir terörist olarak adlandırılıyor. Bu tuhaf bir şey ve mantıksız bir düşünce tarzı. (...) Bu ne Peştun ayaklanması ne de Fars, ne Sünni ne de Şii. Gerçek şu ki Afgan milleti işgalcilere karşı ayaklanmıştır, ABD ve müttefiklerine karşı. Bu bir bağımsızlık savaşıdır."
Taliban'ın kurucu lideri Molla Muhammed Ömer hakkında da verdiği bir röportajda "İçten bir Müslüman, erdemli bir insan. Çok misafirperver. Sade bir adam, gösterişli düşkünlükleri yoktur. Çok zekidir. Siyaseti iyi anlar ve yabancıların hilelerine karşı akıllıdır. Saldırgan değildir. Melek gibi bir insandır." ifadelerini kullanıyor.
Suikast
2018 yılındaki seçimlerden zaferle çıkan İmran Han ile de yakın ilişkileri olan Samiul Hak, Pakistan'ın ve bölgenin yakın tarihinin en önemli isimlerinden biri niteliğindeydi.
2 Kasım 2018 tarihinde, Ravalpindi ve İslamabad kentleri arasındaki Bahria Town bölgesinde bulunan evinde bıçaklı saldırıya uğradı. Kafasından, kolundan ve göğsünden çok sayıda bıçak darbesi alan 81 yaşındaki Samiul Hak kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Farklı kesimler sorumlu tutulsa da, ölümünden kimin mesul olduğu anlaşılamadı. Ülkedeki birçok farklı ideolojiden çok sayıda lider ve oluşum kendisi için taziye yayınladı.
Kaynak: Mepa News