Böylesine tuhaf bir meseleye ilişkin yazacağım zaman, nasıl bir başlıkla işe başlayacağımı bilemedim. Böyle tuhaf bir konunun başlığı da kendisi gibi tuhaf olsun istedim.
Hafızasını bilinçli olarak yitirenler haricinde herkesin, 2 sene önce Afganistan denildiğinde cereyan eden tartışmaları kolaylıkla anımsayacağını düşünüyorum. Afganistan'daki işgali eleştiren ve Taliban'ın olumlu herhangi bir noktasından bahsedenler gülünç bir kamuoyu baskısına uğruyordu. "Sen Taliban'ı mı savunuyorsun?" sorularını, anlamsız bakışlar ve eleştiriler takip ediyordu.
Neden?
Çünkü Taliban 21'inci yüzyılda Orta Çağ'dan kalma bir canavardı. İktidara gelmesi durumunda tüm kadınları öldürür, ülkeyi yok eder, her şeyi mahvederdi. Mazallah Taliban kazanırsa Afganistan'da kan gövdeyi götürür, vahşi bir kaos hüküm sürerdi.
Üstelik Taliban dış güçlerin uşağı, birilerinin piyonuydu. Şu ya da bu ülkeler Taliban'ı destekliyor ve kullanıyordu. Taliban gelse şöyle olurdu, böyle olurdu.
Bu türden cümleleri uzatabiliriz. Velhasıl çok değil, bundan sadece 2 yıl önce Afganistan konuşulduğunda oluşan manzara buydu.
Sonra ne oldu?
Ağustos 2021'de Taliban Afganistan yönetimini ele geçirdi ve bu tarihin üzerinden 2 yılı aşkın süre geçti. Gerçeklik algısını BBC'nin, Reuters'ın, Voice of America'nın frekansına endekslemeyenler, Afganistan'da senelerdir pompalanan korkunun gerçeği yansıtmadığını gördüler. Ülke ekonomisi gelişmeye, sınırlar korunaklı hale gelmeye başladı. Taliban yönetimi göçü engellemeye, halkın emniyetini sağlamaya yönelik çaba sarf etti. 20 senedir gündüz vakti dahi girilemeyen sokaklarda bugün akşam saatlerinde çocuklar ve kadınlar geziniyor. Sivil ölümleri sıfır noktasına kadar inmiş durumda. Ülkede 50 senedir ilk kez insani bir yaşam tesis edilmiş vaziyette.
Kısacası, Taliban iktidarında yaşanacağı iddia edilen vahşet sahnelerinden hiçbirine rastlamadık. Esasında bu, Batılı söylem tarafından Taliban gibi "illegal" ve "terörist" ilan edilen birçok yapıya ve harekete dair ön yargıların sorgulanması gerektiğini göstermiş oldu. Elbette görmek isteyenler için.
Bugün, 2 yıl önce Taliban hakkında öne sürülen söylemlerin aynıları, ismini andığınız an adeta aforoz edileceğiniz başka yapılar hakkında da dillendiriliyor. Aynı korku yine pompalanıyor, aynı propaganda yine yapılıyor. Korku ve ön yargının, egemenlerin kullandığı en büyük silah olduğunu unutmamak gerekiyor. Muhtemelen Taliban iktidara geldiğinde vahşi bir kaos hüküm sürmediği gibi, başka coğrafyalarda da "öcü" ilan edilen kimseler iktidara geldiğinde de böyle bir şey olmayacak. Pompalanan bu korkuların Amerikan hegemonyasının "ya tutarsa" anlayışını esas alan bir propaganda girişimi olduğu, akıl sahipleri için ortaya çıkacak.
Yahut tüm bu söylediklerimi bir kenara bırakıp sadece şu cümleyle yetinebiliriz:
Birilerinin Amerika ile iş tuttuğu vasatta birileri de Taliban'ı savunmuş, çok mu?
Bu değerlendirmede yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.