Jacob Gedleyihlekisa Zuma 1942'de Güney Afrika'nın KwaZulu-Natal bölgesinde yoksul bir ailede doğdu. Polis olan babasını çok küçük yaşta kaybetti. Annesi ise ev işçisiydi. Zulu dilindeki adı olan Gedleyihlekisa, "düşmanlarını yok ederken gülümseyen kişi" anlamına geliyordu.
Okula gitmesi gereken yaşlarda dedesi tarafından inek ve keçilere bakmakla görevlendirildiği için okuyamadı. Sonrasında ise annesiyle birlikte çalışmak için Durban kentine gitti. Okula gidemediği için okumayı kendi kendine öğrendi. Zuma, 20 yaşındayken 1962 yılında siyahların haklarını alması için mücadele eden Afrika Ulusal Kongresi'nin (ANC) silahlı kanadında aktif olarak yer almaya başladı.
Bir yıl sonra çatışma eğitimi almak için Güney Afrika'dan çıkmaya çalıştığı gerekçesiyle 10 yıl hapis cezası alan Zuma, gelecekte Güney Afrika'nın ilk siyah devlet başkanı olacak Nelson Mandela'yla aynı hapishaneye, Robben Adası'na gönderildi. 1973'te hapisten çıktıktan sonra Svaziland, Mozambik ve Zambiya gibi ülkelerde sürgün hayatı yaşayan Zuma, 1990'da ülkesine geri döndü ve ANC'nin ulusal yönetiminde önemli roller aldı.
Yolsuzluk ve tecavüz suçlamaları
1997'de parti başkan yardımcılığına, 1999'da da devlet başkanlığı yardımcılığına gelen Zuma hakkındaki yolsuzluk iddiaları, 1999'da imzalanan silah alım anlaşmalarının ardından başladı. 2005 yılında bu yolsuzluk iddiası nedeniyle Devlet Başkanı Thabo Mbeki tarafından görevinden alındı. Aynı yıl hakkında bir tecavüz davası da açılınca bu sefer partideki görevinden de alındı. Sonraki yıl hem tecavüz hem de yolsuzluk davalarında suçsuz bulunan Zuma, partisi tarafından görevine iade edildi.
Zuma 2007'de Devlet Başkanı Mbeki'yi yenerek partinin genel başkanı seçildi. Fakat yolsuzluk davasındaki karara itiraz eden savcılar, dosyanın tekrardan açılmasını sağladı. Zuma'yı 2005'te görevden alan Devlet Başkanı Thabo Mbeki, 2008'de partisiyle düştüğü anlaşmazlığın ardından ANC tarafından istifaya zorlandı. 2009'da gerçekleşen seçimi Zuma kazandı. 2010'da bir aile dostunun kızından çocuğu olduğunu kabul etmesi ülkede tartışmalara yol açtı. Zuma bunun için halktan özür diledi.
Tartışmalara yol açan yalnızca kadınlarla ilişkileri değildi. Kamu parasını kendi özel evine harcaması, bu tespit edilince parayı bir süre geri ödememesi, kendisinin de yargılandığı yolsuzluk dosyasında suçlu bulunup hapse giren bir kişiyi başkanlığının üçüncü gününde serbest bırakması, göreve başladıktan sonra yasal süre içinde varlık bildirimi yapmaması gibi pek çok olayda eleştirildi.
Yolsuzluk soruşturmalarının dosyaları ise savcılıklar ve mahkemeler arasında yıllarca dolaşıp durdu.
Benzer bir şekilde gitti
Göreve başlarken tek dönem başkanlık yapmak istediğini söyleyen Zuma, 2014'te partisinin tek adayı olarak bir daha seçime girdi ve kazandı. Fakat iktidardan inişi de, kendisinin iktidara gelişi gibi oldu. Aralık 2017'de parti içindeki liderlik yarışını, Jacob Zuma'nın eşi Nkosazana Dlamini-Zuma'ya karşı Devlet Başkanı Yardımcısı Cyril Ramaphosa kazandı. Partinin yeni lideri Ramaphosa'nın Zuma'yı koltuğundan indirmesi ise yalnızca 2 ay sürdü.
Zuma'nın 14 Şubat'taki istifa konuşmasında ANC içindeki şiddet olaylarının istifa kararını etkilediğini söyledi ve bu mesele yüzünden kimsenin ölmemesi, partinin de bölünmemesi gerektiğini belirtti. Açıklamanın ardından ANC Genel Sekreter Vekili Jessie Duarte ise Zuma'nın ANC'nin değerli bir üyesi olarak kalacağını söyledi: "ANC, Zuma'nın bugüne kadarki büyük katkılarını selamlıyor."
Hakkındaki çok sayıda yolsuzluk iddialarının yıllardır gündemden düşmediği Zuma son olarak zengin bir Hint aile olan Gupta ailesine kamu ihaleleri vermek ve Guptaların devletteki atamalarda söz sahibi olmasını sağlamakla suçlanıyordu. Zuma şimdi 1990'lardı bir silah ihalesinden başlayarak Gupta ailesine kadar uzanan 18 ayrı yolsuzluk dosyasının tekrardan açılması ihtimaliyle karşı karşıya.
Zuma'nın ardından ülkeyi kimin yöneteceği ise henüz belli değil. Ramaphosa'nın ülke yönetimine dahil olacağına kesin gözle bakılıyor. Fakat bunu ne zaman yapacağı bilinmiyor. ANC liderinin Zuma'dan boşalan koltuğu devralma hakkı bulunsa da buraya başka bir ismi geçirip 2019'da seçimle başa gelmeyi tercih etmesi de mümkün. ANC'nin ülkeyi yönetecek isme karar vermesinin ardından parlamentonun 30 gün içinde oylama yapması gerekiyor.
Kaynak: BBC Türkçe