Pakistan'a milyarlarca dolarlık kredi ve yatırım vaadinde bulunan Prens Muhammed, Pakistan Başbakanı İmran Khan'ın resmi konutunda kalıyor. Daha önce hiçbir lider, başbakanlık konutunda kalmamıştı.
En son 2006'da, dönemin Suudi Arabistan Kralı Abdullah'ın ziyaretinde karşılama ve güvenlik için büyük miktarda para harcanmıştı.
Muhammed Bin Salman'ın uçak filosu pazar günü Pakistan hava sahasına girdiğinde filoya JF-17 Fırtına savaş uçakları eşlik etti. Diğer tüm uçuşlar da geçici bir süre için durduruldu. Prens Muhammed, ülkedeki bir askeri havalimanında Başbakan İmran Khan ve Genelkurmay Başkanı Kamar Cavid Bajwa tarafından kırmızı halıda karşılandı.
Ardından Başbakan Khan, Prens Muhammed'i kendi kullandığı arabayla resmi konuta götürdü.
Khan, Başbakanlık koltuğuna oturmasından bu yana resmi konutta yaşamıyor.
Yaklaşık 1000 kişilik Suudi heyet için başkent İslamabad'daki birçok beş yıldızlı otelde yüzlerce oda ayırtıldı.
Yerel medya, karşılama töreni için binlerce güvercinin yakalanıp hazırlandığını yazdı.
Pakistan neden nakit paraya ihtiyaç duyuyor?
Merkez Bankası sekiz milyar dolarlık döviz rezervinin kaldığını ve ülkenin borçlarını ödemekte zorlanacağını açıklamıştı.
BBC muhabiri Abid Hussain, son yılların en ağır ekonomik krizlerinden birini yaşayan Pakistan'ın Prens'in ziyaretine büyük umutlar bağladığını aktarıyor.
Ağustos ayında Başbakan olan eski sporcu İmran Khan, Pakistan ile ilişkileri iyi olan ülkelerden yardım talep ediyor.
Khan, göreve geldiğinden beri iki kez Riyad'ı ziyaret etti.
Bunun sebebi; 1980'lerden beri 12 kez Uluslararası Para Fonu IMF'den yardım alan ülkesinin, kurumdan yeniden bir kurtarma paketi almaya çalışması. Khan, dost ülkelerden alacağı destekle bu paketi mümkün olduğunca küçültmeye ve şartlarını yumuşatmaya çalışıyor.
Pakistan, Suudi Prens'ten hemen önce Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed el Nahyan'ı ağırladı. Prens, Pakistan'a altı milyar dolarlık destek vaadinde bulundu.
Suudi Arabistan da ülkeye bugüne kadar yaklaşık altı milyar dolarlık destek vermişti. Şimdi bu desteğin, Prensin ziyaretinde imzalanan yirmi milyar dolarlık yedi farklı ticari anlaşmayla yükseltilmesi hedefleniyor.
Suudi Enerji Bakanı Khalid al Falih, attığı bir Tweet'le Suudi Arabistan'ın Pakistan'a ihtiyacı olan ham petrol ve petrol ürünlerini satmak için anlaşma imzaladığını duyurdu.
Suudi Arabistan'ın çıkarı ne olacak?
Veliaht prensin Asya turu, dünya çapında itibarının hem Yemen savaşındaki sivil ölümleri ve açlık, hem de Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'daki konsolosluğunda katledilmesi sebebiyle zarar gördüğü bir zamana denk geliyor.
Bu sebeple ziyaretler, Riyad'ın yeniden güven kazanmak ve dostluk tazelemek çabası olarak değerlendiriliyor.
Pakistan, askeri işbirliği açısından da Suudi Arabistan için ayrıca bir öneme sahip. Mekke'deki kutsal mekanlar yaklaşık 40 yıl önce militanların saldırısına uğradığında, Pakistan askerleri hızla Suudi Arabistan'a gönderilmişti.
Economist dergisinin savunma editörü Shashank Joshi, "Suudi Arabistan ne zaman büyük bir güvenlik tehdidi ya da saldırıyla karşı karşıya kalsa, ihtiyacı olan askeri gücü Pakistan'ın karşılayacağına yönelik bir algı her zaman vardı. Diğer birçok Körfez ülkesi gibi Suudi Arabistan'ın da sadece çok fazla parası vari ancak güçlü bir ordusu yok. Pakistan'da ise pek fazla para yok ancak çok güçlü ve sağlam bir ordu var," diyor.
1980'de başlayan Sovyetlerin Afganistan işgali sonrasında Suudi Arabistan, İran etkisini de kırmak için Pakistan'la yakın ilişkiler geliştirmiş ve ülkenin çoğu Sünni Müslüman olan nüfusu üzerinde etkili olmuştu.
İran ve Pakistan'ın doğu komşusu Hindistan, kendi ülkelerinde meydana gelen saldırılardan Pakistan'ı sorumlu tutmuş; İslamabad'ı saldırıları gerçekleştiren gruplara destek vermekle suçlamıştı.
Pakistan'ın, komşusu İran'la sorunları olsa da, Muhammed Bin Salman'ın ziyaretinden sadece bir hafta önce İslamabad'ın en büyük caddeleri İran'daki 1979 İslam Devrimi'nin 40. Yıldönümünü kutlayan posterler ve afişlerle süslendi.
Prensin ziyaretiyle birlikte bu afişler yerini Muhammed Bin Salman ve İmran Khan'ın yan yana fotoğrafları aldı.
4 yıl önce başlayan Yemen savaşında da Pakistan, Riyad'ın savaşa katılma çağrısına kulak vermemiş ve Yemen'de asker göndermemişti.
Suudi Arabistan, bölgedeki en büyük rakibi olan İran'ın doğu komşusu Pakistan'ı kaybetmek istemediği için, bunun gibi kırılmalara rağmen yatırımlarını artırıyor.
"Uluslararası alanda dışlanmadığını kanıtlamaya çalışıyor"
Uzmanlar, Bin Salman'ın Asya turuna, Batı ülkelerine "Asya'da hâlâ dostları olduğunu kanıtlama" amacıyla çıktığını söylüyor.
Ekim ayında Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Konsolosluğu'nda öldürülmesinin ardından uluslararası alanda itibar kaybı yaşayan Prens Bin Salman, Kasım sonunda gittiği Tunus'ta protestolarla ve Kaşıkçı'nın öldürülmesine gönderme yapan testere posteriyle karşılanmıştı.
Aralık ayında da Arjantin'deki G20 zirvesine katılmıştı.
Singapur'daki Rajaratnam Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü'nden James Dorsey, "Uluslararası alanda dışlanmadığını kanıtlamak istiyor. Bu ziyaretler, hâlâ uluslararası alana erişimi olduğunu kanıtlama meselesi" diyor.
Çin Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü Ortadoğu Çalışmaları Merkezi direktörü Li Guofu da, Batı'da Kaşıkçı cinayetinin etkileri hâlâ sürerken Prens'in oraya yapacağı bir ziyaretin uygunsuz olacağını söylüyor:
"Ancak Batı'ya gidememek, Doğu'ya da gidemeyeceği anlamına gelmiyor. Suudi Arabistan stratejik adımlar atıyor, Asya da Suudi diplomasisinin yeni yönelimi. Asya ülkelerinin önemli bir özelliği de var: Başka ülkelerin iç işlerine karışmazlar."
Suudi Prens, iki günlük Pakistan ziyaretinin ardından Çin ve Hindistan'a da gidecek.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son olarak cuma günü verdiği bir röportajda Kaşıkçı cinayetiyle ilgili ellerinde tüm bilgileri paylaşmadıklarını söylemişti.