Bosna Hersek Sırp Cumhuriyeti Devlet Başkanı Milorad Dodik, ülkedeki üç kutuplu siyasi anlaşmazlığın çözülebilmesinin tek yolunun "Bosna Hersek'in ortadan kaldırılmasıyla" mümkün olabileceğini söyledi.
Dodik geçtiğimiz hafta da "Bosna'ya güle güle, Bosnalı Sırplar ülkeye hoş geldiniz" diyerek birçok kesimin tepkisini çekmişti.
Bosnalı Sırp liderlerle bir araya gelen Dodik, "Ben kimseyi tehdit etmiyorum. Sadece haklarımızı savunuyoruz. Kimse bize çözüm önerisi sunma hakkına sahip değil. Buna Amerika Birleşik Devletleri de (ABD) dahil." ifadelerini kullandı. Referandum düzenlenerek Bosna Hersek'e bağlı bulunan Özerk Sırp Cumhuriyeti'nin bağımsız olması gerektiğini belirten Sırp siyasi, "Bosnalı Sırplar kendi geleceklerine kendi karar vermelidir." diye konuştu.
Geçtiğimiz günlerde ülkedeki Anayasa Mahkemesi'nin tartışmalara neden olan bir tarım arazisinin Bosna Hersek'e ait olduğuna karar vermesinin ardından, ülkede yaşayan Boşnak ve Sırplar arasında gerilim artmıştı. Sırplar söz konusu arazinin Bosna Sırp Cumhuriyeti'ne ait olduğunu savunuyor.
Rusya yanlısı Sırp lider Dodik, söz konusu arazi hakkındaki kararını değiştirmesi için Anayasa Mahkemesi'ne 60 gün süre verdiğini açıklamış, Bosna Sırp Cumhuriyeti'nin Sırbistan'a katılabileceği sinyalini vermişti.
Bosna Hersek'teki üç yapılı yönetim şeklinin liderlerinden biri olan Sırp siyasi Milorad Dodik'in açıklamalarına, Bosna Hersek ABD Büyükelçiliği de cevap verdi.
Elçilik sosyal medya hesabında, "Büyükelçimiz Eric Nelson, Dodik ile görüşmesinin ardından Bosna Hersek'in toprak bütünlüğü ve egemenliğinin devam etmesi için tarafların Dayton Antlaşması'na saygı duyulmasından başka bir isteği olmadığının altını çiziyor. 25 yılı aşkın süredir, ABD Bosna Hersek'in güçlü bir müttefikidir. Bu ülkenin barış, refah ve istikrarına her zaman katkı sağlamıştır. Bu hedefleri baltalamak gerçek hayatta da bazı sonuçlar doğuracaktır." denildi.
Milorad Dodik, ayrılıkçı tutumu nedeniyle Washington hükümeti tarafından "ABD'ye seyahat yasağı ve ABD'de mal varlığı edinememe" yaptırımlarına tabi tutuluyor. Dodik ise, ABD'nin Sırp karşıtı politika izlediğini savunuyor.
Dayton Antlaşması savaşı bitirdi ancak Bosna Hersek'e dünyadaki en karmaşık yönetim şeklini getirdi
Bosna Hersek'te 1992-1995 yılları arasında çıkan ve Boşnak Müslüman, Katolik Hırvat ve Ortodoks Sırpları karşı karşıya getiren savaşta çoğunluğu Müslüman ve sivil 300 binden fazla insan hayatını kaybetti.
Üç yıl süren çatışmaların ardından 21 Kasım 1995'te ABD'nin Ohio kentinde Dayton Anlaşması imzalandı ve savaş resmi olarak son buldu.
Dayton Antlaşması sonrası Bosna Hersek, nüfusunun büyük çoğunluğunu Hırvat ve Boşnakların oluşturduğu Bosna Hersek Federasyonu (FBIH) ile Sırp nüfusunun yoğun olduğu Sırp Cumhuriyeti (RS) entiteleri ile özel statüdeki Brcko bölgelerine ayrıldı.
Dayton'un getirdiği bu yapı, Bosna Hersek'te kararların alınmasını olumsuz etkiliyor.
Her iki entitenin de kendi meclisleri, hükümetleri ve başkanları bulunuyor. FBIH ise kendi için 10 ayrı kantona ayrıldı. Kantonların her birinin kendi meclisi ve hükümetleri bulunuyor.
Bosna'daki Konsey Başkanları 8 ayda bir değişiyor
Devletin en üst makamı ise Devlet Başkanlığı Konseyi. Konsey, Boşnak, Sırp ve Hırvat üç üyeden oluşuyor. Dört yılda bir yapılan seçimlerde belirlenen üyeler, 8 aylığına dönüşümlü olarak konsey başkanlığı yapıyor. Boşnak ve Hırvat üye FBIH'den, Sırp üye ise RS'den gelen oylarla belirleniyor.
Devlet düzeyinde de ayrıca bakanlar konseyi (hükümet) ve iki parlamento (temsilciler meclisi ve halklar meclisi) bulunuyor.
Bu karmaşık yapıda, kanton, entite ve devlet düzeyinde 5 başkan (3'ü konsey üyesi), 13 hükümet başkanı ve 130'dan fazla bakan bulunuyor.