Mısır’ın Devlet Başkanı Abdulfettah el Sisi'nin 2014'te göreve gelmesinden bu yana, ülkedeki idam cezaları giderek artıyor. İnsan hakları örgütlerinin açıkladığı rakamlara göre, Sisi yönetimi altında bugüne kadar yaklaşık 3 bin kişiye idam cezası verildi; bunlardan en az 179'u infaz edildi. Diğer yandan birçok sanık yakını ve avukat, cezaevlerinde işkence vakalarının da yükseldiğini öne sürdü.
İnşaat işçisi Lütfü İbrahim, 2015 baharında camiye gitmek için evden çıktığında güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındı. Üç ay sonra cezaevinde İbrahim'i ziyarete giden ailesi, oğullarını darp ve yara izleri ile karşılarında buldu.
Gözaltına alındığında 20 yaşında olan İbrahim, yol kenarına bomba koyarak üç askeri öğrenciyi öldürmekle suçlandı. Suçsuz olduğunu iddia eden İbrahim, avukatının suçsuz olduğunu gösteren delillerine rağmen cezaevinden çıkamadı. Öte yandan İbrahim’in avukatı da tutuklandı ve yetkililer yeni delilleri incelemeyi reddetti.
Tutuklanmasından bir yıl sonra, 2016’da, askeri mahkeme İbrahim’i suçlu buldu ve Mısırlı genci idam cezasına çarptırdı. Cezaevinden ailesine mektup yollayan İbrahim, hayatını kaybeden askeri öğrencilerden birinin babasına şu cümleleri yazdı: “Ellerimde oğlunuzun kanı yok ve herkes bunu biliyor. Lütfen benim için dua edin, bense sizi affediyorum...”
Ocak 2018’de idam edilen İbrahim’in ardından geriye yalnızca bu sözleri kaldı.
Yaklaşık 3 bin kişiye idam cezası
Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki insan hakları ihlallerini inceleyen İnsan Hakları Bilgilendirmesi için Arap Ağı'nın istatistiklerine göre, Sisi’nin göreve gelişinden bu yana, Mısır mahkemeleri yaklaşık 3 bin kişiye idam cezası verdi.
Diğer yandan askeri mahkemelerde yargılanan sivillerin sayısı ise arttı. 2015’ten bu yana en az 33 sivil askeri mahkemelerce idam edildi. İngiliz haber ajansı Reuters’a göre bu rakam 2008-2014 yılları arasında ise sıfır.
“Vücudumuzda Mısır’a 20 yıl yetecek kadar elektrik var”
2015 yazında Sisi, Mısır’ın terörizm ile karşı karşıya olduğunu ve idam cezasına çarptırılan kişilerin infazının gerekli olduğu vurgusunu yaptı.
Öldürülen cumhuriyet savcısı Hişam Bereket'in cenazesinde konuşan Sisi, Müslüman Kardeşler’i ve Filistinli Hamas’ı suçladı.
Bereket cinayeti davasında yargılanan sanıklardan Mahmud el Ahmedi mahkeme önünde, söz konusu davadaki sanıklara işkence yapıldığını söyledi. Ahmedi sosyal medyada paylaştığı bir videosunda, kendilerine elektrik verilerek işkence yapıldığını şu sözlerle aktardı: “Vücudumuzda Mısır’a 20 yıl yetecek kadar elektrik var.”
Öte yandan Bereket'in öldürülmesiyle ilgili 2017’de 28 kişi idam cezasına çarptırıldı.
Mısır hükümeti 2016’da, 14 Müslüman Kardeşler üyesinin söz konusu olaydan sorumlu olduklarını itiraf ettiğini açıklamıştı. Öte yandan Müslüman Kardeşler, bu olaydan sorumlu olmadıklarını ve barışçıl bir örgüt olduklarını savunmuştu.
“İnsanın değerinin olmadığı bir ülke burası”
Diğer yandan Bereket davasında idam cezasına çarptırılan kişilerin hiçbirinin ailesine infazdan önce haber verilmedi.
İsminin verilmesini istemeyen bir polis, “güvenlik nedenlerinden dolayı” infazdan önce söz konusu kişilerin ailelerine haber verilmediğini söyledi: “İdam tarihlerini kimseye söyleyemeyiz. Bunu kimse bilmiyor, idam cezasına çarptırılanlar bile... Bu bir devlet politikası, senden benden daha büyük yani...”
İdam edilenlerden El Degvi’nin annesi ise, oğlunu bir yıldan fazladır görmediğini ve güvenlik gerekçelerinden dolayı ziyaret talebinin her defasında reddedildiğini söyledi. Oğlunun infazının ardından anne, ağlayarak şu sözleri aktardı: “İnsanın değerinin olmadığı bir ülke burası. [...] Bu bir siyasi ve yasal kaos, ülke karanlık bir tünele doğru ilerliyor.”