Bakan Soylu, 'FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında bombaladığı Ankara Emniyet Müdürlüğünde düzenlenen törendeki konuşmasına, büyük bir destanı anlatmanın kolay olmadığını belirterek başladı.
Darbe girişiminin büyük bir ihanet, hain bir tuzak ve plan olduğunu ifade eden Soylu, şunları söyledi:
"Bu mekan çok önemli bir mücadeleye sahne olmuştur. Biz bu ülkenin evlatlarıyla çatışmadık. Biz bu ülkenin vatanına, milletine bağlı askerleri, polisi ve jandarmasıyla çatışmadık. Biz o gece nüfus kağıdı bizimle aynı ama kanı bizimkinden farklı mahluklarla, kanı bozuklarla çatıştık. Allah'a binlerce kez şükür olsun ki o gece tek hamlede çalı çırpıyı söküp attık. Ülkemizi temizledik, yolumuza devam ettik. Şimdi birileri yüzlerini buruşturuyor, anlatmayalım istiyorlar, konuşmayalım istiyorlar, kabahatleri unutulsun istiyorlar. Kimse kusura bakmasın unutamayız. Allah bizden hesabını sorar."
"Derdim çoktur, hangisine yanayım"
"Hani türkülerde geçer, bir söz vardır, 'Derdim çoktur, hangisine yanayım' İşte bizim halimizde budur" diyen Soylu, şöyle devam etti:
"Abi kardeş polis olmuş, aslan gibi Ahmet, Mehmet ikizlere mi yanayım? 2.5 yaşındaki bebeği yetim bırakmış, yüzü de kalbi de nur gibi parlayan gencecik yaşta polis olmuş Demet anneye mi yanayım? Üniversitede maliye okumuş, şu üniformaya olan aşkından polis olmuş da yolu Mersin'den Ankara'ya düşmüş, tertemiz ay yüzlü Sevda kızımıza mı yanayım? Dediğimim gibi derdimiz çoktur. Bu ateş ne soğur ne küllenir. Bizi bir tek şey teselli eder oda şu ay yıldızlı bayrağın nazlı nazlı dalgalanması. Devletin ve milletin anahtarları bu milletin elinde olmasıdır. Şu güzel ülkede çocuklarımızın yarınları huzur içinde yaşamasıdır. Gayretimiz bunun içindir. Şunu ifada etmek isterim. Şurada muhteşem bir topluluk var. Kalplerde dua var. Biz ona inanıyoruz."