Organize suç örgütü kurduğu iddiasıyla hakkında arama ve tutuklama kararı bulunan Sedat Peker'in videoları sonrası İzmir Barosu'ndan bir açıklama yapıldı.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"2 Mayıs - 23 Mayıs 2021 tarihleri arasında, Sedat Peker isimli şahıs tarafından kendi Youtube kanalından ülkeyi sarsacak nitelikte açıklamalar yapılmış ve paylaşımlar ülke gündeminin ilk sırasına yerleşmiştir.
Bahse konu kişinin konuşmaları, devlet ve mafya ilişkileri açısından çok önemli itiraflar barındırmakta olup bu itiraf ve açıklamaların ciddiyetle ele alınması ve bağımsız yargı tarafından değerlendirilmesi, hukuk devleti olma iddiasının gereğidir.
Ne var ki, üzülerek takip etmekte olduğumuz üzere, bir aya yakın sürede bahsi geçen açıklamalar milyonlarca kez izlenmesine ve konunun tarafları defaatle açıklamalar yapmasına rağmen; Başkanlığımız tarafından bilinen, açılmış bir soruşturma bulunmamaktadır.
Anayasa'nın 2. maddesi uyarınca demokratik bir hukuk devleti olmanın ön koşulu, yasama, yürütme ve yargı erklerinin birbirinden tamamen ayrı olması ve yargının bağımsız hareket edebilmesidir.
Toplumun çoğunluğunu ilgilendiren, erki dar bir suç grubuna vermeyi ve bundan çıkar sağlamayı amaçlayan eylemlerin soruşturulmaması, söz konusu anayasal niteliklerin artık tamamen ortadan kalktığını gösterecek olup bugünkü kirli tabloda dahi görevinin gereğini yerine getiremeyen yargı mensuplarının, her şeyden önce bağımsız yargı yetkisini adlarına kullanmakta oldukları yurttaşlarımıza karşı asla inkar edemeyecekleri bir sorumluluk doğuracaktır.
İzmir Barosu, Avukatlık Kanunu'nun kendisine verdiği yetki uyarınca, hukukun üstünlüğünü korumak ve savunmakla görevlendirilmiş ve tarihi çeteleşmiş siyaset mekanizmalarıyla mücadele ile geçmiş bir hukuk kurumudur.
Bu nedenle, 2 Mayıs 2021 - 23 Mayıs 2021 tarihleri arasında Sedat Peker isimli şahsın YouTube hesabında yayınlanan 7 ayrı videoda belirttiği hususlarla ilgili olarak; Sedat Peker, Süleyman Soylu, Mehmet Ağar, Tolga Ağar, Erkan Yıldırım ve videolar incelenip gerekli araştırmalar yapıldığında savcılıkça tespit edilecek diğer kişiler hakkında, Baro Başkanlığımız tarafından suç duyurusunda bulunulmuştur.
Soruşturmanın selameti açısından, söz konusu iddiaların odağında bulunan Süleyman Soylu'nun amir sıfatıyla soruşturmayı sürdürecek kişilerin üstü konumunda bulunması sebebiyle derhal İçişleri Bakanlığı görevinden alınması, soruşturmanın hızla başlaması gerekmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti, söz konusu süreci etkin ve etkili bir soruşturma yürüterek çözmek zorundadır. Aksi durum; hukukun tamamen ortadan kalktığı, güçlü olanın, illegal işlere bulaşanın sözünün tek geçer akçe kabul edildiği bir ülke gerçeği ile toplumu baş başa bırakacaktır. Bunun kabulü asla mümkün değildir.
İzmir Barosu; ülkesine, yurttaşlarına ve meslektaşlarına karşı sahip olduğu tarihsel sorumluluk nedeniyle, yürütme ve yasamanın temsilcileri ile bunların yakınlarının organize suç örgütü liderleriyle geliştirdikleri hukuk dışı ilişkiler ağının açığa çıkması, iddia edilen uyuşturucu ticareti, cinayet, tecavüz, yağma ve diğer benzeri suçların ivedilikle soruşturulması için söz konusu başvuruyu yapmış bulunmaktadır."