ABD destekli Batı koalisyonu ile El Kaide arasında yaklaşık 20 yıldır süren küresel çatışmada birçok defa İran ile El Kaide arasındaki ilişkinin boyutu tartışma konusu oldu.
El Kaide'nin İran'daki bağlantıları zaman zaman uluslararası kamuoyunda komplo teorilerine, cihat yanlıları arasında da tartışmalara sebebiyet verdi.
El Kaide birçok kez İran ile işbirliği yapma suçlamasıyla karşı karşıya kaldı. Ancak El Kaide lideri Usame bin Ladin'in öldürüldüğü Pakistan'ın Abbotabad kentindeki evden çıkan belgeler durumun düşünülen gibi olmadığını ortaya koyuyor.
Çok sayıda belgenin uzmanlarca taranmasından sonra erişilen belli başlı çıkarımlar şu şekilde:
- El Kaide İran'ı düşman bir oluşum olarak görüyor, ele geçirilen tüm belgeler incelendiğinde bu tutumun varlığı anlaşılabiliyor.
- Belgelerde El Kaide ile İran'ın "terör saldırıları" düzenlenmesinde bir işbirliği içerisinde olduğuna dair herhangi bir veri yok.
- Cihat yanlılarının İran'daki varlığı stratejik bir planlamanın değil, bir gerekliliğin sonucu. El Kaide'nin üst düzey mensupları ve aileleri de dahil olmak üzere cihat yanlıları, 11 Eylül saldırıları sonrası Taliban yönetiminin yıkılmasıyla Afganistan'dan İran'a kaçmak durumunda kaldı.
- El Kaide'ye karşı İran'ın tutumu ilk başta görece olarak daha esnek bir hal izledi. Cihat yanlıları İran dışında bağlantıları kurmaya başlayınca, İran yönetimi tarafından konulan güvenlik tedbirleri çiğnendiği için El Kaide üyelerine karşı tutuklamalar ve sınır dışı kararları baş gösterdi.
- ABD Irak'ı işgal ettikten sonra İran'ın El Kaide üyelerine karşı tavrı adeta onları esir almak şekline girdi. İran El Kaide üyelerinin ülkeyi terk etmesine engel oldu, bazılarını ev hapsine aldı. İran'daki faaliyetlerine ciddi kısıtlamalar getirildi.
- 2004 tarihli bir El Kaide belgesinde İranlı yetkililerin Usame bin Ladin ile bağlantı kurmak istediği yazıyor. Bunun amacı ise Ebu Musab ez Zerkavi'ye baskı uygulamak ve Şii nüfus ile Şiilerin kutsal bölgelerinin hedef alınmasının önüne geçebilmek. Ancak bu girişim başarılı olmadı.
- Bin Ladin ile bağlantı kurmak isteyen tek ülke İran değil. 2011 tarihli diğer bir belgeye göre de, İngiltere de ülkelerinde yaşayan Libya asıllı cihat yanlıları vasıtasıyla Usame bin Ladin'e ulaşmaya çalıştı. İngiltere bu sayede, İngiltere'ye ve İngiliz çıkarlarına yönelik saldırılar düzenlenmemesi koşuluyla İngiliz birliklerini Afganistan'dan çekmeyi teklif etti.
- El Kaide İran'ı insan ve parayı el altından nakletmek için bir yol olarak kullanmaktaydı.
- Usame bin Ladin İran'a güvenmiyordu. Bin Ladin'in, 2010'da İran'da serbest bırakılan eşi Ümmü Hamza'ya yazdığı mektup bu güvensizliği ortaya koyuyor. (Usame bin Ladin, eşi Ümmü Hamza'ya İran'ın kendisini ve diğerlerini serbest bırakmasının arkasında yatan nedene dair bir bilgisi olup olmadığını da soruyor.)
- El Kaide'nin İran'daki varlığının tamamıyla pragmatist temellere dayandığı görülüyor.
Kaynak: Mepa News