Suriyeli muhaliflerin Hama'yı ele geçirmesi neden bu kadar önemli?

"Analistler ve gözlemciler, kentin Suriye tarihinin en acımasız şiddet ve zulüm eylemlerinden birine tanıklık ettiğini söylüyor."

Mat Nashed | Al Jazeera | Tercüme: Mepa News

Suriye'deki muhalif savaşçılar Perşembe günü stratejik öneme sahip Hama kentini birkaç saat içinde ele geçirdi.

Tahriru'ş Şam Heyeti'nin (HTŞ) öncülüğünü yaptığı muhalif gruplar şehre girerken rejim güçleri yaşanan çatışmaların ardından geri çekilmek zorunda kaldı.

Hama kenti sakinleri, yaşadıkları şehrin Beşar Esed rejiminin pençesinden kurtulması olarak tanımladığı bu gelişmeyi sevinçle karşıladı.

Adını vermek istemeyen bir muhalif savaşçısı Hama'ya girdikten sonra Al Jazeera'ye şunları söyledi:

"Allah'a şükür Hama şehrini kurtardık ve şimdi şehri güvenli hale getiriyoruz. Allah'ın izniyle şimdi de Humus şehrine gireceğiz."

Analistler ve gözlemciler rejim karşıtı savaşçıların ülkenin büyük bölümünü ele geçirebileceğine inanıyor ancak Hama'nın Suriyeli muhalifler için özel bir önemi olduğunu ifade ediyorlar.

Hama neden bu kadar önemli?

Analistler ve gözlemciler, kentin Suriye tarihinin en acımasız şiddet ve zulüm eylemlerinden birine tanıklık ettiğini söylüyor.

1982 yılında Esed'in o dönem devlet başkanı olan babası Hafız, şehri elinde tutmaya çalışan Müslüman Kardeşler üyelerinin öldürülmesi emrini verdi.

Hedef alınan kişiler Esed ailesini iktidardan uzaklaştırmaya çalışan bir hareketin parçasıydı ve ordu birliklerini pusuya düşürdükten sonra şehri ele geçirmişlerdi.

İngiltere merkezli bir düşünce kuruluşu olan Avrupa Dış İlişkiler Konseyi tarafından hazırlanan bir rapora göre, rejim içindeki üst düzey subayları ve liderleri öldürdüler.

Grubun operasyonları geniş çapta destek gördü ve kentte rejime karşı bir ayaklanmayı tetikledi.
Rejim Hama'yı birkaç gün boyunca bombalayarak bu duruma karşılık verirken ordu birlikleri de ayaklanmayı bastırmak için karadan harekete geçti.

Uluslararası Af Örgütü'ne göre, takip eden haftalarda rejim güçleri şehri kuşattı ve kapı kapı dolaşarak muhalif olduğuna inandıkları genç erkekleri öldürdü, işkence etti ve tutukladı. Hama'da 10.000 ila 40.000 arasında insanın öldürüldüğü tahmin ediliyor ancak kesin rakam hala bilinmiyor.

Suriye uzmanı ve Burning Country kitabının ortak yazarı Robin Yassin-Kassab, “İnsanları dehşete düşüren, toplu tutuklama ve infazların uluorta yapılıyor olmasıydı” dedi.

Kendisi Al Jazeera'ye verdiği demeçte, “[Bu olay] Suriye'yi bir sessizlik krallığına dönüştürdü” dedi.

2011 Suriye ayaklanması bu korku bariyerini bir anda yıktı.

Protestolar ülkeyi kasıp kavururken Hama sakinleri bir araya gelerek “Yalla erhal ya Bashar”, yani “Haydi git Beşar!” şarkısını söyledi.

Aktivistlerin 2011 yılında Al Jazeera'ye verdiği bilgiye göre, Hama'daki protestocular zeytin dalları taşıdı ve kalabalık 500.000'den fazla kişiye ulaştı.

Esed rejimi 2011'de Hama'da ne yaptı?

Suriye'nin dört bir yanında rejim güçleri 2011 yılında Hama da dahil olmak üzere gösterileri şiddet kullanarak bastırdı.

Rejim on yılı aşkın bir süre boyunca şehirleri varil bombalarıyla bombaladı, aktivistleri ve muhalifleri tutukladı ve işkence etti.

Rejim protestocuları bastırmak için sık sık hem Suriye'den hem de bölge genelinden Alevi ve Şii silahlı grupları kullandı.

Suriye'deki Alevi mezhebi, Esed ve ailesinin de mensubu olduğu Nusayri inancının bir kolu.

Yassin-Kassab, muhalif grupların birkaç gün içinde Halep'i ve şimdi de Hama'yı ele geçirmesinin ardından pek çok kişinin korku bariyerinin ikinci kez yıkıldığına inandığını söyledi.

Hama'da mahkumlarının merkez hapishanesinden kurtarılma görüntüleri Suriyeliler tarafından kutlamalara neden oldu. Kent sakinleri Hafız Esed'in bir heykel ve büstlerini yıktı.

Yassin-Kassab, “Hama'nın [hükümet ve yandaşlarının] ciddi bir mücadele vereceği yer olduğunu sanıyordum... ama bunu yapamadılar” dedi ve ekledi: “Hama [özgürleştirildikten] sonra kendi kendime 'Suriye devrimi geri döndü' diye düşündüm.”

Hama stratejik açıdan önemli mi?

Hem de çok.

Hama'nın ele geçirilmesi muhalif grupların Halep-Şam (M5) otoyolundan Humus'a doğru ilerlemeye devam etmesine olanak tanıyacak ki bu da ele geçirildiği takdirde rejimin kalelerini yerle bir edebilir.

Muhalif savaşçıların Humus şehrinin dış mahallelerine ulaştığı ve binlerce insanın kaçtığı bildiriliyor.

Humus'ta Alevi nüfusu Hama'dan daha fazla ancak HTŞ öncülüğündeki muhalifler tarafından kurulan operasyon odasının Suriye'deki azınlıkların zarar görmeyeceğine dair güvence verdiği bildiriliyor.

Kent, Suriye'nin başkenti Şam'ın yanı sıra Alevilerin merkezi olan ve Rus deniz ve hava üslerinin bulunduğu Tartus ve Lazkiye gibi kıyı illerine açılan bir kapı konumunda.

Yassin-Kassab, Humus'un muhaliflerin eline geçmesi halinde savaşçıların Şam'ı ele geçirmek için ilerleyebileceğini söylüyor ve ekliyor: "Humus düşerse bunun [Esed rejimi] için sonun başlangıcı olacağını düşünüyorum."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.

Analiz Haberleri