Suriye'nin gerçekleri ve Cenevre görüşmeleri

Rejimin ateşkes ihlallerinin gündem olmaması ancak Humus'ta yaşanan saldırının "terör saldırısı" olarak nitelenmesine Suriyeli muhalifler tepkili.

25 Şubat Cumartesi günü Humus'ta, yeni teşkil edilen Tahriru'ş Şam dikkat çekici bir saldırı düzenledi. Humus şehrinde iki güvenlik kurumuna düzenlenen saldırıda en az 32 asker ve güvenlik personeli öldürüldü. Sivillere yönelik işkenceleri ile bilinen General Hasan Dabul da saldırıda ölenler arasındaydı. İnsan Hakları Gözlemevi, Dabul'un 3500 tutuklunun açlık ve işkenceden öldürülmesinden doğrudan sorumlu olduğunu açıklamıştı. Sezar kod adlı isim tarafından fotoğrafları sızdırılan işkencehaneler dünyayı şoka uğratmıştı.

General Hasan Dabul'un yanı sıra Devlet Güvenlik Şubesi'nin lideri İbrahim Derviş de ölen üst rütbeli rejim unsurları arasındaydı.

De Mistura: Ateşkes Müzakerelerini Baltalayan Trajik Bir Olay

Birleşmiş Milletler Suriye özel temsilcisi De Mistura, saldırıyı "ateşkes müzakerelerini baltalayan trajik bir olay" olarak niteledi. De Mistura'nın, ateşkes söylemine rağmen hala devam eden Esed rejimi ve Rusya bombardımanından söz etmeyerek bu saldırıdan böyle bahsetmesi muhalif kesimlerin tepkisini topladı. Suriyeli muhaliflere yakın kaynaklar "rejimin askeri unsurlarını hedef aldığı açık olan" bu saldırının 'trajik' olarak nitelenmesine karşı çıktı. Muhaliflerin tepkisini çeken bir diğer açıklama da Esed rejiminin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Beşar Caferi'den geldi.

Caferi Cenevre'de, Suriye muhaliflerinden oluşan heyetten bu saldırıyı kınamalarını talep etti. Caferi, bu saldırıyı kınamayı reddedenlerin "teröristlerin suç ortağı" olacağını belirtti.

ÖSO Güney Cephesi Sözcüsü: Humus Saldırılarının Faili Rejim

Öte yandan bazı muhalif gruplar da, Tahriruş'ş Şam tarafından üstlenilen saldırıların asıl failinin rejim olduğunu iddia etti. ÖSO Güney Cephesi sözcüsü İssam Rayes, saldırıları Esed rejiminin barış görüşmelerine darbe vurmak için gerçekleştirdiği iddiasında bulundu. Rayes, saldırı düzenlenen güvenlik şubelerinin oldukça sıkı korunduğunu ve güvenl,k unsurlarından yardım almayan hiçbir kişinin söz konusu bölgelere ulaşamayacağını ifade etti.

Bu ve benzeri ifadeler sert tepki çekti. Çoğu kişi bu ifadeleri "komplo teorileri" olarak niteleyerek rejimin böyle bir girişim için bu kadar üst düzey isimlerini öldürdüğü iddiasını doğru bulmadı. Özellikle BM temsilcisi De Mistura'nın Humus, Hama ve İdlib'de süren ve sivillerin hedef alındığı rejim bombardımanlarına ses çıkarmayıp doğrudan rejimin askeri unsurlarını hedef alan bu saldırıya tepki göstermesi Suriyeli muhaliflerin sert tepkisine sebep oldu.

Humus'ta yaşanan saldırıda öldürülen Hasan Dabul'un ismi birçok farklı oalyla anılıyordu. 14 Şubat 2005 tarihinde gerçekleştirilen Refik Hariri suikastinde parmağı olduğu iddia edilen Dabul, işkenceleri ile bilinen rejim hapishanelerinin üst düzey sorumlularından birisiydi.

Kaynak: On the Ground News, Mepa News

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.

Analiz Haberleri