Suudi Arabistan'ın, Yemen'deki savaşta taraflarca işlenen insan hakları ihlallerinin araştırılması için BM bünyesinde kurulan soruşturma heyetinin görev süresinin sona erdirilmesine yönelik bazı ülkeleri tehdit ettiği öne sürüldü. Konuya vakıf kaynaklar, Riyad'ın bu kapsamda gizlice Endonezya'yı, "Mekke'ye girişleri kısıtlamakla" tehdit ettiğini dile getirdi.
Kaynaklara göre Suudi makamlarının bu çabası, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nin (HRC) Uluslararası Yemen Heyetinin görev süresinin uzatılması yönündeki tasarıyı reddetmesiyle başarıya ulaştı.
BM İnsan Hakları Konseyinde 7 Ekim'de yapılan oylamada, Uluslararası Yemen Heyetinin ülkedeki savaş suçlarını soruşturma yetkisinin yenilenmesini öngören tasarı oy çokluğuyla reddedilmişti.
Guardian'a konuşan siyasi yetkililerin yanı sıra Riyad'ın lobi faaliyetleri hakkında bilgi sahibi diplomatik kaynaklar, 'Suudilerin yetkilileri etkilemiş gibi göründüğü' gizli bir kampanya yürüttüğünü aktardı.
"Lobi faaliyeti tehdit ve teşvikle başarıya ulaştı"
Lobi faaliyetlerinin 'tehdit' ve 'teşviklerle' başarıya ulaştığı yorumu yapıldı.
Riyad'ın, dünyanın en kalabalık Müslüman nüfusuna sahip Endonezya'yı, 7 Ekim'deki oturumda 'karşı oy kullanması halinde Mekke'ye girişlerde engellerle karşılaşılabileceği' konusunda uyardığı ve tehditte bulunduğu ifade edildi.
Bir başka hadisede, Afrika ülkesi Togo, oylama sırasında Riyad'da yeni bir büyükelçilik açacağını ve "terörle mücadele" faaliyetleri için krallıktan mali destek alacağını duyurdu.
Hem Endonezya hem Togo, 2020'deki oylamada çekimser kalmıştı.
Bu yılki oylamada ise her iki ülke de tasarıya karşı oy kullandı.
Konseyin 48. Oturumu kapsamında, uluslararası heyetin ülkedeki savaş suçlarını soruşturma yetkisinin uzatılması oylamaya sunulmuştu.
Tasarı 18 evet oyuna karşı 21 hayır ve 7 çekimser oy ile reddedilmişti.
Suudi Arabistan'ın yoğun bir çalışma yürüttüğünü dile getiren BM İnsan Hakları İzleme Örgütü Cenevre Direktörü John Fisher, "Çok sıkı bir oylama oldu. Suudi Arabistan ve koalisyon müttefikleri ile Yemen'in, bazı devletleri bir takım tehdit ve teşvikler yoluyla bu uluslararası izleme mekanizmasının (Uluslararası Yemen Heyeti) görevini sona erdirme tasarısını desteklemeye ikna etmek için üst düzeyde çalıştığını anlıyoruz." diye konuştu.
Fisher ayrıca, "Yetkinin kaybedilmesi, Yemen'deki hesap verebilirlik ve bir bütün olarak İnsan Hakları Konseyi'nin güvenilirliği için büyük bir darbe. Böylesi bir yetkinin, uluslararası suçların incelenmesinden kaçınmaktan başka bir nedeni olmaksızın çatışmanın bir tarafı tarafından yenilgiye uğratılması gülünç bir durumdu." sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Washington'daki Endonezya ve Suudi Arabistan Büyükelçilikleri ve Togo Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, iddiaları yorumlamaktan kaçındı.
Oylama sürecine dair BM'deki gelişmelere aşina bir kaynak, "Her şeyin değiştiğini görebiliyordunuz ve bu bir şoktu." dedi.
Birleşmiş Milletler'de yapılacak oylamalarda, ülkelerin pozisyonları genellikle oylama yapılmadan günler önce belli olur.
Ancak 7 Ekim oylamasında üye ülkeler, nihai konumlarının ne olacağını paylaşmama konusunda ısrarcı oldu. Kaynaklara göre bu durum, bazı ülkelerin yoğun baskı altında olduğunun endişe verici bir işareti olarak kendini gösterdi.
Kararın destekçileri ise sonucu belirsiz (hatta olumsuz) olmasına rağmen oylamaya devam etme kararı aldı.
Adı açıklanmayan bir diplomatik kaynak, "Suudilerin Yemen halkının canı pahasına bu savaşı kazanması korkunç. Ama aynı zamanda Rusya ve Çin gibi diğer ülkelerin olası başka soruşturmaları engellemesi için klasik bir örnek vaka. Herkesi derinden sarstı. Baskılara dayanamayan konsey üyeleri incelenmeli." diye konuştu.
Kaynak: Euronews